Oylar "Kerhen" Gibi...

Sokağa çıkıyorsanız, kahvelerdeyseniz, kısacası halkın içindeyseniz…

Siyasetin nabzını ölçmeniz için uzman veya anketçi olmanız gerekmiyor…

Hele hele bu durum küçük yerleşme alanlarında daha net olarak kendini gösteriyor…

Pazar yerleri, alışveriş merkezleri ve çeşitli sosyal alanlar içe gömülmüş sessiz tepkilerin yaşandığı yerler oluyor…

Medya kanallarının %95’i  iktidarın destekçisi görünümünde olduğu ülkemizde; halkımızın artık büyük çoğunluğu bu medya grubuna tepki gösterir duruma geldi…

Tüm bunlara rağmen, vatandaş partisini aramaya bulmaya çalışıyor… Artık hiçbir seçmen partisinin fanatik taraftarı değil… Partisini eleştiriyor, başka partileri dinliyor ama yine de kafası karışık… Mevcut partiler içinde oy verecek parti bulamadığı da oluyor… Bunun temel nedeni olarak da güç görünümlü mevcut partilerin artık birbirlerine benzeşmesi, hatta bazılarının birbirine yapışması gibi…

Seçmen yılgın ve geleceğe dair umudu yok… İktidara karşı tepkili ama muhalefetin de umut vermediğini düşünüyor… Seçmen, Oy verdiği, vereceği partiye sıkı sıkıya sarılmıyor artık… Bu durum AKP’li ve MHP’li seçmenlerde yoğun olarak yaşanırken, CHP seçmeninde de kısmen olarak yaşanıyor… CHP kendi geleneksel, Cumhuriyetin temellerine dayanan, soysal demokrat sol duruşunu bozarak, sağdan oy alacağını düşünerek sağa kayması CHP seçmeninde de önemli kırılmalar yaratıyor…

Bu döneme siyasetin fetret dönemi de diyebilirsiniz… Bu dönemde gerçekçi sol bir partinin güç toplayarak, iktidara aday olması o kadar sürpriz olmazdı…

Bu seçimde Tunceli Belediye Başkanlığına aday olmuş olan Ovacık ilçesinin Komünist Belediye Başkanının sadece Ovacık ve Tunceli de değil tüm Türkiye de çalışmalarıyla, halkı kucaklamasıyla, üretime katkısıyla, hesap verebilirliğiyle sempati topladığını ve bu tür partilerin o kadar da korkulacak bir parti olmadığını ortaya koydu… Yaşadığım Didim ilçemizde de belediyemize Fatih Mehmet Maçoğlu gibi bir komünist belediye başkanı aday olsaydı gözümü kırpmadan oyumu ona verirdim…

Didim yerelinde yaşadığımız için Didim’e yönelik gözlemlerimize de biraz değinelim… Toplum içine çıkıyor, insanları dinlemesini biliyorsanız, ister istemez bir takım şeyleri gözlemliyorsunuz ve öğreniyorsunuz… Öncelikle ilçemizde iddialı her iki partinin başkan adaylarına ve meclis üyelerine yönelik yoğun eleştiriler var… Özellikle CHP’li seçmen kadroyu beğenmiyorum ama oyumu partime vermekten başka çarem yok diyor… Aynı durum AKP’li seçmen için de geçerli… MHP’li seçmen ise seçimlere karşı soğuk bir tavır içinde ve ilgisiz görünüyor…

Eski seçimlerdeki heyecan ilçemizde yok gibi… Seçim bürolarına gidenler de hep aynı yüz ve yüzler de pek mutlu değil…

Kısacası bu seçimde seçmen oyunu gönül rahatlığıyla değil de “kerhen” kullanacak gibi…Aynı kerhenliği,  Ekmeleddin’e oy verirken de yaşamıştık…

Her şeye rağmen oyum CHP’ye…