Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '08

 
Kategori
ÖSYS
 

ÖSS ve kaygı

ÖSS ve kaygı
 

ÖSS sınavı yaklaştıkça kaygılarımız artıyor. Kaygıyı bilgi yok eder. Çalıştınız ve planlanmış bir eğitim sürecinin sonuna geldiniz. Tamam o zamam kaygılanmayın başaracaksınız. Derin bir nefes alın. Diyaframdan olsun.

Evet sevgili ÖSS adayları yılın sonuna geldik. Çalıştık çabaladık. Elimizden gelenin en iyisini yapmak için çaba sarfettik. Geldik sona. Bizi neler bekliyor?

Sınava gireceğimiz aklımıza gelince titriyoruz. Korkuyoruz ve kaygılanıyoruz. Ellerimiz soğuk soğuk terliyor. Yüzümüz geriliyor. Damarlarımız kasılıyor. Enerjimizi kontrol edemiyoruz. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ya kazamazsam. Ben mahvolurum. Her şey biter. Nedir bu korkunun kaynağı neden korkuyoruz ve bu korkuyu ve kaygıyı yenebilmek için ne yapabiliriz?

Kaygının kaynağı yüksek beklentilerdir. Ya da beklentilerimizle gerçekleşmiş planlamalarımızın uyuşmamasıdır. Tıp istiyorduk ama onu kazanacak kadar çalışmadık. Hala eksikliklerimiz var. İngilizce İktisat okumak istiyiorduk ama gezmek bize daha kolay geldi. Ankara Siyasal çok güzel bir bölümdü hayalimizdi ama onu kazanacak bir oranda çalışmadık. Kabul edelim dostalar onu elde edebilecek kadar çalışmadık. Eyvah mahvolacağız.

Ben ne yaptım? Ya kazanamazsam. İyi de sevgili kardeşim. Kazanmayı istedin ama kazanmak için yeterli planlamayı yapmadın ki? İşte böyle durumalarda kaygı yükselir ve biz düşündükçe daha da kaygılanırız ve bu sınav anında da peşimizi bırakmaz.

Bir de çalıştım hocam diyenler var. Bütün konuları öğrendim. Çarpanlara ayırabiliyorum. Okuduğumu anlıyorum. Hızlı okumam süper. Sosyal bilimlerdeki kavramarı da hallettim. Fen, Sosyal, Türkçe Matematik.... Evet hiçbir sorunum yok. Ama yine de bakın ellerim titriyorum. Bildiklerimi unutacak gibi oluyorum. Korkuyorum hocaım napacam.

Bu ikinci durumda da sevgili dostlar işimiz daha kolaydır. Çünkü bilgler hafızamızda canlı bir şekilde duruyor. Peki neden onlar hemen aklıma gelmiyor? Neden unutmuş gibi ya da unutacakmışım gibi hissetiyorum hocam? İşte bunun sebebi nefessiz kalmaktır. Biliyorsunuz ki beyin oksijenle çalışır. Eğer heyecan ve kaygı gibi durumlarda beyne giden oksijen azalırsa biz bilgileri unuturuz. Panikleriz ve bunlar birbirlerin gittikçe daha hızlı tetikleriz ve kaygıya korku da eşlik eder. O zaman bildiğimiz soruları bile yanlış yapabiliriz.

Ne yapmalıyız?
Doğru nefes alın. Beyne oksijen gönderim. Her şey berraklaşacaktır. Ve öğrendiğiniz bütün bilgiler sizinle olacaktır. Doğru nefes nasıl alınır?

Sevgili dostlar doğru nefesten kastımız diyafram nefesidir. Şöyle yapmalıyız. Burnumuzdan yavaş yavaş aldığımız temiz oksijenin diyaframımızı tamamen doldurmasına izin vermeliyiz. Karın boşluğumuz da biraz dışa doğru şişmeli ve doğru diyafram nefesinin sonunda sağ sol omuzlarımız da kulaklarımaz doğru hafifçe yükseldiğini görmeliyiz. Bu güzel ve dolu dolu aldığımız diyafram nefesimizi daha yavaş bir şekilde ağzımızdan dışarda verirken rahatlamalı gevşemeli ve bütün olumsuzlukları ve sterese yol açan her şeyi dışımıza atmalıyız.

Doğru nefes sayesinde hem kan akışımız hızlanacak hem de kandaki oksijen miktarı artacaktır. Yüksek oksijen yüklü kanımızın, damarlarımızdan beynimeze bol ve bereketli bir şekilde ulaşması beynimizin berraklaşmasına, açılmasına ve bütün bilgileri bize sunmasına yol açacaktır.

İşte bu kadar.

Bilginiz tam.
Hafızanız mükemmel.
Doğru diyafram nefesi aldınız.
Beyniniz berrak.
Hafızanız zinde ve canlı.
Zaten çalışmıştınız.
En güzel okular sizi bekliyor.

Atın kaygıyı artık.

Sevgiler
Murat Yavan

 
Toplam blog
: 17
: 1731
Kayıt tarihi
: 07.09.07
 
 

1996 Marmara mezunuyum. Eğitimci ve tarihciyim. Eğitimi ve danışmanlıkla uğraşıyorum. Sınav Eğiti..