Ölmek üzerine

Bir insan kaç kere ölebilir? Bir kere mi? Evet fizikse olarak, bedeni olarak, toprağa çürümek için girmiş olarak bir kere ölür. Ama.... Evet işte bir aması var ölümün insan birkere değil önce çocukluğu ölür. Benim çocukluğum ortaokula gittiğim zaman ölmüştü. O yaz memlekete gittiğimde bir önceki yaz gibi mahallede oyun oynayacağım anı beklemiştim. Oysa zaman denen varlığına inanmak istemediğim makina disiplin ile ilerleyen şey o gün benim haberim olmadan önce mahalledekilerin çocukluğunu öldürmüş ve sonra bana kurşunlarını tutmuştu. Evet önce çocukluğum sonra da yavaş yavaş ilk gençliğim ölmüştü. Şimdi ikinci gençliğimin başındayım ve biliyorm ki o da bir gün ölecek.

Aslında benim anlatmak istediğim konu bu değildi. Bizler neden ölümü yüceltiyoruz. Sevgimiz bile ölüm üzerine. Senin için ölürüm! Ölmek var dönmek yok! Benim olmazsan seni öldürürm! Ya benimsin ya toprağın! İşte bunlar benim örneklerim. Biz galiba yaşamayı sevmiyoruz bizim için ölüm kutsal bir şey olmuş çıkmış. Yaşamak bizim için öylesine önemsiz sıradan bir hal almış ki ölümde bir mucize arar olmuşuz.

Kısaca ölmekten öldürmekten ziyade yaşamaya ve yaşatmaya odaklansak bu dünyada bir farkımız olur.....