Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '16

 
Kategori
Deneme
 

Paylaşmak-Bölüşmek

Paylaşmak-Bölüşmek
 

TDK sözlüğünde “bölüşmek”, paylaşmak üleşmek olarak; paylaşmak da bölüşmek ile tarif ediliyor.
 
Bölüşmek paylaşmak kadar iyi bir şey değildir. Çünkü bölüşmek ayrışım ve sınır çekmeyi de getirir. Esas olan parça mülkiyeti vermeden bütünün adil paylaşımdır. İhtiyaç durumunu ve bütünün varlık nedenseli olan emek değerini ölçü almak paylaşım hakkı adaletinin ana ilkesi yapılmalıdır. Paylaşım anlayışı, gereğinde payların da paylaşılması ilkesini benimser olmalıdır.
 
"Bölünürsek yok oluruz/ Bölüşürsek tok oluruz" Yunus Emre
 
Yunus Emre'nin niyetine asla bir itirazım olamaz. Tam da benim anladığımdır zaten Yunus Emre deyişindeki mana. Birleşik emek gücüyle elde edilen nimetleri paylaşmaktan söz ediyor. Bence, "bölünmek" ile kafiye tutturmak için "bölüşmek" kelimesini kullandığını düşünüyorum; buradaki anlamı paylaşmaktır.
 
Evet, bölüşmeyi paylaşım olarak algılayınca mana cuk oturuyor. Ancak, bugünkü gözlemlerime uyarlı olarak halk içindeki algı kaymasına dikkat çekmek isterim. Hayatın nesnel gerçekliğinde insanlar bölüşmeyi bir hak unsuru gibi algılıyorlar. Hissedarların ve mirasçıların mal bölüşümü gibi. Örneğin; babadan kalan mirasla bir konak bölüşüldüğünde oda oda sahiplenilir ve herkes kendi bölümünde konaklar; gene herkes sadece kendi bölümünün bakımından sorumlu olur. Bence bölüşülmüş konak daha erken virane olur. Bahçe bile parsellenir de herkes kendi ağacının altında oturmayı yeğler.
 
Eğer bölüşmeyip de paylaşmış olsalar, mirasçılar ve hatta onların akrabaları rahatsız etmeyen her hâlleriyle o konağın her bölümünden faydalanabilir olurlar. Mutfak, sofa ve bahçe nöbetleşe değil de birlikte kullanımda kalır; hatta misafirler ortak külfetle ağırlanırlar. Her bölüme ayrı bir mutfak ve hatta banyo tuvalet yapmaya gerek kalmaz. Bakımı da doğal olarak emek ve para paylaşımıyla daha bütünsel yapılıacağından konağın ömrü artar. Paylaşmak bölüşmekten iyidir.
 
Paylaşım, bana ortaklaşa bir yaşam biçimini çağrıştırırken, bölüşüm algım bölümlü bir yaşam biçimini çağrıştırıyor. Tabi ki ben meseleye sofradaki ekmeğin bölüşümünden öteye geçen bir algıyla yaklaştığımdan öyle görüyor olabilirim.
 
Aradaki mana inceliğini kavramaya yardımcı güzel bir örnek buldum: "İçtikleri su ayrı gitmez, her derdini onunla paylaşırdı." - H. Topuz.
 
Şimdi burada "paylaşırdı" yerine "bölüşürdü" sözcüğünü koyup okuyunca manada duygusal bir eksilme seziyorum. Dertler, acılar, sevinçler gibi soyut gerçekliklerin bölüşülmesi çok da olası görünmüyor; çünkü gönül doyumunun kantarı herkesin kendine özel duyumuyla ölçülür. Kişi dostunun derdini ve sevincini tam olarak, hatta daha da ileri giderek fazlasıyla bile paylaşabilir. Fakat hiçbir şey tam birimiyle bölüştürülemez. Paylaşım nesnel bir gerçeklik arz ettiği kadar, ölçeksiz bir duygusal birlik hissi de veriyor; bölüşüm sözcüğü bende bu hissi uyandırmakta yetersiz kalıyor.
 
Yukarıdaki zihniyetimle bakınca diyorum ki; vatan miras malı değildir; millet yuvasıdır; bölüşülmez paylaşılır. Millet bölünürse ufalanır yok olur; millet bölüşürse dirileşir tok olur.
 
Muharrem Soyek
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..