Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '10

 
Kategori
Sosyoloji
 

Öyle şiirler vardır ki unutturulamaz

Öyle şiirler vardır ki unutturulamaz
 

Mehmet Akif ERSOY (İstanbul 1873 - 1936)


Şiirler vardır sık sık okunur. Taşıdıkları düşünce özleri yanında, içerdikleri ses uyumu da onları unutturmaz bize. Dillere destan olmuşlardır. Bilenler bilir; edebiyatımızda bu gibi binlerce şiir vardır. Bir türkü ya da bir şarkı gibi söyler gezeriz onları. İçine düştüğümüz durumları en güzel bir biçimde o şiirler anlatır. Ağıt yakar gibi birden bire çok özgün bir şeyler yazamıyor ve söyleyemiyor isek; belki de o an bir tek şiir anlatır bizi. Artık düşmez olur dilimizden.

Bu gibi şiirler bıkkınlık vermezler. Bu yüzden de eskimeden yaşarlar gönlümüzde. Böylece şairleri de sevilir günden güne. Bir türkü ya da şarkı olamamışlar ise suç onların değil, bizimdir. Unutkanlığımız yanında günübirlik yaşamakta oluşumuzun da etkisi vardır bu kopuşta. Anlı şanlı bazı kitaplarda yer almasa bile severiz o şiirleri. Biliriz ki onlar uzaklarda, kuytu bir yerlerde bekler dururlar. Kimilerince ne kadar saklanmak istense de onlar çıkar gelir bir bir. Derler ya : Arayan bulur!

İşte bu gibi şiirlerden biri de Rahmetli Mehmet Akif ERSOY (İstanbul 1873 - 1936)'un MÜSLÜMANLIK NEREDE adlı şiiridir. Şimdi anlıyorum ki onun pek şiiri gibi bu şiiri de dillerden düşmeyecek bir destandır.

Yıllar önce lise ikinci sınıfta Rahmetli Kimya Öğretmenin Cemil YÜRÜRDURMAZ'ın teşvikleri ile satın almış olduğum SAFAHAT'ta 1967'de evde zorunlu olarak, iki kere okumuş olduğum: Müslümanlık nerede, geçmiş bizden insanlık bile, diye başlayan şiirini hatırladım geçenler birden.

Yazılış sebepleri dünde kalsa da, sanki benzer sebeplerden dolayı daha dün yazılmış gibi anlatır bizi bize. Bizi bize anlatan bu şiiri; dileyen uygun bir zamanda ''Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!'' diyerek; geniş halk kitlelerine karşı da okuyabilir. İçinde pek çok inanç bozukluğu yanında kişilik bozukluklarını ve nice sorunlarımızı da anlatan Mehmet AKİF'in bu şiirini birlikte okuyalım.

''MÜSLÜMANLIK NEREDE

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile<ımg title="nokta" alt="" src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif" border="0">
Alemi aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile!
Kaç hakikî Müslüman gördümse: Hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!

İstemem dursun o pâyansız mefâhir bir yana<ımg title="nokta" alt="" src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif" border="0">
Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!
İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr!
Çok değil ancak! Necip evlâda lâyık tek şiâr.

Varsa şayet, söyleyin bir parçacık insâfınız:
Böyle kansız mıydı – Hâşâ – kahraman eslâfınız ?
Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdâsına?
Benzeyip şîrâzesiz bir mushafın eczâsına,

Hiç görülmüş müydü olsun kayd-ı vahdet târumâr?
Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar?
Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?
Böyle adet miydi, bî-pervâ, yemek insan leşi?

Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan!
Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!<ımg title="nokta" alt="" src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif" border="0">.
“His” denen devletliden olsaydı halkın behresi:
Pâyitahtından bugün taşmazdı sarhoş nâ’rası!

Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi,
Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.
Lâkin aşk olsun ki, aldırmaz da otlarmış eşek,
Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!

Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı<ımg title="nokta" alt="" src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif" border="0">
Hasmı, derken, çullanmışlar yutmadan son lokmayı!<ımg title="nokta" alt="" src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif" border="0">
Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:
Hâlimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok.

Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz kaydındayız!
Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!
Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın:
Vakit çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!

Davranın haykırmadan nâkûs-ı izmihlâliniz<ımg title="nokta" alt="" src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif" border="0">
Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zirâ haliniz:
Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!
Davranın, zîra gülünç olduk bütün bir âleme,

Bekleşirken gökte yüz binlerce ervâh, intikam;
Yerde kalmış, nâşa benzer kavm için durmak haram!
Kahraman ecdâdımızdan sizde bir kan yok mudur?
Yoksa: İstikbâlinizden korkulur, pek korkulur!''

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..