Organize işler bunlar amirim :)

Başkomiser Niyazi masanın üzerinde duran kolonyayı alıp yüzüne çarptı. 

-Kim lan bunlar? 

Eliyle kapıda duran göbekli kirli sakallı adamları gösteriyordu. Polis memuru hazır olda cevap verdi. 

-Amirim örgüt falan diyorlar. Arkadaşlar ellerinde odun sopalarıyla yakalamış. Çiçekçinin önünde bir adamı sıkıştırmışlar. Üstlerinden de bu çıkmış amirim. 

Polis memuru başkomiser Niyazi'nin masasına bir broşür koyar. Kağıtta O.H.Ö.P (Odunsu Hareket Önlenemez Platformu) yazısı dikkatini çekmişti. Çiçek alan bizden değildir yazıyordu ilk sırada. Evde bulaşık yıkayan, maç seyretmeyenlere karşı örgütlü bir çalışma içerisine girilmesinden bahsediliyordu. 14 Şubatı yas günü ilan etmişlerdi. Başkomiser Niyazi bu saçmalıklara daha fazla dayanamayıp broşürü masaya fırlattı. 

-Getir lan şunları! 

Polis memuru baş selamı verip hemen dönerek adamları içeri aldı. Hepsi başkomiserin karşısında ip gibi dizildi. 

-Adın ne lan? 

-Muharrem Gülalmaz. 

-Senin adın ne? 

Hemen yanında duran adam cevap verir. 

-Hakan Keresteci 

-Ömer Sapoğlu 

Diğer kısa boylu tıknaz olansa kısık bir sesle konuşur. 

-Ben Bilal Kandırılmış abi benim bunlarla yeminle alakam yok. 

-Kes lan! diyerek araya girdi başkomiser Niyazi. 

-Ben sana konuş mu dedim oğlum! diyerek karşısındakini susturdu. 

-Siz ne örgütüsünüz lan böle daltonlar! Odunsu hareket mareket. Çevreci misiniz? Ne ayaksınız? 

Örgütün lideri Muharrem Gülalmaz öne çıkarak söze girer. 

-Amirim aslında biz mağduruz. Şimdi şöyle oluyor. Biliyorsunuz bu kadınların isteği hiç bitmiyor. Gezdir beni, yedir beni, içir beni. Oraya gidelim, buraya gidelim bu istekler hiç bitmiyor amirim. Mağduruz artık. Bu romantik con con takımı yüzünden bizim gibi ağır delikanlı adamlar her gün eziliyor. Romantizm yükselirken ne yapsaydık abi? Parayla saadet olmaz diyenlere sesleniyorum. Onca hediyeyi falan devlet karşılıyorda biz mi almıyoruz abi. 

Başkomiser Niyazi, Gülalmazın saçmalamarını duydukça sinir krizine girdi. Limon kolonyasını yeniden eline döktü. Bu sefer biraz daha bol döktü ve yüzüne çarptı. Muharrem Gülalmaz Başkomiserden korktu ve geri çekilerek sessizliğe büründü. 

-Oğlum siz kimyasal madde mi alıyorsunuz lan? Hıı... Radyasyonlu bölgede çay mı içtiniz oğlum siz? Siz GDO'lu tarım ürününden elde edilmiş gıda mı tükettiniz? Sahte rakı mı yuvarladınız oğlum? Sizi bu ülkeye kim ithal etti lan! 

-Amirim lütfen sakin olun. 

Başkomiser Niyazi masadaki kalemlerden biri kapıp Muharrem Gülalmazın üstüne attı. 

-SUS LAN! 

Bilal Kandırılmış hemen bir adım öne çıktı. 

-Ben avukatımı istiyorum amirim. 

-Yok sana avukat, diye cevap verdi başkomiser Niyazi. 

-Amerikan mahkemesi mi sandınız lan burayı. Avukatmış! Geç yerine efendi ol. 

Niyazi masanın önüne geldi. Karşısındaki 4 adama baktı. Eline örgütün dökümanı olan broşürü aldı. Yazılan yazıları sesli bir şekilde okuyup kendi kendine tekrar etti. Örgütün mottosu ilginçtir. 

'Yaşasın odunlar, kahrolsun romantizm!' 

Broşürü okumaya daha fazla dayanamayıp yırttı. 

-Lan oğlum, ben bu istanbulda her gün kaç tane manyakla deliyle uğraşıyorum siz hiç biliyor musunuz? Her gün eylem, her gün örgüt, her gün psikopat! Bir de sizle mi uğraşacağım lan ben. Şimdi beni iyi dinleyin. Bu örgüt mörgüt saçmalığını kaldırıyorsunuz. Bir daha elinizde sopayla sizi çiçekçide görmeyim, yemin ederim cebinize uyuşturucu koyar sizi içeri alır tecavüzcülerle aynı yerde yatırırım ona göre! Anladınız mı lan? 

Hepsi birden cevap verdi. 

-Anladık amirim. 

-O çiçekçiye de gidiyorsunuz. Hepiniz çiçek alıyorsunuz hatunlara veriyorsunuz. 

-Ama amirim, diye atıldı Muharrem. 

-Kes lan! 

Konuşamadan sustu. 

-Bunların kimliklerini verin. Salın gitsin. Örgütmüş şunların tipine bak. Patates cipsinin yanında promosyon verilmiş bulaşık süngeri gibiler. Şu tiplere bak. Yürüyün lan! Görmeyim bir daha sizi. Oğlum alın bunları atın dışarı.

 

Hikayenin sonu :) 

Emre Erden 

Yazarın notu: Hikaye tamamen bana aittir. Herhangi bir yerden alıntı yoktur. Bahsedilen kişi ya da kurumların gerçekle uzaktan yakından ilişkisi yoktur ama siz sokaklarda Odunsu Hareket mensubu birçok kişiyi görürsünüz. Hele de kadınlar, kadınlarımız :) Sağlıcakla kalın.