Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '13

 
Kategori
İnançlar
 

Ölümden sonra hayat var mıdır?

Ölümden sonra hayat var mıdır?
 

Ölümden Sonra Hayat Var Mıdır? Ölümden Sonra Yaşam Var Mıdır?


Ölümden sonraki hayatın mantıksal delilleri özet olarak açıklanmaktadır.

Merhamet Delili:

En güçlü, en vahşi mahluklardan, en zayıf, en aciz yavrulara kadar herkese mükemmel bir şekilde rızıklar veriliyor. Annenin yavrusuna olan şefkat hissini yaratan, Güneş vasıtası ile canlılara ısı ve ışık veren, bulutlar ve yağmur damlaları vasıtası ile ölü toprağı canlandıran, yağmura ihtiyaç duyan canlıların imdadına yetişen, bir basit tohumdan kocaman ağaçlar yaratıp o ağaçlardan çıkan lezzetli ve vitaminli meyveler ile bize rızıklar ihsan eden, âciz inekler vasıtası ile süt, tavuklar vasıtası ile yumurta, arılar vasıtası ile şifalı ve lezzetli bal nimetini bize veren Allah sonsuz merhamet sahibidir.

Ancak görüyoruz ki; bu dünya fanidir. Eğer ahiret hayatı olmaz ise bu durum Allah'ın merhametine aykırı olur çünkü bu fani dünyada Allah'ı seven, Allah'ın birliğine ve peygamberlerin hepsine iman eden, Allah'a ibadet eden, O'nun emirlerine uyan kullar çok sıkıntılar çekiyorlar. Allah'a inanmayan, O'na ortak koşan kullar ise hak ettikleri cezayı görmüyorlar. Demek ki; Allah'ın merhametinin bir gereği olarak bir mükafat ve ceza yeri olmak zorundadır.

Allah insana akıl vermiştir. Eğer ahiret hayatı olmaz ise yokluk düşüncesi insanı kahreder ve akıl nimeti hediye olmaktan çıkıp insanın başına bela olur çünkü akıl geçmişteki elemleri, gelecekteki ve şu anki kaygıları düşünür. Sonsuz merhamet sahibi olan Allah insana akıl nimetini insana acı çektirmek için vermemiştir.

Allah, kullarını idam etmek için yaratmamıştır. Demek ki; Allah'ın merhametinin bir gereği olarak ölümden sonra ahiret hayatı olması zorunludur.

Adalet Delili:

Kainatı ölçülü bir şekilde yaratan ve idare eden, bir sineğe kartal kanadı kadar büyük kanat taşıtmayan, hiç kimseye taşıyamayacağı yükü yüklemeyen, en vahşi ve en güçlü hayvanlardan en zayıf yavrulara kadar tüm canlılara ölçülü bir şekilde nimetler veren, kullarını başıboş bırakmayan, kullarına adaleti emreden Allah sonsuz adalet sahibidir. 

Ancak görüyoruz ki; bu dünya fanidir. Bu dünyada Allah'ın birliğine ve Allah'ın peygamberlerine iman eden, Allah'a ibadet eden, O'nun emirlerine uyan, O'nu seven, O'ndan korkan kullar çok sıkıntılar çekiyorlar. Allah'a inanmayan, O'na şirk koşan, peygamberleri yalanlayan kullar ise hak ettikleri cezaları görmüyorlar. Eğer ölümden sonra bir mükafat ve bir ceza yeri olmaz ise bu durum Allah'ın adaletine aykırı olur. Allah'ın adil olduğu apaçık bir şekilde bellidir. Demek ki; Allah'ın adaletinin bir gereği olarak ölümden sonra bir mükafat ve bir ceza yeri olmak zorundadır. 

İzzet ve Saltanat Delili:

Kainattaki varlıklar Allah'a itaat ederek vazifelerini yerine getiriyorlar. Zerrelerden yıldızlara tüm kainata hâkim olan Allah bu kainat sarayının sultanıdır. Yıldızlar bu kainat sarayında Allah'a itaat eden askerler gibidir. Şuursuz, ilimsiz gezegenlerin kusursuzca belli bir yörüngede hareket etmeleri, bilinçsiz, ilimsiz Güneş'in Allah'ın emri ile ısı ve ışığını canlılara ulaştırması, arıların birer asker gibi çalışarak bal üretmesi gibi örnekler gösterir ki; Allah sonsuz izzet sahibidir. 

Ancak görüyoruz ki; bu dünyada çok kötü işler yapılıyor ve Allah'ın emirlerine aykırı bir şekilde hareket ediliyor. Eğer bir ahiret yurdu olmaz ise bu durumlar Allah'ın izzetine aykırı olur. Zerrelerden yıldızlara tüm kainata hâkim olan bir Zât her türlü acizlikten münezzehtir. Allah kainat sarayındaki asileri gerektiği gibi cezalandırmaktan aciz değildir. Ancak bu dünyada o ceza tam olarak görülmemektedir. Demek ki; Allah'ın sonsuz izzetinin bir gereği olarak ölümden sonra bir mükafat ve bir ceza yeri olmak zorundadır. 

