Penaltı değildi!

Fenerbahçe'nin yenmesini beklediğim bir maçtı aslında. Ne olursa olsun FB Kadıköy'de seyircisinin de desteğiyle bir başka oynuyor diye düşünüyordum. Üstelik geçen yıllardan farklı olarak FB'nin bu kez ilerde hızlı iki adamı vardı. 

Bence FB maçta galip gelmeyi hak etmedi ancak yine de galibiyeti kaçıran taraftı. Özellikle ilk yarıda buldukları golden sonra çok müsait fırsatları harcadılar. Hele ikinci yarıda Dia, Özer'in savunmanın arkasına doğru uzun pasında topla buluştu kaleciyle karşı karşıya iken topu yandan auta attı. Bence maçın kırılma anı buydu. 

Beşiktaş maçı FB yarı alanında oynadı ancak gol pozisyonu üretmede kısır kaldılar. FB kendi yarı alanına çekilmesine rağmen ceza sahası önüne kadar Beşiktaşlı futbolcuların pas trafiğine seyirci kaldı. Bu durum FB'de futbolcuların bir kısmının koşmadığını ve yardımlaşmadığını gösteriyor, bu kadar kendi yarı alanlarına çekilmemeliydiler. FB bu oyun anlayışıyla bir Anadolu takımı görüntüsü veriyordu. Sanırım bu Aykut Kocaman'ın daha önce çalıştırdığı takımlardan kalma bir alışkanlığı olsa gerek.  

Beşiktaş'ın kazandığı penaltının doğru olmadığını düşünüyorum. Bence Bobo, Volkan'ın üzerine doğru geldiğini görünce penaltı olması için dizlerini kırarak kendini yere doğru bırakmaya başlamıştı bile. Temas olduğunu kabul ediyorum ancak o temasın olması için Bobo Volkan'ın üzerine doğru kendini bıraktı, topla oynamaya niyeti yoktu. Volkan, Bobo'nun bu hareketi yapacağını hesaplayamadığından dolayı kontrolsüz girmiş durumuna düştü. Bobo'nun Sarı kart göreceğini düşünmüştüm. Bu pozisyonu yavaş çekimde seyredince yanılabilirsiniz de. Bence penaltı değildi! 

Andre Santos hücuma hiç destek veremedi. Halbuki orada sol ayaklı İbrahim Üzülmez'in olmasını değerlendirmesi gerekirdi. Bence biraz Gökhan Gönül'e baksın ve kanatta oynayan bir bek nasıl oynamalı öğrensin. Andre Santos Brezilya milli takımında oynuyorsa Gökhan Gönül uzayda bile oynar! 

Aslında en iyi hakemlerimizden birisi olduğunu düşündüğüm Cüneyt Çakır, oyunun kontrolünü elinden kaçırdı. İlk yarıda Dia (Veya Niang da olabilir, tam hatırlamıyorum) bir pozisyonda hakemin ağzının içine girecek kadar yakından ve aşırı bağırarak tepki göstermesine rağmen sarı kartı çıkarmayan hakemin, aynı gerekçeyle İbrahim Üzülmez'e de kart göstermemesi gerekirdi. Benim fikrim ise her ikisinin de Sarı kartı hak ettiğiydi. Penaltı golünden sonra tüm takdir haklarını FB'den yana kullandı. Bu da maçın psikolojik ağırlığını taşıyamadığını gösterir. Maçın genelinde dengesiz düdükler çaldı. 

Mehmet Topuz ve Nihat'ın oynadığını bir ara isimlerini duyduğumda anladım. Alex oynamasa da olurdu. Sanırım kendisine güven sorunu başlamış ve bunun da sebebi Aykut Kocaman'dan başkası değil. Bence maçın yıldızı Zapotocny, kader adamı Bobo'ydu. 

Aynı durumda olsa Galatasaray'ın Beşiktaş gibi baskı kuramayacağını düşünüyorum. Bunu takdir etmek gerekir. En önemli hususlardan birisi de; Beşiktaş'ın beraberliği yakaladıktan sonra geriye yaslanmaması ve aynı tempo ile maçı sürdürmesiydi. Beşiktaş yere sağlam basmaya başlamış, güvenleri tam. 

Fenerbahçe taraftarını başarılı buldum, takımlarına çok iyi destek verdiler.  

Yenilseler bile Q7'yi seyretmek bir zevk, benim açımdan kıskanmaya devam...  

NOT: Galatasaray maçını neden yazmadım: Ayhan, rezalet saha, kötü futbol... Yazacak başka ne vardı?