Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '10

 
Kategori
Blog
 

Ön yargı...

Ön yargı...
 

Aslında hiçbir şekilde kimseyi kınamak yâ da yadırgamak niyetinde değilim ama yapılan yorumların bana en azından cevap hakkı verdiğini düşünmekteyim. Ben hiçbir yorumu yayınlamamazlık etmem çünkü tüm düşüncelere saygım vardır. Kimseye ön yargı ile yaklaşmam her insanın bir düşüncesi bir hayat felsefesi olduğuna inanırım.

Ama ne yazık ki, bazı ağabeylerimiz benim yazılarıma yazdıkları yorumlarda bana her türlü ön yargı ile yaklaşmaktalar yok ben aldatmaktaymışım yok ben bu düşüncelere nasıl sahip olurmuşum. Sonuçta ben bu toplumda yaşıyorum ve benim yazdıklarım hayatımızın içinde olanlar bunları çevremizde baktığınızda hepiniz görüyorsunuz. Peki, benim bunları dile getirmem size neden yanlış geliyor?.. Benim okulum belli ayrıca isteyen abi ve ablalarım benim telefon numaramı da aldılar görüştüklerimiz oldu ve hala görüşmeye devam ettiklerimde mevcut. Yoruma yazdığım gibi okulumun adını verdim isteyen gelip misafirim olabilir ben sizleri tanımaktan mutluluk duyarım tabi siz beni tanımak isterseniz.

Gelelim şu blog yazarları tartışıyor konusuna; evet bu konu benim sokağımda şahit olduğum bir olay bir komşumuzun oğlu bu durumda ve ablaları tarafından evden kovuldu anne babasının cenazesine sokulmadı. Hukuk yolu ile kendine düşen payı alıp şimdi anne ve babasına ait olan evde oturmakta ben sadece bunu dile getirdim. Bu konu için ne bir çözüm nede bir öneri sundum. Sadece ailelerin bunları dışlamasının bana göre yanlış olduğunu belirttim.

Gelelim çocuklara dinimiz çocukların akli melikelerini kazanmış olduğu yaşları belirtmekte ve bu yaştan sonra çocuklar kendinden sorumlu derken belli bir sınır belirlemiştir. Ben bu sınırı geçtim ah hukuksal açıdan çocuk kabul edilmekteyiz doğrudur. Ama sağlık okuduğumdan bilmekteyim ve şunu belirteyim çocuk bütün güvensel yeteneklerini ve kişiliğini 0-3 yaş gurubunda kazanır hani hep dersiniz ya bu çocuk ne anlar diye…

Bu yüzdendir ki eğitimi bile okul öncesi eğitim adı altında bu yaş gurubu sınırlarına çekmeye çabalamaktadırlar. İşte siz büyüklerime soruyorum kaç gündür bloglarda manşet manşet yazıyorsunuz işte Kılıçdaroğlu ve Sav savaşı ben yazmıyorum. Bir tarafta 80 yaşında parti başkanı olan Erbakan yürümekten aciz, diğer tarafta 53 yıldır partideyim diyen biri koltuğu elden gidince çılgına dönmüş hanginiz yazdı. Ben bu konuyu yazsam ilk sorum siyasilere emeklilik yaş sınırı kaç olmalıdır olurdu… Evet, tecrübelerine diyeceğim yok ama en azından peşlerinden gelenlerinde önlerini açmaları gerekmez mi? Ama ne hikmetse koltuğa oturan kalkmıyor…

Diğer tarafta sayın başbakan çıkıp açıklama yapıyor efendim eğitim sisteminden dershaneleri kaldırıyoruz diyor. Bunu haberlerde izliyorum bu haberden 3 gün sonra aynı başbakan bir kararname ile okul öncesi eğitime bile dershane açma yetkisini veriyor. Bunu da haberlerde izliyorum şimdi bunu fark edip dile getirmem mi? Yanlış, yoksa fark edip başbakanım siz böyle bir açıklama yapmıştınız diye sorması gerekenlerin fark etmemesi mi? Yanlış.

Şimdi ben bunları görüp dile getirdim diye mi? Suçluyum yoksa görmesi gerekenler göremedi diye mi?

Dediğim gibi ben asla siz büyüklerimi kıracak bir şey yapmadım yazdıklarımın da siyasetle tecrübe ile ilgisi yoktur. Benim yazdıklarımı çevresine bakan her insan görebilir tabi görmek isterse…

Yinede siz büyüklerimi kıracak bir davranışta bulundu isem özür dilerim.

Saygılarımla.

Burçak YAZICI

 
Toplam blog
: 168
: 1098
Kayıt tarihi
: 02.07.10
 
 

4 kasım 1996 yılında İstanbul'da dünyaya geldim. Bu sene ilköğretimden mezun oldum. Okul hayatımd..