Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '12

 
Kategori
Güncel
 

Ölümler ve lanetli bir kader!

Ölümler ve lanetli bir kader!
 

Bir lanetli alın yazısına dönüştü artık acılarımız, bir kahreden kader !

Ölümlerle sabahlıyoruz, ölümlerle geceye yatıyoruz; tam otuz yıldır bitmek bilmeyen anlamsız bir kinin peşinde gencecik bedenleri ölüme adıyoruz umarsızca.

Bu coğrafyanın her karış toprağında çocuklarımızın kanı var, anaların gözyaşı, babaların kederi, öksüzlerin çaresizliği var.

Bu coğrafyanın çocukları babalarından önce toprağa veriliyor artık. Ana haber bültenlerinde peş peşe bayraklara sarılmış tabutlar ve artık rakamlar o tabut sayılarını kaydetmekten utanır oldu, kelimeler acılarımızı dile getirmekten aciz.

Koca adamlar tabutların arkasına gizlenerek yine nutuklar serpiştirmeye çalışacaklar anaların gözyaşlarının üzerine. “şehitler ölmez, vatan bölünmez!” diye, oysa ateşin düştüğü yeri yaktığını nereden bilecekler ki?

Onlar bilemezler hiçbir toprak parçasının bir insanın bir tek damla kanı kadar etmediğini.

Öte yandan hızla ötekileşen, ötekileştirilen bir halkın çocuklarının dağlara gencecik bedenleri düşüyor bir bir paramparça, yasaklı gözyaşlarında anaların yüreğine gömülürler ardı sıra.

Orada da ölümler üzerinden birileri boy gösterecek “şehid namırın” sloganları bir başka anlamsızlığın tezahürü olarak çıkacak karşımıza.

Bu toprağın lanetli kaderi işte ölümler, öyle değil mi durmaksızın yoksul nice Mehmet’ in bayrağa sarılı tabutun içinde cansız bedeni baba evine gönderilir memleketin batsına, bir başka yoksul Mehmet dağlardan parçalanmış bedeni ile çuvallara doldurularak getirilir ülkenin doğusun da başka bir babanın evine.

Doğu ve batı hiç bu kadar ayrışmamıştı, hiç bu kadar uzaklaşmamıştı birbirinden, aramıza ekilen “nifak” tohumları boy vereli çok zaman oldu, artık koca ve korkunç bir ormana dönüştü ve o ormanda yönümüzü kaybettik, pusulasız kaldık; oysa ki “sevgi, kardeşlik ve barış” bu toprağın, bu toprakların insanının yegane pusulası, başka da bir şey bizi aydınlığa çıkartmayacak belli.

Esarete hep beraber koşuyoruz, ölümler, acılar hepimiz için eşit, bu badireden, bu beladan sıtkımızı sıyırmanın vaktinin gelip-geçtiğini artık anlamanın vakti çoktan geçti.

 
Toplam blog
: 166
: 540
Kayıt tarihi
: 02.09.09
 
 

Batmanın Beşiri ilçesinde doğdum, Mersinde yaşıyorum, edebiyata ilgi duyuyorum, yerel ve ulusal d..