Pes doğrusu

Sivasspor dünkü maça bir hafta önce kırmızı kart gören üç ve yine sakat olan iki, yani toplam beş as oyuncusundan yoksun olarak sahaya çıktı. Kalede ikinci kaleci vardı, yetmezmiş gibi 54. dakikadan sonra üçüncü kalececi oyunda yer aldı. Ve Fenerbahçe bu Sivasspor karşısında beraberliği zor kurtardı. Bize de yazacak bir şey kalmadı, bir tek şey dışında: Pes doğrusu.

Fenerbahçe'nin bu sene takım halinde dengesi bozuldu, karakteri değişti. Son üç senedeki mücadeleci, maçı son saniyesine kadar kovalayan takım gitti, saha içinde dolaşan aylaklar takımı geldi. Son üç senedir Fenerbahçe bir ya da iki farklı geride bile olsa bilirdiniz ki, özellikle 70. dakikadan sonra Fenerbahçe rakip üzerinde amansız bir baskı kuracak, saldıracak ve bu son bölümde bulduğu gollerle maçı kendisine çevirecek. Tamam, o Fenerbahçe kalp sağlığı için tehlikeliydi ama, bu Fenerbahçe dağınık ve mücadeleden uzak yapısıyla insana mide spazmından kansere kadar geniş bir yelpazede hastalıklar vaad ediyor.

Zico geldiğinde ne demişti, "Ben savunma sevmem, benim takımıım hücum oynayacak". Haydi canım sende. Takım bırakın hücum oynamayı, rakip kaleye tek bir şut atamaz duruma geldi. Sahada dört beş hücüm görünümlü futbolcu var, ama doğru düzgün bir tane atak yok. İnsanla dalga geçer gibi.

Sahada beş tane Güney Amerikalı oyuncu var, teknik direktör Brezilyalı, takımdan ne beklersiniz, tekniğe dayalı, bol paslaşmalı, gerekli yerlerde kişisel becerilerle topun rakip kaleye taşındığı bir sistem değil mi? Ama Fenerbahçe son zamanlarda öyle değil, tam tersi bir sistem olan İngiliz sistemi gibi geriden uzun topları rakip cezaalanındaki uzun forvete (sanki varmış gibi) şişirme şeklinde oynuyor. Neden, çünkü bir türlü defanstan orta sahaya, orta sahadan ileri uca top taşıyacak pas sistemini oturtamıyor. Böyle olunca da şişir babam şişir. Sorarım sizlere Fenerbahçe bırakın son zamanları, 100 yıllık tarihinde kaç tane böyle uzun toptan gol yapmış?

Takımın neresinden tutacağımızı şaşırdık. Savunma hala pozisyon hataları yapıyor. Lugano Edu arasına atılan her top tehlike. Kırmızı kart pozisyonunda arkadan atılan uzun topta Lugano'nun topun nereye gideceğini hesaplayamaması ve rakibine yetişememesi durumu var. Böyle olunca da rakibi önce çekti, baktı durduramıyor, bir de arkadan tekme salladı. Haklı olarak kırmızı kartı görünce de niyeyse 10 dakika itiraz etti. Sırf bu anlamsız itirazı yüzünden yönetimin Lugano'ya ekstra ceza vermesi gerekir. Kırmızı kart konusu açılmışken, Sivas'ta 1- 1 giden maçın son 5 dakikasında 10 kişi bile kalmış olsa Fenerbahçe bir hücum oyuncusu çıkarıp, Önderi oyuna almaz, alamaz. Bu davranışla 1- 1'e yattığını Zico dünya aleme gösterdi. Peki ne oldu hücum futbolu? Ne oldu gol? Ne oldu galibiyet?

Orta saha tanınmaz duruma geldi. Üç pas üst üste yapılamız mı yahu, yapamıyorlar. Bunuın dışında ne topa giren var, ne mücadele eden. Bir tek Aurelio'yu bunların dışında tutmak isterim. Canla başla orta sahada mücadele etmeye çalışıyor. Appiah'ı bile kendilerine benzettiler. Dün o da kayıpları oynadı. Alex'e gelince, Fenerbahçe'nin 5- 6 attığı bir maçta süper oynayıp sonra 5- 6 hafta ortada görünmeyen bir oyuncu nasıl lider, nasıl büyük oyuncu oluyor bir türlü anlayamadım.

Forvet hakkında bir şey yazmaya gerek yok, zaten son iki maçta girdikleri üç pozisyonla kendi kendilerini anlatıyorlar.

Son üç senede iki şampiyonluk yaşamış, bir tanesini son anda kaybetmiş ama yine de çok eleştirilmiş Fenerbahçe'yi mumla arar olduk. Hiç olmazsa başa güreşen bir görüntümüz vardı. Şimdi sıradan, tabeladaki yeri 8 ile 12 ncilik olabilecek bir takım görüntüsü var. Lütfen artık kimse uyum sorunundan falan bahsetmesin. Beş as oyuncusundan yoksun Sivasspor önündeki aciz oyun hiç bir şeyle açıklanamaz. Bunların sorumluları kimlerse çıksınlar, özür dilesinler. Yanlış yaptık, yapıyoruz desinler. Fenerbahçe taraftarının "Tam Destek Hep Destek" şiarına o kadar da güvenip, taraftarın sınırlarını zorlamasınlar. Yoksa 55 bin kişilik stadta boş tirübünlere oynamak acıtır. Ha, bu arada lütfen bir dahaki maça Fenebahçeli futbolcular arsız arsız "100. Yıl Piyangonuzu Aldınız mı" pankartıyla çıkmasınlar. Taraftar üzerine düşen görevi yapıyor. Yoksa bir pankart da taraftar açar "Bu Sene Hiç Futbol Oynadınız mı"