Onu hatırladınız mı?

Eğer otuz yaş üzerindeyseniz, kendinizi bir futbol tutkunu olarak görüyorsanız ve hala onu hatırlayamadıysanız, bence futbol dünyanız kesintiye uğramış demektir. Eğer otuz yaş altındaysanız, "Elbette O’nu hatırlıyorum" diyorsanız, evet siz gerçek bir futbol tutkunusunuz.

7 Kasım 1963’te Jameika’da doğan John Barnes, 1981 yılında İngiltere 2. Ligi’nde mücadele eden Watford’un yedek takımında görev alıyordu ve yetkililerce profesyonel imza attırılarak birinci takıma terfi ettirildi. 18 yaşındaydı ve yetenekleri onu izleyenleri büyülüyordu. Sarı-kırmızılı takım, genç yeteneğe sözleşme imzaladıktan bir sene sonra 1.Lige yükseldi. Watford, önündeki 6 sene boyunca, kurulduğu yıldan itibaren ulaşabildiği en üst başarı düzeyine ulaşacaktıysa da bu, Barnes’in başarıları karşısında göz yaşları içinde kalacaktı.

18 yaşındaki yetenekli oyuncu, Watford formasıyla ilk sevincini 1981-82 sezonunda, takımının Luton Town’un arkasından ikinci olarak, birinci lige çıkmasıyla yaşadı. 1982-1983 O’nun tüm dikkatleri üzerine çektiği sezon oldu. Barnes’in Watford’u, İngiltere’nin bir numaralı takımı Liverpool’un ardından ikinci olarak tamamladı ligi. Hem de Manchester United, Tottenham, Nottingham Forest, Aston Villa ve Everton gibi devlerin önünde. Watford, Barnesli kadrosuyla sonraki 4 yıl boyunca hep orta sıralarda yer aldı ve İngiltere 1. Liginin kabul edilen takımlarından biri olmayı başardı. Ta ki, John Barnes’in 1987 yılında Liverpool’a transfer oluşuna kadar. Watford 1987-88 sezonunda, Barnes’ı takımda tutamamış olmanın bedelini ikinci lige düşerek ödedi.

Barnes, o dönemler İngiltere futbolunun dünyadaki en popüler takımına 24 yaşında geldi. Liverpool, Barnes’in gelişiyle inanılmaz bir hücum gücüne sahip oldu. Sürati, üstün futbol tekniği, zekası ve olağan üstü fizik gücü sayesinde uzun yıllar Liverpool orta sahasında, forvetinde ve sol kanadında görev alan Barnes, yavaş yavaş hızlanan ve hızlandığında da neredeyse durdurulması mümkün olmayan güçlü driplingleriyle İngiliz taraftarlarının “Kara Tren”i oldu.

1988-89 sezonunda, Brentford maçında, orta alandan aldığı topla, ceza sahasının içine kadar driplinglerle gelerek attığı nefis golün, 1989-90 sezonunda bir Manchester United maçında, orta alanın sol tarafından fırlayarak yarı saha boyunca dripling yapıp, kalecinin yanından attığı müthiş kontratak golünün, yine sol taraftan altı Brezilyalıyı peşine takarak attığı muhteşem golün, 1993 Dünya kupası grup eleme maçında, sağ çaprazdan, Hollanda barajını hiçe sayarcasına attığı frikik golünün ve Uruguay ulusal takımına, Tottenham’a, Wimbledon’a, Nottingham Forest’e, West Ham'a attığı müthiş gollerin görüntüleri Barnes tutkunlarının arşivlerinde olması gerekenlerden sadece bir kaçı.

Liverpool formasıyla, iki kez lig şampiyonluğu kupası, iki kez Charitiy kupası, bir kez lig kupası ve bir kez de FA kupası kaldırmayı başaran Barnes’in, 1996-1997 sezonu Liverpool’da geçirdiği son futbol yılı oldu. 10 sene boyunca 300’ün üzerinde resmi maçta forma giydi ve 85 gol kazandırdı Liverpool takımına. Milli takım kariyeri boyunca oynadığı 80 maçta 12 gol attı. 1997 yılında Newcastle’e ve 1999 yılında Charlton’a transfer olan Barnes 1999-2000 sezonu sonunda futbolculuk kariyerine nokta koydu.

Futbol zekasıyla tüm izleyenleri kendine hayran bırakan John Barnes, çalışkanlığıyla, profesyonelliğiyle ve üstün yetenekleriyle dünya futboluna adını yazdıran yıldızlardan biri oldu. Barnes, bugünlerde özel bir İngiliz televizyonunda futbol analizleri yapıyor.

Barnes’i, izleme şansı bulamayan genç kuşak futbolculara ve futbol tutkunlarına, ne yapıp edip onun maç görüntülerine ulaşmalarını, onun maç boyunca, toplu, topsuz oyununu detaylıca incelemelerini tavsiye ederim. Malum arama motorlarında ona dair birkaç küçük görüntü bulmanız mümkün olsa da bunların O’nu anlayabilmek için yeterli olamayacağını bilmelisiniz. Umarım o yılların yıkılmayan “Kara Tren”ini, günümüzün çıtkırıldım yıldızlarıyla kıyaslama şansı bulabilirsiniz.