Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Ortaya karışık - I

Ortaya karışık - I
 

Ortaya karışık - I

Muhalefet hala ortada yok!

Türkiye gündemi sürekli aktif, durulmak bilmiyor. Bu gündemi takip edebilmek sade vatandaşı çoktan aşmış durumda. Sade vatandaş derken, tek derdi “geçim” olan vatandaşı kast ediyorum. O vatandaş ancak tüketebileceği ve satın alabileceği ürünlerin fiyatlarını takip edebiliyor(İstisnalar hariç)

Gündemi en iyi takip etmesi gerekenlerden birisi muhalefet. Çünkü onun geçim derdi yok ve asli görevlerinden birisi gündeme ilişkin konularda çözümler üretmek, görüşler ortaya koymak, iktidar partisiyle ağız dalaşı yapmak yerine, aktif ve pozitif fikirlerle hem iktidar partisini olumlu çözümlere ikna etmek, hem de tabanının güvenini kazanmak.

2014 yerel seçimleri hızla yaklaşırken, ortada hala böyle bir muhalefet görmekten maalesef ki çok uzağız…

Genel af…

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat'ın Sorgun İlçesinde AKP İlçe Teşkilatında düzenlene bayramlaşma programına katıldı. Bozdağ burada yaptığı konuşmada, gazetecilerin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin genel afla ilgili açıklamalarını sorması üzerine, "Gündemimizde genel af yok. Nerden böyle bir şeyi çıkartıyorlar. Belli ki iç siyasette birileri vatandaşı kendi arzusu, istikametinde yönlendirmek için yalan uydurmaya başlıyorlar. Bahçeli'nin söylediği yalan" dedi.

Şimdi bu açıklamanın son cümlesine bakalım; “Bahçeli'nin söylediği yalan”

İfade Başbakan yardımcısına ait. Yalancı olan ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli.

Bahçeli bir af konusundan bahsettiyse, mutlaka dayanağı vardır, yoksa durup dururken böyle bir konudan bahsetmezdi. Ama Bozdağ’ın ona böyle bir ifade kullanması yakışık almıyor...

Bozdağ yalancı olan birilerini arıyorsa yakın çevresine bakmalı. 75 milyon Türk Vatandaşı her gün TV ekranları vasıtasıyla gözlerinin içine bakıla bakıla söylenen yalanları dinliyor. Bu nedenle, Bekir Bozdağ’ın “genel af yoktur” sözü de pek inandırıcı gelmiyor.

Sen neymişsin be Muhteşem Süleyman…

Halit Ergenç Mısır’da yaşanan olayların sorumlusu oldu bir anda. İddia sahibi  ise oyuncu  Ahmet Yenilmez. Yenilmez verdiği bir röportajda Gezi Parkı eylemlerini değerlendirdi: "Gezi Parkı'nda neden Muhteşem Süleyman rolünü oynayan biri gitti? Bu olaylar Mısır'a da aksetsin diye, çünkü orada da diziler seyrediliyordu. Bunu kimse görmüyor" dedi.

Bu müthiş yorumu alkışlamak gerekir. Dizi filmlerin toplumlar üzerindeki etkisini düşünebiliyor musunuz?

O halde buradan şu sonuca da varmak mümkün mü? 1978 yılında başlayıp Seksenli Yıllar boyunca devam eden Dallas dizisinin Ceyar’ı, bizim  Ahmet Yenilmez’i acaba çok mu etkisi altına almıştır?

Baştaki ilk yazıda gündem konusundan bahsetmiştik ya.  İşte, Yenilmez’de dünya gündemini takip edemeyenlerden. Takip edebilseydi, Mısır’da yaşanan olayların “Arap Baharı” ndan bu yana hiç durulmadığını kaçırmamış olacaktı…

 “Katmer”li İhale!

Toplumsal olaylarda etkili biçimde kullanılan “basınçlı su sıkma aracı”nın TOMA(Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı) olduğunu, Taksim Gezi Parkı Olayları sürecinde bütün millet öğrenmiş oldu.

Şimdi de, milletin gündemi takip edenlerinin öğrendiği, ancak gündemin dışında kalanların da öğrenmesi ve bilmesi gereken bir konu daha var. Millet bilmeli ki, beş TL’ye aldığı bir litre benzin için ödediği yaklaşık 3,5 TL. vergi, TOMArla gizli kapaklı yerlere gidiyor.

Nasıl mı?

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eski AKP İzmir Milletvekili İsmail Katmerci’nin şirketine ihale edilen yeni TOMA (Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı) alımının ‘gizli ihale’ kapsamında yapıldığını açıkladı. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri konuyu inceleyip GÜNDEMe getirmeseydi, bu olaydan da kimsenin haberi olmayacaktı. Gizli yapılan ihalede TOMArla götürülen para 9 milyon 960 bin lira. Yani bu paranın ederi karşılığında örneğin 22 adet yerine toplam 2 adet TOMA alınmış olsa, 75 milyondan kimsenin ruhu duymayacak. Gizli ya…

Bakan Şimşek, ihalenin Kamu İhale Kanunu’na (KİK) tabi olmadığını ifade ediyor. O halde bu işi takip edenler, cevap alamayacaklarını bilseler bile mutlaka şunları da soruyor olmalıdır:

a.    AKP Hükümeti ve hatta önceki Hükümetlerin yaptığı emsal alımlarda da aynı şekilde gizlilik ilkesi uygulanmış mıdır? Uygulanmadı ise neden bu ihalede gerek duyulmuştur?

b.    Dış tehditler kapsamında bu güne kadar alınmış olan savunma silah sistemleri ile her türlü harp silah ve araçlarının alımları da gizli ihale ile mi gerçekleştirilmiştir? Çünkü burada akla gelen şu: Gizlilik olması gerekiyorsa asıl burada olması gerekiyor, çünkü yabancı İstihbarat birimlerinin Ordumuzun gücünün etkinliğini tam olarak değerlendirememeleri böyle bir gizlilikle mümkün…

c.    Başka gizli ihaleler söz konusu mudur? Söz konusu ihaleyi gizleme ihtiyacı duyan yönetim, hangi gerekçeleri öne sürmektedir?

d.    Başka gizli ihaleler var mıdır? Devlette bu tür olayları denetleme mekanizması hangi birimdir?

Sizlere sağlıklı ve mutlu az gündemli günler diliyorum.

11.08.2013 Pazar. 00.25

 
Toplam blog
: 136
: 2817
Kayıt tarihi
: 20.03.11
 
 

Duyarlı olduğum konularda; düşündüklerimi, bildiklerimi ve birikimlerimi paylaşmak üzere burada b..