Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '07

 
Kategori
Magazin
 

Otu çek köküne bak

Otu çek köküne bak
 

“İstanbul Kadıköy'de gece yarısından sonra bir otomobilden rastgele ateş eden kişiler, polisin "dur" ihtarına ateşle karşılık vererek kaçmak istedi. Kovalamaca sonucu Acıbadem'de, sürücünün ayağından vurulmasıyla durdurulan otomobilden "Popstar" yarışmasıyla ünlenen Bayhan ve babasının da aralarında bulunduğu 4 kişi çıktı.

Doğum tarihi 15.03.1980, burcu Balık, memleketi Adana, eğitim düzeyi; ortaokul mezunu, mesleği; aşçı... Bayhan Gürhan, 2004 yılında ekrana gelen ilk "Popstar" yarışmasına katılmadan önce özgeçmiş olarak bu bilgileri sunmuştu yapımcılara... Baygın bakışları, ilginç ses rengi ve 'ağır abi' tavırlarıyla bir anda tüm Türkiye'nin dikkatini çekmişti. Geçmişi ise fazlasıyla karanlıktı. Yarışma devam ederken, Bayhan'ın 1988 yılında amcasının oğlunu öldürmekten beş yıl hapis yattığı ortaya çıktı. Adana 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, cinayet suçundan 24 yıl hapis istemiyle yargıladığı Bayhan Gürhan hakkındaki kararını 31 Aralık 1998 tarihinde verdi. Mahkeme, "kastı aşan müessir fiil" sonucu adam öldürmek suçundan Gürhan'ı önce 8 yıl hapis cezasına çarptırdı, sonra bu cezayı "tahrik" unsurunu göz önüne alarak 6 yıla, duruşmalardaki iyi halini dikkate alarak da 5 yıl hapis cezasına çevirmişti”

Hürriyet gazetesinin haberinden yaptığım alıntı böyle. İnsanlara bir şans daha tanımak lazım, tanıdı toplum Bayhan’a bu şansı. Ama görünen o ki sağlam bir temele dayanmayan yapısı olan insanlara kaç kez şans tanırsanız tanıyın bir işe yaramıyor. Aksine bir çok insanı boş yere umut sahibi yapıyor. Medya kaynanasının oğlunun acı ölümü hala hafızalarda.

Eski zamanlarda bir söz vardı özellikle sol kesim bunu söylerdi, toplumun uyutulmasını anlatmak için. İspanya diktatörü Franko dermiş ki “ben İspanyayı Fiesta ve Futbol ile yönettim” buradaki yönettim kısmı uyuttum şeklinde kullanılırdı.

Şimdi toplumlar, yarışmalar, kapışmalar, ve ben ekleyim boş umutlarla uyutuluyor. Bu yarışmaların boş kahramanları, sadece ses çıkaran ama beyin ile ilgili faaliyet yapmayan kahramanları, günümüz insanına rol model oluyor.

Hıçkıran aileler, garip sevinç çığlıkları ekranları kaplarken, bu yarışmaların ürettiği kahramanlar (!) polise ateş açar hale gelebiliyor. Bu bence bir nevi reklam, unutulmuşluktan kurtulma, kaset sattırma reklamı. Olayı bu hale getirenler utansınlar. Şu lafı kim söylediyse yerin dibine girsin “reklamın iyisi kötüsü olmaz”. İşte öyle deyince, böyle olur.

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..