Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '11

 
Kategori
Organik Ürünler
 

Pembe domatesler

Pembe domatesler
 

Pembe domateslerden yansıyan pembe ışıltılar


Rengârenk çakıl taşları biriktirdim.

Her biri ayrı renk ve ayrı model.

Hepsini özenle ve titizlikle derledim.

Bu günkü çakıl taşının rengi pembe.

Anlatacaklarım, azmin, ele ele vermenin paha biçilemez mükemmelliği, sosyal dayanışmanın güzelliği ile doğaya ve gelecek nesillere sahip çıkmanın öyküsüdür.

PDA (Pembe Domates Ağı)

Bu öykü, Avniye ve Mehmet Ata Tansuğ’un, 2005 yılının yazında; Hakkı ve Sevinç Baliç’in, annelerinin yetiştirdiği pembe domateslerin tohumlarını kendilerine vermeleri ve pembe domatesler ile tanışmaları ile başlar.

2006 baharında, eko turizmci Münevver Eminoğlu’nun da; bu tohumların, evdeki balkonlarında nasıl yetiştirebilecekleri, konusunda verdiği ipuçları ile devam eder ve pembe domates ağının serüveni sürer, gider ta ki bu güne değin ve sonsuza..

http://www.pembedomates.org

Pembe Domates Ağının internette paylaşılması ile yoğun bir katılım ve ilgili görmesi ile de ilk on- on beş kişi ile başlayan bu toplumsal dayanışma; bugün 10 binleri bulan üye sayısıyla bir ağ haline gelerek çığ gibi büyür.

‘’Bu toplumsal ağın, hiçbir ticari eylemi olmayıp, tohumlar ve fideler para ile satılmaz ve yalnızca üyeler arasında paylaşılır.’’

Amaç; doğal pembe domates (‘’heirloom’’)tohumlarının balkonlarda ve evlerin bahçelerinde doğal tarım yöntemleri ile yetiştirilerek yaşatılmasıdır. 2007 yılında hazırlanan ve yayınlanan manifesto ile de bu durum tescillenmiştir.( Bazı bilgiler PDA’nın web sitesinden alınmıştır.)

Bir tesadüf sonucu, varlığını öğrendiğim ve gururlandığım PDA’ya üye oldum ve de üye olduğum andan itibaren de tüm çalışma ve gelişmeleri takip etmekteyim. Bulunduğum çevrede de ekolojik tarım yapan ve pembe domates yetiştirilen bölgeleri araştırmaya başladım. Bunlardan Kirazlı köyü ile ilgili yaptığım araştırma ve bilgileri http://blog.milliyet.com.tr/Kirazli_da_ekolojik_pazar/Blog/?BlogNo=316802 blogum ile sizlerle paylaşmış idim.

Bir gün eğer, yolunuz Kuşadası-Davutlar yönüne düşer ise, yol ayrımından itibaren 200 metre kadar sonra sağ tarafta, yazlıkların arasında Alp Çiftliği’nin tabelasını görürsünüz ki sakın ola uğramadan geçmeyin derim.

50-60 dönüm arazi üzerinde kurulmuş çiftlikte her mevsimin envaı çeşit meyve ağaçlarını, pembe domates tarlalarını ve üzüm bağlarını gördüğünüzde; bu cennetten uzun süre ayrılamayacağınıza eminim.

Hele ki, çiftliğin sahibi Ünal Alp Bey, istediğiniz ürünleri, tarlalardan, dalından kendinizin toplayabileceğini söylediğinde( ki herkes ürünlere zarar vermemek kaydıyla toplayabiliyor.) yaşayacağınız hazzı ve mutluluğu hisseder gibiyim.

Ünal Bey ile tüm çiftliği ve ekolojik tarım yöntemleri ile yetiştirilen domates tarlalarını, büyük bir merak ve öğrenme hevesiyle gezdim ve fotoğrafladım. Pembe domateslerin dededen kalma tohumlar ile hangi yöntemler ve nasıl yetiştirildiğini bir bir öğrendim.

Tohumlar, ilk Şubat ayında topraklanmış tahta kasalara dikiliyor ve fidelenince torbalara alınıyor. Bu torbalar üstü kapalı serada büyümeleri için 21 gün bekletildikten sonra Nisan ayında iyice serpilip büyüyen fideler, 2-3 kez sürülmüş ve inceltilmiş toprağa aktarılıyor. Hiçbir şekilde zirai tarım ilacı ve takviye kullanılmadan, sadece doğal yöntemler ile yetiştiriliyor.

Ve ne yazık ki, bu yıl ki pembe domatesler virüsel hastalığa yakalanmışlar ve de zirai ilaçla müdahale edilmediğinden, geçen yıla nazaran ürün hasadında kayıp yaşanmış. Ben de kendisine; PDA’dan öğrendiğim ve Kirazlı köyündeki üreticilere de önerdiğim(ki bilmiyorlarmış) aynı-sefa çiçeğini domates fidelerinin arasına dikmeleri halinde, daha kaliteli ürün alabileceklerini belirttim.

Önümüzdeki yıl, bu önerimi dikkate alarak uygulayacaklarını söylediklerinde, çok sevindim.

Ayrıca, Alp çiftliğinde; ilk kez gördüğüm bir ağaçtan da bahsetmek istiyorum.

Çiçeği kozmetikte, yaprakları hayvan yemi olarak ve gövdesi de mobilya sanayinde kaplama olarak kullanılan ve de çok hızlı büyüyen PAVLANİA ağacı ile tanıştım. Son derece heybetli ve muhteşem bir görüntüsü vardı ki Ege bölgesinde, birçok yörede bu ağacın ekimi ve yetiştirilmesinin, hayli önem kazandığını öğrendim.

Şimdilerde, pembe domates tohumlarını, yeni öğrendiğim doğal yöntemlerle kurutmaya ve muhafaza etmeye çalışıyorum.

Ayrıca, Kuşadası’nda ekolojik tarımın öncülüğünü yapan Gürsel Tombul Hanım ile iletişim kurmaya ve onun bu konudaki çalışmalarını öğrenerek, sizlere aktarabilmek için çabalıyorum.

Dilerim ki bunları da başarabilir ve sizlerle paylaşma mutluluğunu yaşayabilirim.

PDA’daki tüm üyelere ve sizlere saygı ve de sevgilerimi sunuyorum.

Ayşen Arslangiray Kura

16.8.2011/Kuşadası 

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..