Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '08

 
Kategori
Haber
 

Ötanazi neden bu kadar tartışılır?

Ötanazi neden bu kadar tartışılır?
 

Milliyet.com.tr


Psikolojik problemleri olmayan insanlar ölmek istemezler, doktor arkadaşım kısaca şöyle ifade etmişti: İnsan doğası yaşamak üzere kurgulanmıştır!

Psikolojik problemleri olanlar, altından kalkamayacaklarını düşündükleri durumda anlık ya da planlı bir şekilde ölümü tercih edebilirler…

İntihar ederler!

Ailesi, sevenleri için çok acıdır, her biri sorgular kendini: Böyle demeseydim, şöyle yapsaydım acaba sonuç değişir miydi?

Ölüm acısı ile birlikte hep bir vicdan hesaplaşması kalır geride!

Yaşamak yerine ölümü tercih edişi bireysel bir tercihten ziyade, bir hastaya yeterince ihtimam gösterilmediğinin kanıtı gibidir! Öyle algılanır yani…

Otuzlu yaşlarımdaydım, bir arkadaşımın erkek kardeşi intihar etmişti! Onun da yaşı otuzlardaydı ve ölümü tercih etmişti, planlayarak…

Çok iyi anımsıyorum, alçak sesle paylaşmıştı benimle, utancından mıydı, hesaplaşmalardan dolayı mı, tam ayrımında değilim ama acıyı bastıran bir şeyler vardı!

“Onun tercihi” demiştim, “Öyle mutlu o şu anda!”

Yaşam işte, öğretiyor insana, birinin tercihi bir diğerlerinin utancı olabiliyormuş, becerememek, yetememek,

doğru kararları doğru zamanlarda alamamak gibi…

“Bir hastaneye yatırsaydık, olmazdı belki bunlar!”

……

Onmaz hastalıklar var birde, yaşam içinde!

Tıp yetmiyor!

Hatta destek üniteleri falan olmasa, yaşaması mucize!

Bazen düşünmüyor değilim, uzun zamanlar bu ünitelere bağlı yaşamak durumunda olanların ölüm haklarını mı ellerinden alıyoruz diye!

Zorla yaşatmaya çalışırken, yaşadıklarını bilmiyorlarken, mesela, yaşıyor görüntüsü vermek reva mıdır ruhlarına diye?

Bilinci yerinde, acılarının ve onmazlığının farkında olanların dışında, yaşamaya endeksli hangi beyin ölümü tercih eder?

Yaşamayan halden anlamıyor, bir bildiğim o var!

Mutlak ölüm için ille de senelerce acı çekmek mi gerekir?

Destek üniteleri olmasa, zaten veda etmeyecek miydi yaşama?

Sağlıklı yaşarken zararlı maddeleri tercih edenler, silah kuşananlar, gencecik yaşında militan olmayı tercih edenlerden daha fazla ölme hakları olduğunu düşünüyorum onmaz hastalıklarla acı çeken bireylerin!

Birileri sağlıklı hallerinde kendilerini ölüme atıyor, birileri yaşam hakkının artık kendisinden alınmış olduğunun bilinciyle veda etmek istiyor!

Bir parça rant da aramıyor değilim ben bu tartışmalarda, din öne getiriliyor ama, hangi din bedenine, ruhuna ve bilincine anlamsız yere acı çektir der ki diyerek, yaşam destek ünitelerine bağlı hastaların, hasta yakınlarına göre günlük giderleri, hastane açısından günlük gelirleri az buz meblağlar değil hani!

Bir yaşam ile maddiyat kıyaslanamaz, asla, haşa!

Ama… Az mıdır, aylar, yıllar boyu bir yatağa, bir dolu alete bağlanıp da, yaşaması beklenilip, bunca alete karşı koyarak güya(!) doğal ölümü gerçekleşenler ve cenazesini, faturaları ödeyememekten dolayı, hastane morgunda bekletilenler!

Ötanaziye karşı olanlara bir önerim var: Lütfen, çok değil, üç gün boyunca kendinizi onmaz bir hastalık pençesinde düşününüz.

Üç gün boyunca kendi kendinize nefes alamadığınız hayal ediniz, arada bir ağzınız ve burnunuza bir yastık yapıştırınız, az biraz gerçeğe yakın olsun diye, reflekslerinizi kontrol ediniz, kaç saniyede yastığı uzaklaştırıyorsunuz diye!

Uzaklaştıran ellerinize teşekkür ediniz bu arada, onu yapamayan niceleri var, biliyor musunuz?

Alete bağlı nefes alanlar, yüzünüzde yastık olan halinizden daha da rahatsızlar belki de, göğüslerini dolduramıyorlar belki de bizim nefes dediğimizle!

Çok değil, üç gün çıplak yatın, hiç kalkmamacasına…

Altınıza bez bağlansın, tuvaletinizi beze yapın, yemek yemeyin, hortum ile beslesin birileri sizi, konuşmayın, yürümeyin, hareket de etmeyin!

Çok değil, yalnızca üç gün!

Sırtınızda yaralar da açılmaz üç günde, merak etmeyin!

Dayanılmaz sancılar içinde olduğunuzu da düşleyebilirsiniz, bilincinizin yerinde olmadığını da, tercih sizin, ama lütfen birinden birini seçiniz!

Ve bunun gerçek olduğunu, aylar, yıllar sürdüğünü, sizin ve sevdiklerinizin neler hissedebileceğini…

Çok değil, az biraz düşünün!

Şimdi de lütfen, hiçbir etki altında kalmadan cevap verin: Ötanazi bir hak mıdır?

Gülgün Karaoğlu

Aralık,12/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..