Okullar ve Turizm Sezonu...

Tüm toplumlar için okullar çok önemlidir. İster öğrenci olun, ister öğrenci velisi olun veya olmayın, okullar herkesi bir ölçüde çok yakından ilgilendirir…

Turizmciler de plan ve programlarını okulların açılış ve kapanışlarına göre planlarlar. Çünkü: Aileler bir bütündür, çocukları okullara giderlerken kendileri tatile çıkmazlar, çıkamazlar…

Çoğu ülkeler, okulların açılış kapanış tarihleriyle turizm – tatil- sezonlarını birlikte planlamayı bir amaç edinirler… Özellikle de ülkelerindeki okulların açılış kapanış tarihlerini bölgesel anlamlarda farklı tarihlerde planlayarak; turizm sezonunu daha geniş zamana yaymayı ve yoğunluğu dağıtmayı planlarlar…

Örneğin: Almanya 16 Eyaletten oluşuyor ve okulların açılış ve kapanış tarihleri de birer hafta ara ile de olsa bile farklı tarihlerde oluyor… Bu da tatil yerlerinin birden dolmasını veya birden boşalmasını önlüyor, ülkenin trafik yoğunluğunu da azaltıyor… Ayrıca bu durum, enerji tasarrufu yönünden de çok yararlı oluyor…

     Gelelim ülkemizin durumuna. Ülkemiz, yüzölçümü bakımından Almanya’nın iki katından daha fazla bir alana sahiptir… Ayrıca ülkemiz de iklim farklılıkları da oldukça fazladır. Bir bölgemiz sıcaktan kavrulurken, bir bölgemiz oldukça serindir… Bir bölgemiz kar kışı yaşarken, diğer bölgemiz günlük güneşliktir…

Ülkemiz bu farklılığı, okulların açılış kapanış tarihlerini bölgesel farklılıklara göre- iklimsel farklılıklara göre- yeniden planlamak zorundadır… Bu durum ülkemizin iç turizmini daha canlı hale getireceği gibi, trafik yoğunluğunu azaltacak ayrıca da önemli ölçüde enerji tasarrufu da sağlayacaktır…

     Bu konuyu biraz daha açarsak:

Ülkemizde okullar aynı tarihte açılır kapatılırsa: Öğrenciler, Anneler, babalar herkes yollardadır ve birçok ölümlü kaza olur, trafik allak bullak olur.

Tatil beldeleri de birden boşalır veya birden dolar. Tatil yapmak için yer bulmak zor olduğu gibi, tatil yapmak daha pahalı olur…

Enerji tasarrufu konusuna gelince: Örneğin: Kışı çok soğuk olan Doğu Anadolu Bölgemizdeki çocuklarımız, Aralık ve Ocak aylarında doğru dürüst ısınamazlar.

Okulların bu aylarda yakıt masrafları yüksektir. Bu da ekonomiye büyük yük getirir. Bu bölgede Aralık Ocak aylarında okullar tatil olabilir, bu ayların yerine iklimin uygun olduğu Ağustos ayında eğitim başlatılarak telafi edilebilir…

Diğer yandan; Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Kıyı Ege' de, Haziran ve Eylül aylarında sınıflarda çocuklara ders yaptırmak insafsızlıktır, formalitedir.

Sınıfların klimalarla iklimlendirilmesi gereklidir ki; bu da ekonomiye çok büyük yük getirir. Bu bölgelerde de Ocak ayında yapılan karne tatilinin iptal edilerek, okulların mayıs ayı ortasında tatile girmesi planlanabilir…

Tüm bu çözüm yollarını diğer bölgelerimize göre planlamak da o kadar zor değildir. Asıl diğer önemli sorun da, Üniversite dâhil tüm ortak sınavları ve kayıtları da yaz dönemine sıkıştırmaktır… Bu sınavlar nihayetinde bir sıralama sınavı olduğundan Kış veya İlkbahar mevsiminde yapılıp tamamlanabilir…

     Kurban Bayramı nedeniyle Okulların açılmasının 28 Eylül’e ertelenmesini turizm açısından önemli buluyorum ama bu tür kararlar gelip geçici kararlardır… Önemli olan okulların bölgesel ve iklim farklılıklarına göre farklı tarihlerde açılıp farklı tarihlerde kapatılmasının planlanmasıdır… Bayram tatillerinin birleştirilmesi ve uzatılması gibi kararlar da çok önceden planlanmalıdır. Herkes de planını buna göre yapabilir… Bırakın gelecek on yılı önümüzdeki bir yılı bile planlayamıyorsak burada bir sorun, bir plansızlık vardır demektir…

     Kısacası: Okullarımızı birer hafta ara ile olsa bile bölgesel ve iklimsel farklılıklar göz önüne alınarak farklı tarihlerde açılmalı farklı tarihlerde kapatılmalıdır… Bu sayede tatil yapmak daha rahat ve ekonomik olacaktır. Yollarda trafik yoğunluğu az olacak trafik rahatlayacaktır. Önemli ölçüde de enerji tasarrufu sağlanacaktır…

    Aynı konuyu on yıl önce “Mili Eğitim Bakanlığına açık Mektup” başlığı ile yayınlamıştım.  Eğitimin içinden gelmiş biri olarak, ister dikkate alınsın ister alınmasın bu konuları yazmaya devam edeceğim. En azından yazarak rahatlıyorum…