Öğretmenler! öğrencilere ödev vermeyin!

Geçen hafta öğrencilere verilen ödevler konusunda bir yazı yazmış ve “ödevleri el yazısıyla isteyin” demiştim. (1) O yazı yayınlandığı gün ilköğretim dördüncü sınıftaki yeğenim öğretmeninin verdiği ödevini anlattı. Öğretmeni el yazısıyla istiyormuş, bunu duyduğumda sevindim. O ödevi için Internet’ten birşeyler bulmak için yardım istedi. Daha okuma yazma bilmediği zamanlarda bile Internet kullanabildiği için, “Google’a yaz ara” diyecekken, önce ben bir arayayım ne çıkıyor diye merak ettim ve aradım. Ödev konusu “Atatürk’ün vatan ve millet sevgisi” olduğu için bu metni tırnak içinde Google’a yazdım ve çıkan sonuçlar üzerine ödevlerle ilgili yeni bir yazı yazmaya karar verdim: “Öğretmenler! Öğrencilere ödev vermeyin!”

Şimdi siz de “Atatürk’ün vatan ve millet sevgisi” yazıp Google’da arayın ve neler bulunduğunu görün. İlk sırada, adını burada yazmak istemediğim bir kişinin mahlasıyla yazdığı yazılar var. Daha sonra çok sayıda ödev sitesine linkler sıralanıyor. Daha ilerideki sayfalarda bulunanlara tıklandığında erotik sayfalara bile ulaşılıyor. Milyonlarca öğrenciye kalıp halinde bir başlıkla “Atatürk’ün vatan ve millet sevgisi” olarak verilen ödev Internet fırsatçıları tarafından ticarileştirilmiş. Bu başlığı arayanlar sayfalarına gelsinler diye anahtar sözcüklerin arasına eklemişler. Kısacası öğrencilere tuzaklar kurmuşlar, bekliyorlar.

Bu kısa araştırmamın sonunda, iyi ki “Google’a yaz ara” dememişim diye düşündüm. Internet’te çocukların araması en tehlikeli konu başlıklarının kalıp halinde verilen ödev başlıkları olduğu sonucuna vardım.

Öğretmenlerimiz görevleri gereği ve son derece iyi niyetle öğrencilere bu ödevleri veriyorlar. Ödevler öğrenmenin olmazsa olmaz parçalarından biri olduğunu ben de biliyorum. Öğrenciyken ödev verildiğinde kütüphaneye gider, ansiklopediyi açar, aradıklarımı bulur ve yazardım. Akşamları okuldan çıkınca veya haftasonları kütüphane yaşamımızın bir parçasıydı. Şimdi herşey değişti, Internet sınırsız bilgi kaynağı içeren bir kütüphaneyi evimizdeki masamıza taşıdı. O kaynağı en iyi değerlendirmek eğitimin amacı olmalıdır. Ancak bunu yaparken çocuklarımızı da korumak zorundayız.

Aileler çocuklarının ödevlerini kendileri yapmasınlar ama Internet’te arama yaparken yardımcı olsunlar. Özellikle küçük yaşlarda zararlı olacak sitelere girmelerine yol açabileceği için ödev arama çalışmalarına eşlik etsinler. Kaynakları bulduktan sonra çocuklar ödevleri kendileri hazırlasınlar. Evlerinde ansiklopediler varsa önceliği bu ansiklopedilere verme alışkanlığı yaratsınlar.

Öğretmenlerimiz de ödev verirken Internet’te çocukların tuzaklara yakalanmasına neden olacak kalıp başlıklarla ödev vermesinler. Hatta hiç ödev vermesinler ve sınıf içi uygulamalar yapsınlar. Ödev vermeleri gerekiyorsa önce kendileri Google’a o başlığı girip bir baksınlar neler çıkıyor diye...

Google’daki “Atatürk’ün vatan ve millet sevgisi” araştırma serüvenimin geri kalanını da paylaşmak istiyorum: Bu başlıkla yaptığım aramada işe yarar hiçbir yazı bulamadım. Daha sonra “Atatürk”, “vatan”, “millet” sözcüklerini virgülle ayırarak yazdım. Bu aramada biraz önce çıkanlar da vardı ama işe yarar linkler de buldum. Bu linkleri e-mail ile gönderdim. Annesiyle beraber bu linklere bakıp ödevini kendisinin hazırlamasını söyledim.

(1) Ödevleri el yazısıyla isteyin... : http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=16159