Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '14

 
Kategori
Güncel
 

Parasız adam, gereksiz adam mı?

Parasız adam, gereksiz adam mı?
 

Görsel internetten alınmıştır.


Torba Yasaya eklenen, "Üretilen tüm ticariler engelli kullanımına uygun olmalı" maddesi yüzünden krize giren otomotiv sektörünü Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanı Fikri Işık'ın son anda devreye girmesi kurtarmış.

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün‘ün sektörün bu yasadan zarar göreceğini, iflas bayrağının çekileceğini açıklaması, Bakan’ın bu konuyu son dakikada dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’a iletmesi, Erdoğan’ın da  “Olur mu ya böyle bir şey” demesiyle o madde jet hızıyla yasadan çıkartılmış. Böylece tüm sektör rahat bir nefes almaya başlamış ve hayatını sürdürmeye devam etmiş…

Çalışanlar mutlu… Patronlar musmutlu…  

Engelli vatandaşlarımız biraz daha çok azap çekecek ama olsun, önemli değil, o kadarcık kadının kızında da olur. Şirketler yaşasın yeter ki… (Yaşamalı da…)

Soma'daki maden faciasının ardından gündemden düşmeyen madenlerdeki yaşam odaları konusu vardı hani. CHP, madenlerde yaşam odasının zorunlu hale getirilmesi için önerge vermişti. Çünkü çok önemliydi yaşam odaları. Göçük durumunda, yaklaşık kırk işçinin barınmasını sağlayacak kapasiteye sahip ve otuz gün boyunca yaşamını sürdürebileceği özellikteydi.

İşçiler ölmeyecekti, çocuklarına şeker alabilecek, eşlerine sarılabilecek, anne ve babalarının ellerini yeniden öpebilecek ve hayır dualarını alabileceklerdi bu oda sayesinde. Varsın az kazansınlardı. Hem çok kazanıp da ne olacaktı sanki. Azıcık aşım, kaygısız başımdı belki felsefeleri.  Yeterki sevdiklerine ve yeni bir güne yeniden merhaba diyebilsinlerdi. Tek özlemleri buydu belki.

Ancak  ne hikmetse böylesine hayati öneme haiz bu teklif, üstelik AKP'li vekillerin oylarıyla reddedilmişti Mecliste. İşçilerin yaşama hakkı bilerek ellerinden alınmıştı.

Şimdi;

İki vaka arasında düşünüyorum.

Birinci vakada engellilerin yaşamını kolaylaştırmak adına atılan bir adım var ve bu adımın sektöre zarar vereceği ve iflas edileceği endişesiyle durum düzeltiliyor hemen en yetkili ağızdan. Hem de “Olur mu ya böyle bir şey” nidasıyla… Şirket bir ohhh çekiyor.

İkinci vakada da madende çalışan işçilerin bir göçük anında yaşama tutunabilmesi için elzem olan bir yaşam odası var. Mecliste çoğunlukta olan iktidar partisi tarafından engelleniyor bu işçilerin en kutsal hak olan “yaşam hakkı.”

Ne için?

Şirkete fazla maliyet getireceği için…

Yani para kaybı söz konusu olduğunda derhal gerekli yasal düzenlemeyi yapan, şirketi yaşatan iktidar, insan hayatı söz konusu olduğunda kılını, yani parmağını oynatmıyor.

Şirketler batsın demiyorum elbet ama onlara gösterilen hassasiyetin insan hayatına da gösterilmesi gerekmez mi?

Bu nasıl bir adalettir?

Hani yaratılanı yaratandan ötürü seviyorlardı?

Bu işte bir terslik var!  Hem garibanların sırtından para kazanacaksın, onların oylarıyla saraylarda yaşayacaksın, hem de onlara yaşamı haram edeceksin tedbir almayarak.

Bana kalırsa, yaratılanlardan parası olanı seviyorlar...Parasız adam, gereksiz adam sanki...

Anlayan beri gelsin…

15 Aralık 2014

 
Toplam blog
: 278
: 1431
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

Bir Kamu Kurumundan emekliyim. Bloğumda; yaşadıklarımı, çevremde gözlemlediğim olaylar ile kendi ..