Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '08

 
Kategori
Haber
 

Ortada kalmış bir haberci: Mehmet Ali Birand

Ortada kalmış bir haberci: Mehmet Ali Birand
 

Özellikle son dönemlerde Türkiye'de medyanın genel hatlarıyla 2'ye bölündüğünü söylüyoruz. Bir tarafta ''Biat medyası'' dediğimiz, sorgusuz sualsiz AKP'yi savunan, hatalarını bile ört bas etmeye çalışan medya organları, diğer taraftaysa Cumhuriyeti ve Atatürk'ü savunan, AKP karşıtı medya organları.

Doğal olarak bu medya kuruluşlarında çalışanlar da kendilerine göre bir aidiyet buldular. AKP'yi savunanlar AKP'li gazetecileri kolluyorlar. Gerçi iktidar kanadı tarafından pek gazeteci olarak görülmeseler de onlar gazeteciyim diye geçiniyorlar. AKP karşıtları da aynı görüş doğrultusunda yayın yapan gazetecileri savunuyorlar.

Buraya kadar herşey normal ancak öyle isimler var ki ''Ne İsa'ya Ne Musa'ya'' şeklinde hiç bir aidiyet kazanamadan, ortada kalmaktalar. Bunların en iyi örneği olarak düşündüğüm bir isim hakkında ufak bir analiz yapmak istiyorum.

***

Onu en son Kanal D Ana Haber Bülteni'nde gördük. Bir haber klasiği olan 32. Gün'le birlikte Can Dündar, Mithat Bereket, Cüneyt Özdemir gibi başarılı habercilere öncülük etmiş, AB ve Kürt sorunu konusunda en ehil isimlerden birisi: Mehmet Ali Birand.

Lise mezunu olmasına karşın medyada ağırlığını koymuş. Nasıl başardı bilmiyorum ama artık bu sektörde yeri sağlam olanlardan. Düşünün haber sunarken yaptığı hataları bir başkası yapsa 2 gün sonra atılmıştı ama onun hatalarına gülüp geçiyoruz.

Yılmaz AB bekçisi, zamanında Emin Çölaşan'ın baş düşmanlarından birisi, Kürt sorunu konusunda barış elçisi olabilecek bir isim. Kitaplarını okuduğunuzda ''Bu kadar bilgiyi nereden bulmuş?'' diye sormadan edemiyorsunuz.

Posta'da yazıyor ama Hürriyet ve Milliyet'in internet sitelerinde yayınlanıyor yazıları. Kendisine özel uygulama. Avrupa'ya gittiğinde en çok sorgulanan gazetecilerin başında geliyor. Tüm Avrupa basını onun ağzından birşeyler duymak için bekliyor.

Bunları tabii ki övmek için yazmıyorum. Sadece kendine has bir isim o. Başarılı bir gazeteci diyebiliriz.

Tüm bu yapısına rağmen önemli bir eksik var. Kimse onu grubuna almak istemiyor. Yeri geldiğinde AKP'yi bilhassa AB politikaları sebebiyle eleştiriyor ama AKP karşıtları ondan hoşlanmıyor. Hatırlayın, İlhan Selçuk'a geçmiş olsun demek için Cumhuriyet binasına gittiğinde dayak yemekten zor kurtulmuştu. Aynı şekilde zaman zaman AKP'yi savunuyor fakat AKP yanlıları da ondan hoşlanmıyor. Yayınlarında sık sık aleyinde haber yapılıyor, karalanıyor.

***

Peki, Mehmet Ali Birand nerede yanlış yaptı?

TRT davasından yırtmak için Belçika vatandaşlığına geçmesi mi hataydı yoksa şehit haberlerini makaslamaya çalışması mı? Bir yerde bir hata yapmış olmalı.

Cumhuriyet'e sayılar verildiğinde çıkan tartışmalarda futbol maçı gibi 11 hazırlanmıştı. Birand 2. Cumhuriyetçilerin 11'inde yer alıyordu fakat kendisi bir röportajında bunu kabul etmiyor, ''Ben sadece Cumhuriyetçiyim'' diyordu.

Buradan herhangi bir tarafta yer almak istemediği yönünde bir sonuç da çıkarabiliriz. Bu kişisel bir tercih de olabilir. Ama ya değilse?

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..