Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '10

 
Kategori
Eğitim
 

Pazartesi notları: Okullar açıldı

Pazartesi notları: Okullar açıldı
 

İkinci bebeğim için bir yağlı boya çalışmam...


Pazar notları olur da pazartesi notları olamaz mı?

Pazar günü çok işim vardı (okul hazırlıkları, okul pantolon paçaların ayarlanması, ütüleri.. ) oturup aklımdan geçenleri yazma fırsatı bulamadım.

20 Eylül 2010 bugün okullar açıldı. On altı milyon öğrenci... Tüylerim diken diken oldu bu rakam karşısında. Benim güzel ülkemin, kalabalık genç nüfusu. Bugün şehir bir başka güzel, cıvıltılarla dolu... Üniformalı öğrenciler.

Büyümüş çocuklarımızı sadece okul bahçe kapısına kadar uğurladık eşimle birlikte. E, artık liseli gençleri anne babaların okulun içine bırakması garip oluyor. Bu duruma biraz üzüldüm. Ne kadar çabuk geçti yıllar, daha dündü sanki, onları ilk okul birinci sınıfa, minicik ellerinden tutup, götürdüğüm gün...

Bugün, Büyük oğlum Lise 3. Küçük oğlum Lise1. Kendi okul yıllarım da geldi bir an gözümün önünde, nostalji ile... hem üzüldüm, hem mutlu oldum, güzel ve güleryüzlü genç öğrencileri gördüğümde.

Büyük oğlum Fen Lisesi öğrencisi, üçüncü senesi olduğu için arkadaşları aynı ve heyecanlı değildi. Küçük oğlum için yepyeni bir ortam, yeni arkadaş ve öğretmenler, kömür karası gözlerinde heyecanı okudum. Güzel Sanatlar Lisesi- Müzik bölümü öğrencisi oldu bu yıl.

Geçenlerde eşim büyük oğlumuza bu sözleri söyledi: Oğlum, artık Lise 3. gideceksin gelecekle ilgili hedeflerini ve okumak istediğin bölümü kafanda oluşturmalısın ve çalışmalarını ona göre planlamalısın. Sonra ben girdim devreye: Sevebileceğin bir meslek seçmelisin. O zaman bir gün çalışmış hissetmezsin kendini. Oğlumuzdan şaşırtan bir cevap geldi. Tıp okumak istediğini ve nedenlerini bildirdi. İçim cız etti. Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim. Ailemizde, tıp sözcüğü, ilk kez geçiyordu. Bakışlarımı eşime çevirdim, hayal kırıklığı okudum onun gözlerinde de... Birden gülmeye başladım. Eşim hayretle: Neden güldün? sordu. Ona daha sonra açıklayacağımı söyledim.Yalnız kaldığımızda: Herhalde, çocuğunu tıp okumak istediğini duyan ve üzülen tek anne baba, biziz. Sence de komik bir durum değil mi?

Annemi hatırladım. Benim doktor olmamı çok istemişti. Ben ise oğlumun doktor olmasını hiç istemiş değilim. Zor bir eğitimden, mutsuz olmasından korkuyorum çünkü. Olacak da değil, elbette, henüz. Bunu söylemek için çok erken. Oğlumun kafasında böyle bir düşünce olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım, fakat. Çocuklarımızın kararlarına saygı duyacağımızı biliyorum ve onları elimizden geldiği kadar destekleyeceğimizi de. Her şeyin hayırlısı olsun diyorum. İki kocaman yıl var önümüzde. Düşünceler, şartlar değişebilir... Değişmeyen tek şey değişimdir... Önce sağlık olsun, diliyorum tüm çocuklara...

Hem ben her zaman buna inanmışım, bir anne babanın, çocuklarına verebilecek en önemli şey; kendilerine güven duyma duygusu. Bir insan, kendine güven duyuyorsa, her şartta ve her şeye rağmen, değerlerinden ödün vermeksizin, ayakta kalmayı başarır.

Küçük, büyük, daha büyük öğrencilere ve altıyuz bin öğretmene, başarılı yeni bir eğitim yılı diliyorum.
 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..