PKK, 4 Öğretmeni Dağa Kaldırdı!

PKK’nin öğretmenlere yönelik eylemleri dün de sürdü:

“Elazığ'ın Arıcak İlçesi'ne 15 kilometre mesafede bulunan Yoğubilek Köyü İlköğretim Okulu öğretmenleri, saat 17.00 sıralarında, kendilerini ilçeye götürecek servis minibüsüne binmek üzere okuldan çıktı.

Bu sırada öğretmenlerin yanına gelen sivil giyimli 4 PKK'lı terörist, silah zoruyla araç sürücüsü ve 4'ü kadın 8 öğretmeni minibüse bindirerek kaçırdı.

PKK, bir yandan askere/ polise yönelik eylemlerini sürdürürken öte yanda da öğretmenleri hedef aldı. Önceki Diyarbakır’da 1, dün de Elazığ’da 8 köy öğretmenini kaçırdı; sonra 4 kadın öğretmeni serbest bıraktı.

Teröristler, erkek öğretmenler Gökhan Yıldız, Abdullah Karan, İrfan Sarıkaya ve İsmail Yücel'i yanlarına alarak Diyarbakır sınırları içerisinde bulunan Görese Dağı'na doğru yaya olarak kaçtı.”

*****

PKK, anımsayalım, birkaç gün önce de, 6 askerin şehit ederken öğretmenleri canlı kalkan olarak kullanmıştı.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, olayı değerlendirmiş, doğru deyişle, nutuk atmıştı.  PKK’nin canlı kalkan yaptığı öğretmenler konusuna değinen Bakan Dinçer’in ne dediğini anımsamakta yarar var:

"Terör, aslında o bölgenin geri kalmışlığını bugüne kadar istismar etti. Halbuki bizim öğretmenlerimiz oraya, o bölgenin makus talihini yenmek üzere gidiyorlar ve hizmet görüyorlar. Çocukları eğitiyorlar, yoksulluğun giderilmesi, gelir dağılımının eşitlenmesi ve insan hakları konusunda eğitim yapıyorlar. Bu, bu ülkenin geleceğine bir katkıdır." Zannediyorum, terör artık bu tip problemlerin ortadan kaldırılmasına yönelik tedbirler arttıkça kendi varlığından ve meşruiyetinden endişe etmeye başlıyor."

Bakan Dinçer, bu sözleriyle Güneydoğu’da çalışan öğretmenlere bir “misyon” yüklemişti.

Öğretmenlerin kaçırılması, “Zannediyorum, terör artık bu tip problemlerin ortadan kaldırılmasına yönelik tedbirler arttıkça kendi varlığından ve meşruiyetinden endişe etmeye başlıyor." cümlesinin de, öteki cümleler gibi, nasıl boşlukta kaldığını göstermektedir.

*****

Yurdumun unutulmuş/ geri bıraktırılmış köşelerinde görev yapan öğretmenleri “emin bir şekilde” nasıl görev yapacaklar?

Öğretmenlerin can güvenliğinden söz edilebilir mi?

Öğretmen, elinde kaleminden, koltuğunun altında kitabından, bir de zor koşullarda çalıştığından “mangal gibi” yüreğinden başka nesi var, söyler misiniz?

Öğretmenler, Gökhan’lar, Abdullah’lar, İrfan’lar, İsmail’ler “nutuk” beklemiyor, can güvenliği bekliyor.

Dizilerdeki kimi “sahne”leri yurdum insanın gözüne sokan “ekran”lara, “sayfa”lara bakanlar... Dizede ölen kahramana üzülen yurdum insanı.... Olur olmadık yerde gözyaşı döken, ne duygulu insan “imajı” yaratan siyasiler...

PKK, öğretmenleri, dağ kadrosuna öğretmenlik yapsın/ ders versin diye mi kaçırdı yoksa?

"Tüm öğretmenlerimiz kendilerinden emin bir şekilde görevlerini yapmaya devam etsinler." diyen öğretmenlere, “Korkmayın, arkanızdayız” anlamı çıkan bir “mesaj” veren Bakan Dinçer, kaçırılan 4 öğretmene acaba nasıl seslenecek?


TURGUT ÇELİK/ Mersin