Cömertlik Delili:

Görüyoruz ki; bu kainat sarayında çok sayıda eserler vardır. Farklı renkte, farklı surette, farklı türde, çok sayıda sanat eserleri ile yeryüzü donatılmıştır. Atom parçacıklarından yıldızlara kadar sayısını saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok varlık kainatta mevcuttur. Bu çok sayıda varlığın yaratılması gösteriyor ki; bu çok sayıda, çok farklı türde varlıkları yaratan Allah sonsuz cömertlik sahibidir. Sonsuz cömertlik sonsuz bir şekilde ikram etmek, kulların nimetlerden sonsuza kadar yararlanmasını ister. Demek ki; Allah'ın sonsuz cömertliğinin bir gereği olarak bir sonsuz Cennet hayatı olmak zorundadır. 

Cemal ve Kemal Delili:

Güzellik güzelden gelir. Varlıklardaki güzellik Allah'ın güzelliğinin ispatıdır. Mükemmellik ise mükemmelden gelir. Varlıkların mükemmel suretleri, biçimleri Allah'ın mükemmelliğini gösterir. Çirkinlik bile güzelliğin anlaşılmasını sağladığı için mükemmeldir. Kullar Allah'ın sanat eserlerini seyrederler ve kainatı tefekkür ederler. 

Ancak görüyoruz ki; bu dünya fanidir. Kullar bu fani dünyada sonsuza kadar kalmamaktadırlar. Eğer ahiret hayatı olmaz ise insan bu dünyadan ayrılıp yok olma düşüncesinin acısını hafifletmek isteyecek ve bu dünyayı tahkir edecektir. Yani o zaman insan Allah'ın cemali ve kemalini inkar etmek isteyecektir. Ancak bu durum insanın fıtratına aykırıdır. İnsan aşık bir seyirci fıtratındadır. Eğer ahiret hayatı olmaz ise insan aşık bir seyirci olmaktan çıkacak ve bir düşmana dönüşecektir. Sonsuz merhamet sahibi, her şeyi hikmetle yaratan Allah ise bu duruma müsaade etmez ve insanı yokluk sahasına atmaz. 

Demek ki; kainattaki eserlerin sonsuza kadar seyredileceği bir ahiret hayatı olmak zorundadır. 

İnsanın Sonsuza Kadar Yaşama Arzusu

İnsan sonsuza kadar yaşamak ister. Zerrelerden yıldızlara tüm kainata hakim olan Allah her türlü noksanlıklardan münezzehtir ve her şeyi hikmetle yapar. Allah insana sonsuza kadar yaşama arzusunu boş yere vermemiştir. Demek ki; Allah'ın her şeyi hikmetli yaratmasının bir neticesi olarak ölümden sonra bir sonsuzluk diyarı olacaktır. 

İnsanların en hayırlısı Hazreti Muhammed (Sav) Allah'ın rızasını, Allah'ın cemalini görmeyi ve Cennet'i istemiştir. Sonsuz merhamet sahibi olan Allah en sevdiği kulunun bu sonsuzluk isteğini elbette yerine getirir ve ölümden sonraki sonsuzluk diyarını yaratır. 

Kainatta Kayıt Altına Alınma:

Bitkilerin programları tohumlarında, hayvanların programları yumurtalarında, insanların özellikleri ise menide kaydedilmiştir. İnsanın hafıza kuvveti küçük bir yer kaplayan beyinde muhafaza edilmiştir. Bir hücre içerisindeki Dna molekülleri de pek çok bilgi içermektedir. İşte bu muhafaza, kayıt altına alma Hafîz olan Allah'ın varlığını ve birliğini gösterir. 

Allah en küçük bir mahlukun bile amellerini kaydettiği gibi insanların amellerini de kaydeder. Bu kayıt altına alma muhasebe ve hesap içindir. 

Görüyoruz ki; bu dünya hayatı fanidir. Bu dünyada tam bir muhasebe ve hesap olmamaktadır. Demek ki; ölümden sonra tam bir muhasebe meydanının görüleceği, asilerin cezalandırılacağı, iyi işler yapan Müslümanların mükafatlandırılacağı bir ahiret hayatı olmak zorundadır. 

Mesela bizim ağzımızdan bir kelime çıkar. O kelime ağzımızdan çıkar gider ancak o kelime, duyanların zihinlerine yerleşir ve o kelime o zihinlerde varlığını sürdürür. Bir güzel çiçek kısa zamanda ölür ancak o güzel çiçeğe bakan insanın zihninde o çiçek varlığını sürdürür. Demek ki; kainatta kayıt altına alma söz konusudur. Ve bu kayıt altına alma muhasebe ve hesap içindir. Demek ki; o muhasebe ve hesabın tam olarak görüleceği bir başka alem olmak zorundadır.

Ölümden Sonra Dirilmenin Kainattaki Örnekleri:

Yaz gider, yerini kış alır, kış gider ve yerini bahara bırakır. Gece, gündüze döner. Ölü toprak yağmur damlaları ile beraber canlanır. Geçmiş medeniyetler yerini başka medeniyetlere, ırmakta akan sular yerini başka sulara bırakır. Kainatta bir hareketlilik ve yenilenme mevcuttur. İnsanın ölümü gibi Dünya'nın ölümü de olacaktır. İnsanların doğduğu gibi bu kainat da tekrar yaratılacaktır. Zerrelerden yıldızlara tüm kainatı yoktan var eden bir Zat elbette bu kainatı yok ederek yerine yeni bir kainat yaratabilir. 

Yasin Suresi’nden,

77. İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.
78. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?”
79. De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.”
80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.
81. Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.
82. Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.
83. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.

 
Toplam blog
: 9
: 11378
Kayıt tarihi
: 10.10.13
 
 

İstanbul'da yaşıyorum. Öğretmenim.  ..