PKK'nın çekilmesi: "İçimizdeki düşmandan kurtuluş!

PKK'nın Kandildeki lideri Karayılan'ın çekilmeye ilişkin açıklamaları, sürecin tüm hassasiyetine rağmen sağlıklı işlediğini gösterdi.

Karayılan'ın çekilme için verdiği tarih 8 Mayıs; ancak bunun biraz da taktiksel olduğu düşünülebilir... Anlaşılan o ki, PKK'nın Türkiye sinırlarından çekilmesi başlamış bulunuyor.

Muhalet partilerinin yine yersiz ve faydasız çıkışlarına rağmen, eli silahlı militanların ülkemezi terkediyor olması, bundan sonra siyasetin söz sahibi olması ve sürecin barışla tamamlanması için önemli bir adım.

Yok, Türkiye'ye şart koşmuş, yok AKP'yle anlaşmış... gibi bugüne kadar sürece destek vermemenin sıkıntısı içerisindeki muhalefetin yersiz söylemleri, barış kervanını durdurmayacak.

Otuz yıllık kanlı süreci yok sayıp yüksek perdeden efelenmelerin, Türk hamasetinden siyaset devşirme çabalarının muhalefet partilerine de faydası olmayacak.

Türkiye, belki de bir asırlık bir sorunu kökünden çözme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Ülkenin dağlarını mekan tutmuş terör gönüllü olarak çekiliyor. Türkiye insanı, Türküyle Kürdüyle sorunlarını konuşarak halletme yoluna giriyor.

Aslında, tohumlarını dışarının attığı ama sulayıp filizlenmesini içerdekilerin sağladığı PKK terörü sadece Türkiye'nin dağlarından değil, Kürt halkının gönüllerinden de çıkıp gidiyor

Terör'ün kendini anlatması için bir neden kalmamıştır Kürt halkına... Bu durum, Kürtleri, karlı dağlarda yürürken "kart kurt" sesler çıkarmaktan türemiş bir kavim sayan eski devlet anlayışının bitmesinin ve Türkiye coğrafyasını bu topraklarda yaşayan herkesin eşit olduğu bir özgürlük adası haline getirmek isteyen yeni devlet anlayışının hakim olmasının tabii sonucudur.

Unutulmasın ki, bu kanlı sürecin asıl acısını Kürt halkı yaşamıştır; şöyle veya böyle... Çoğu zaman PKK terörü ile "devlet" terörü arasında kalmış; bazan bir çocuğunun haberini dağdan, ötekinin askerden beklemiş bir toplumdan bahsediyoruz.

Dikkat ederseniz, barış sürecinin toplumla buluşması adına çaba sarfeden "Akil insanlar heyetleri"ne en büyük destek ve sempati Doğun ve Güneydoğu bölgelerinden gelmektedir.

Terör devrinin çıkarcılarının Türk hamasatini kaşıyarak, barış sürecini bozma çabalarına aklı başında Türk insanı da yüz vermiyor. Şurda burda bir kaç genç adamı sokaklara salarak ya da Akil heyetlerine sözlü sataşmalar yaparak süreci engelleme çabaları sonuç vermiyor.

İyi ki vermiyor. Türkiye, içine sokulmuş fitneyi söküp atıyor. Bu öyle bir fitne ki, eğer biraz daha sürseydi, toplumsal çatlamalara yol açacaktı... Bugün bu süreci Türkiye'nin bölünmesi olarak göstermeye çalışanlar, aslında eğer bu süreç başlamamış olsaydı asıl o zaman bölünmenin gerçekleşeceğini bilmiyor olamazlar.

Birilerinin işi bozuluyor ama Türkiye düze çıkıyor. İçimizdeki "düşman"dan kurtuluyoruz. Kan ve göz yaşından beslenen bir düşman bu...

Daha güzel günler göreceğiz inşallah...