Okuldan kız kaçırma (Seyfettin P.)

Geçtiğimiz gün dergah, şeyh, şıh derken bugün de bir kaçırma mevzusu Bursa'da meydana geldi. Bir öğretmen 14 yaşındaki öğrencisini kaçırmış. Evli ve dört çocuk babası Seyfettin P. hangi akla hizmet olduğu bilinmeyen bir sebepten dolayı (aşk meşkle bu olay açıklanamaz.) kız öğrencisini kaçırıyor. 

Bahsi geçen şahsiyet beden öğretmeni. Kısa yoldan anlatalım Spor Akademisi mezunu. Hani hep o eğitim eğitim diye kıvranıyoruz ya. İşte bu şahsiyet o eğitimi almış biri. Üstelik bir de arayıp ben kızınızı seviyorum, evlenme maksadıyla kaçırdım diye de pişkince bir konuşma yapmış. Vay Seyfettin Vay. Yani 14 yaşındaki kızı önce kaçıracaksın, sonra herkes sana izin verecekte evleneceksin. Aptallığın daniskası bu olsa gerek. 

Dün şeyh olayında da yazmıştım. Bazı olayların, çarpıklıkların önüne eğitimle geçemezsiniz. Kişinin karakterinde varsa isterseniz günde 8 saat eğitin yine karakterini değiştiremezsiniz. Çürük elmalar her zaman toplum içinde yer alacaklardır. Kaldı ki bir insanın bütün hayatını riske ederek (çalışma, sosyal, aile hayatı) böyle bir işe girişmiş olması da hayli ilginç. 

Son zamanlarda Amerika'dan İngiltere'den bu tarz haberler okuyor olduk. Bu konuda ciddi psikolojik travmalar yaşıyor insanlar. Neden böyle bir yola giriliyor ve toplum tarafından kabul edilmeyecek düşünceler hayata geçiriliyor. Bilemiyorum. Bunu psikologlar ve sosyologlar araştırsınlar sunsunlar. (Sapkınlık demek çok sıradan geliyor nedense) 

Son Söz: Seyfettin P.'ye gelince... Muhtemelen şehirden taşınacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenliğini yakacaktır. Ailesi, karısı, çocuklarının durumuna hiç girmiyorum. Şimdi soruyorum sana Seyfettin P. "Aklın başına geldi mi?". (Gelmiş ki polise şikayet edildiğini duyunca korkudan kızı bırakıp kaçmış akabininde de yakalanmış. Yahu kız kaçırmanın da bir adabı vardı. Onu da hiç ettin be Seyfettin P.)