PKK, HDP’yi meclisten çekecek mi?

Marksist-Leninist düşünceye sahip PKK Terör örgütü arkasına hak desteğini almak, örgüte daha kolay yoldan militan kazandırmak için siyaset alanında faaliyet gösterecek Halk, demokrasi ve barış kelimelerini içinde barındıran isiler altında legal parti kurma kararı alarak bunu da hayata geçirdi.

HEP’ile başlayan DEP ve  HADEP’le devam eden terör örgütünün temsilcisi olması nedeniyle kapatılan ve yeni bir adla açılan partiler kervanı son olarak (Barış ve Demokrasi Partisi) BDP adı altında siyaseti yürüttü. Uzun yıllar bu siyasi çerçevede siyaset yürüterek belli bir halk kitlesini arkasına aldıktan sonra. Bölücü başı Öcalan ve PKK’nın nihai hedefi olan Marksist – Leninist düşünce yapısına sahip (Halkların Demokrasi Partisi) HDP Öcalan’ın talimatı ile 15.Ekim 2012’de kuruldu.

HDP, Tüzüğünde belirttiği üzere, “Tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç topluluklarının. Kadınların, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, gençlerin, işsizlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) bireylerin, göçmenlerin, yaşam alanları tahrip edilenlerin. Aydın, yazar, sanatçı ve bilim insanları ile bütün bu kesimlerle birlikte mücadele yürüten güçlerin her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve insan onuruna yaraşır bir yaşam kurmak üzere bir araya geldiği, demokratik halk iktidarını hedefleyen bir siyasi partidir.” Diye sınıflandırdığı Halkların Demokrasi Partisi (HDP) direk Öcalan ve Kandile bağlı faaliyet yürütmektedir. Bu konuyu Mayıs 2014 de “Öcalan’dan nihai hedefine son adım” adlı makalemde genişçe izah etmiştim. (http://goo.gl/SWbCJs)

Çözüm sürecinde İmralı ve Kandil arasında irtibatı sağlayan ve iktidarla, İmralı ve Kandil adına masaya oturan HDP, 7 Haziran seçimlerine“Türkiye’nin Partisi” olma hedefi ortaya koyarak. Sözde “Halkların kardeşliği, özgürlük, barış ve birlikte yaşama” gibi söylemler ile parti olarak girdi ve yüzde 13.2 oy oranı ile mecliste 80 sandalye ye sahip oldu. Bu sonuca rağmen barış yerine terörü tercih eden ve bu yüzden İmralı ile ters düşen Kandil ve KCK çözüm sürecinde ara verdikleri terör eylemlerine yeniden hız vermeye başladı.

Ancak bu söylemler, vaatler ve Türkiye’nin partisi olma sözünü seçim sonrasında unuttu. Kamuoyunun HDP’den beklentisi terör örgütü ile arasında mesafe koyması yönünde idi. Ancak HDP terör örgütü ile aynı dili konuşuyor, terör örgütü ile arasında mesafe koymadığı gibi örgütünün sözcülüğünü ve temsilciliğini yapmaya devam ediyor. HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın Cizre, Silopi ve Sur’da devam eden hendek direnişine sahip çıkması ve teröristlere övgüler yağdırması HDP’nin terör örgütü ile bağını koparmaya hiç niyetinin olmadığını ortaya koyuyor.

HDP’nin İmralı ve iktidar arasında çözüm süreci aldatmacası kapsamında koşturmak suretiyle dikkatleri sürece çekerken bu sırada PKK’nın doğu ve güneydoğu’da silah ve mühimmatlarını gömerek, bina ve sokaklarda mevzi çalışmalarını tamamladı. Böylece PKK bölgeye yerleşti. Kandil’e göre artık HDP’nin görevi bitmiş olacak ki.Eşbaşkanlar Demirtaş ve Yüksekdağ ile HDP’li vekillerin Kandil’e koşusuz biatleri, Kandil’in temsilciliğini ve sözcülüğünü yapmalarına rağmen bölgede silah ve mühimmat yığınağı yapan mevzilerini hazırlayan Kandil yönetimi HDP’yi devre dışı bırakma aşamasında.

Çözüm süreci süresinde İmralı ile de ters düşen Kandil, sürecin buzdolabına kaldırılmasının ardından örgütün meclisteki temsilcisi konumunda olan HDP’yi de artık hesaba almıyor. Yakın bir süreçte PKK ve KCK’nın “yerinden yönetim”, “özerklik” “HDP’in de devre dışı bırakılması”nın da içinde yer aldığı bir dizi karar alarak yeni bir süreç başlatılacak. Bu kararların alınması ile HDP’nin meclisten çekilmesi de gündeme gelecek. İşte Demirtaş’ın kâbusu ve çırpınışları bundandır.

ABD ve Brüksel’in ardından Türkiye ile uçak düşürme nedeniyle arası açık olan Rusya’ya giderek siyasi ve Kandil ile aranın düzeltilmesi için destek arayışı içerisinde

Demirtaş, Amerika, Bürüksel derken bu seferde Rusya yolcusu.  Moskova’ya gidiyor, Demirtaş, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la görüşecek ve Rusya’da temsilcilik açacakmış.

Uçak krizi ile aramız gergin olan Rusya “düşmanımın düşmanı, dostumdur” sözünden yola çıkan ve Sovyetler Birliği dönemi özleminde olan Putin birkaç hafta önce de Ermeni kartını açmış, Sözde Ermeni soykırım iddialarının inkârını suç sayacak yasa tasarısını gündeme getirmişti. Şimdi PKK kartını masaya sürece gibi görünüyor.

Kandil’den böyle bir kararın çıkması HDP’ye güç birliği ve meclise girebilmek için dâhil olan gruplar ile Kandil’in vekilleri arasında bir ikilik çıkacağı gibi, Kandil’in vekillerinden de siyaseti/vekilliği bırakmak istemeyenler olacaktır.

HDP meclisten çekilme kararı alırsa, Kandil’in vekilleri ayrıldıktan sonra geriye kalanların diğer üç partiye gitmesi pek mümkün olmayacağını tahmin ediyorum. O zaman mecliste illegal bağlantılı, marjinal ve etnik partiler oluşması sürpriz olmayacaktır.

İbrahim Halil SİPAHİ

24.12.2015/Adana

twitter.com/ihalilsipahi