Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '11

 
Kategori
Sinema
 

Önyargılarla yok edilen 'Saklı Hayatlar'…

Önyargılarla yok edilen 'Saklı Hayatlar'…
 

Doğarken yaşayacağı yeri seçme şansına sahip olmayan insan, cinsiyetiyle kimliğini de belirleyemez… Dayatılan kültür özümsenirken, öteki olmanın mantığı hazmedilemez! 'Bizlik' savaşında yitirilen değerler gölgeye dönüşürken, ipleri zorbaların ellerinde olanlar gömülmeyi bekleyen kuklalardan öte anlam ifade etmez! İnsanın insana zulmünü gören akıl 'İnsanız hepimiz' diye haykırmak ister de, vahşetin çığlıklarıyla sağırlaşan beyinlere erişemez…  

‘Seni düşünürken bir çakıl taşı ısınır içimde…’ dizeleriyle aşkını ilan eden Murat’la, ‘Yoksulluk kadar keskindir, çaresizlik ve acımasızlık…’ diyerek aşklarının imkânsızlığını vurgulayan Nergis’in hikâyesi olan SAKLI HAYATLAR, ayrı kültürden insanların sıkıntılarını farklı bir dille anlatmakta… Kimlik çatışmalarının yol açtığı trajedilerde yitip giden hayatları, ‘Birlik-beraberliği bozmaya uğraşanlara kanma’ mesajıyla işleyen yapım, aşkın ve evlat sevgisinin kesiştiği noktada, ‘biraz’la yaydan fırlatılan okun ‘çok’ olup yönlendireni vurduğu gerçeğine odaklanmakta…  

İlklerin filmi SAKLI HAYATLAR, hem Drama İstanbul Film Atölyesi’nin ilk yapımı hem de daha önce pek çok senaryosu beyazperdeye aktarılmış A. Haluk Ünal’ın ilk yönetmenlik deneyi! Proje tasarımcılığını Serpil Güler’in üstlendiği filmin en büyük özelliği, işlenen ayrıntıların yaşamın içinden alınmış olması. Gündelik hayatta ‘öteki’ olma durumundakilerin sıkıntılarına değinen konu, sinemanın önyargıları aşma özelliğine güvenilerek cesurca ele alınmış. ‘Ezilenin dramını, ezenin trajedisi’ olarak sunan SAKLI HAYATLAR, Tanrı’nın yarattığını Tanrı’dan dolayı sevme gerçeğinde, esas düşmanın ‘nefis’ ve ‘şeytan’ olduğunu vurgulamakta! Kimliksel önyargılar yumağında, kördüğüm olan hayatların kopmadan çözülmesi için hoşgörü ve sabrın altını çizen senarist-yönetmen kadar, oyuncular da oldukça başarılı… Doğallıktan ve gerçekçilikten yana tam notu hak eden SAKLI HAYATLAR, iki ağzı keskin bıçak bir dönemi yansıtmanın yanı sıra, çocuk işçilerin koşullarından kapağı devlete atma kolaycılığına, toplumsal gerçeklere de dikkat çekmekte! Çorum olaylarının asıl sorumlularının kimliği belirsiz karanlık kişiler olduğunu kısıtlı tespitlerle dile getiren yapımda, korktukları için ibadetlerini bile gizli yapmak durumundaki Alevi toplumuna yakıştırılan haksız sıfatlar da mevcut… Kapıların, dost bilinenlerce işaretlenmesi gibi ayrıntılarla 6 Eylül olaylarını hatırlatan SAKLI HAYATLAR, göç eden Ermenilerden kalan evlerin sahiplenilmesini anlatan konuşmalarla da Aleviler dışındaki saklılıkları hedeflemekte… Sözün özü, benzerlerine oranla daha cesur olan SAKLI HAYATLAR, geçmişin hatalarına tutulan bir ‘ayna’! 

‘Ayrımcılık, ötekini tehdit olarak algılar; yok etme isteğini hep içinde saklar. Kaynağında ise önyargılarımız durur’ mesajıyla birleştirici özellik taşıyan SAKLI HAYATLAR, pek çok kültürü bağrından çıkartan Anadolu’da ayrımcılığa yer olmadığını sinema diliyle anlatan, görülmeye değer bir yapım! Gerçek öykülere dayanan bu ilki, izlememek kayıp olur… Tabii, önyargıyı bir kenara atmak kaydıyla!  

Anibal Güleroğlu  

 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..