Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

On bin yılın kahramanı

On bin yılın kahramanı
 

Mustafa Kemal Atatürk


Kahramanları pek çok bu toprakların… Toprakları destanlarla sulanmış, bereketli ovalarındaki altın buğday taneleri kutsal sevgilerle, savaşlarla, mücadelelerle dolmuş, olgunlaşmış.


Kahramanları pek çok bu toprakların… Alışmış insanları insanüstü kurtarıcılara. Hep can derdinde, boğaz tokluğunda yaşamış bu toprakların insanları. Anadolu’nun on bin yıllık tarihinde hasatları binlerce defa çiğnenmiş, çocukları defalarca katledilmiş. Anaları, Atlas olup dünyayı sırtlamış, erkekleri binlerce defa yitip gitmiş.


Bu toprakların her karışı tabya, her karışı cephe. Binlerce kahraman durmuş siperlerin gerisinde. Taşlarla, oklarla, toplarla, tüfeklerle, jetlerle savunmuşlar bu toprakları.


Ancak binlerce kahramanın arasında biri sıyrılmış. Bu topraklardaki savaşların en çetinlerinden daha çetinlerinde ölmeye göndermiş askerlerini. Yedi iklimden gelen on binlerce askere karşı koymayı öğretmiş bu toprakların insanlarına. Aralarındaki farklar ne olursa olsun, birlikte direnmeyi; birlikte durunca dünyayı dize getirebileceklerini öğretmiş.


Ama kendinden öncekilerin öğretmekten korktuklarını da öğretmiş. Teba’dan cumhur yaratmayı öğretmiş. Ayağında potini olmayan askere, teyyare fabrikasındaki işçiye, ülkesini kalkındıran öğretmene, milletini doyuran çiftçiye en az o eski Hünkar kadar kutsal olduğunu öğretmiş. Memleketinin kölelerine efendiliği, dünyanın efendilerine köleliği öğretmiş.


Ulemadan, umacıdan medet uman; başına hep kahramanlar gelmesini bekleyen bir topluma kendi kendini kurtarmasını öğretmiş. Batının ateşle barut dediği İslam ve Laiklik’i birlikte yaşatmayı öğretmiş. Bütün dünyaya Müslümanlar’ın modern bir devlette yaşayabileceğini öğretmiş.


Sulhun cihaddan yeğ olduğunu, tanrının da bireyin de tek olduğunu öğretmiş. Üstelik de ikisinin arasında kimsenin olamayacağını öğretmiş. Halkın da devletin de bir arada kutsal olduğunu öğretmiş.


Doğuyla batının bir araya gelmesi için kıyametin gelmesine gerek olmadığını; Doğunun felsefesiyle Batının medeniyetinin birbirini tamamladığını öğretmiş.


Sabırla, saygıyla öğretmiş. En kudretli devlet başkanını masada bakışlarıyla yakarken, en zayıf köylüyü dinlerken omuzlarını yere eğmiş.


Bu kahraman, savaş meydanında yaptıklarından çok, insanlarını insan gibi yaşatmak için verdiği çaba hatırlansın istemiş.


Yetmiş yıl sonra yaptıklarını yavaş yavaş unutuyoruz. Öğrettiklerini bir bir unutuyoruz. Aldıklarımızı tek tek geri veriyoruz. Ve işte asıl şimdi seni kaybetmeye başlıyoruz. İşte asıl şimdi seni özlemeye başlıyoruz… Sen yine de rahat uyu, bizler yapamamış olsak da sen elinden geleni yaptın, biliyoruz.

 
Toplam blog
: 8
: 629
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

"Ne İngiliz kralı kadar mütevaziyim, ne de Celal Bayar'in ahir usagi gibi aristokrat..." Hayatı..