Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '07

 
Kategori
Bilim
 

Paradigma Yanılsaması

“Cosmologists are shocked by the recent discovery of a monstrous void of empty space spanning nearly a billion light years in diameter.”

www.newscientist.com/blog/space/labels/cmb.html

Türkçesi:

“Kozmologlar, uzayda 1 milyar ışık yılı çapında dev bir boşluk keşfiyle şok oldu.”

O boşluğun içinde karanlık madde bile yokmuş.

Derginin düşünce editörü (opinion editor) Amanda Gefter bu durumu şöyle yorumluyor:

“Bunu Evren’in fraktal olduğuna ilişkin bir kanıt saymak mümkün.”

Mümkün ama aynı zamanda değil de...

O boşluğun merkezinde dev bir kara delik olabilir ve biz onu gözleyemeyebiliriz, çünkü çevresindeki herşeyi yutmuştur.

Gökadaların da küsurlu boyutlu sayıldığını biliyoruz. Gökadalı evrenin çizgi ve noktalardan oluşan süper kümelerden oluşan, ağımsı bir yapıda olduğunu da biliyoruz ki bu da evreni küsurlu boyutlu kılar. (Bu türden çifte fraktal boyutluluk düz matematikle hesaplanabilir mi?)

Sorun şu: 26-28 milyar ışık yılı çaptaki özdeksel evrenin içinde bu boşluklardan daha çok olabilir mi? ‘Yıldızlar, gökadalar, yerel kümeler, süper kümeler’ sürekli yinelenen yapı-düzenler çünkü. O boşluğun tek olması için, orayı boşaltacak gücün de biricik olması gerekli ama bu da mümkün, yalnızca çok istisna bir durum olur.

Her durumda, ölçeklemememiz yetmiyor. Şişme Dönemi’nde Evrenin 70 milyar ışık yılı çapa kadar genişlediği sanılıyor. Fotonlar sonra oluşup, ışık hızında limitli olduklarına göre onların dışındaki yapı nasıl bir şeydir? Akla, karanlık maddeden sonra, şimdilik karanlık enerji sayılan nitelik geliyor. Belki ondan başka da yeni kavramlar üretmemiz gerekecek.

Şunu anlayalım:

Einstein-Planck (görelilik kuramı + kuantum kuramı) kozmolojik sistem tasarımı, bir paradigmatik duvar yarattı, 100 küsur yıldır onun önünde takılıp kaldık (Aristo-Euclid tasarımı 2.000 yıl insanlığı ketledi). Bunun düz Dünya dogmasından farkı yok. Boyutluluk-tek evrenlik, temel parçacık – temel kuvvet, uzay-zaman, madde-enerji düalizmleri hep terketmemiz gereken arkaik paradigmalar. İnsanlar, eskiden töz olarak ‘ateş, hava, su, toprak’ı sayarmış. Şimdi, ‘plazma, gaz, sıvı, katı’ fazları tanımlarımız var ama bunlar da geçildi. Bunlar atomluluğu varsayıyor. Nötron yılıdzı ya da hadron fazlarını hesaplayabiliyor ama görsel olarak tasarlayamıyoruz. Tüm bunlar için de, yeni matematik dalları yaratılması gerekli.

Sorun bu:

Evren, onu bilmemiz için bize yeni malzeme veriyor, atalarımız gibi onu yok mu sayacağız, yoksa insanın ötesine geçecebilecek miyiz?

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..