Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '09

 
Kategori
İzmir
 

Podyum'ların meleği uçacak!

Podyum'ların meleği uçacak!
 

MİRANDA KEER, BİZİMLE RÖPORTAJ YAPMIŞTI, HATIRLAYACAKSINIZ. RESİMDE MİRANDA KEER'İN İKİ CAZİP POZU.


Seni İzmir’lerde beklerken bir sevgili bulup, çocuk sahibi olmağa karar vermişsin ha?! Yazık ki, yazık! Daha 24 yaşının baharında. Sen tut, podyumları , ‘Çocuk’ uğruna bırakmağa karar ver. Bunca kariyerini çöplere at. Neymiş, bir sevgili uğruna. Ah Miranda ah!

Avustralyalı podyumların kraliçesi Miranda Keer âşık şimdi. Bizle yaptığı o röportajdan sonra, gidip o İngilizi buldu. Hani filmi beş para etmez ‘ Yüzüklerin efendisi’ filmi var ya! İşte onun aktörü Orlando Bloom! İşte ona! Y.Zelanda’larda film setleri arasında sörf öğrendiği sırada, Avustralya yakın tabii. Gitmiş orada bulmuş kızı. Objektiflerden de kaçmıyorlarmış.

Ah Miranda Ah. Demek kariyerini bırakıp da, o adam istiyor diye, çoluk çocuk uğruna, podyumları bırakacaksın ha! Demek kargalı çınar, civcivli tavuk olmağa karar verdin ha! Daha doğrusu, podyumların meleği uçacak, öyle mi? Uçmağa karar vermişsin, baksana! Seni; Sabiş’in, iyi huylu melekleri bile kurtaramaz artık!..

Ne güzel günlerdi onlar. Röportaj yapmıştık seninle bu sütunlarda (pardon) blog’larda. Hiç bundan bahsetmemiştin bana.

‘Eskiyen mankenleri ne yaparlar? Yıldız yapıp, gökyüzüne serperler’ demiştik, karşılıklı olarak. Demek şimdi sen, gökyüzüne saçılmağa karar verdin ha! Hep o sevgili kandırdı seni değil mi? Öyle diyorlar, ne bileyim!.. Şimdi seni gökyüzünde mi arayacağız?

Ne güzel söyleşiydi o, hatırladın mı? Çağırmıştım seni Çeşme’lere:

‘Modelim ol, hem gündüz, hem gece
Kaleden kaleye uçalım delilerce
Disko’larda coşalım, söyleyelim ye, ye, ye
Bizi de ansınlar, bilmece diye diye
Elim, elinde, makineler boynumda
Vuralım biz seninle, dağ yollarına
Bir kaleden, bir kaleye
Uçuverelim, sessizce
Zıpla, koş, yuvarlan, bin salıncaklara
Çekeyim seni ben, kameralara
Geçsin günümüz, Çeşme akşamlarında
Şiirler okuyuver, güzelim Miranda
Sesli sesli alalım seni, kameralara’

N’aparsınız, bu kız lâf dinlemez oldu. Ne zamanki o İngiliz sevgilisiyle bir oldu, gözü kimseyi ‘Görmüyoru!’ Adam, ‘ Yüzüklerin Efendisi’ filmiyle ünlenmiş. Filmi, bir şeye benzese bari! Ama adam, neme lâzım çok yakışıklı. Miranda Keer’in kanına girmiş bir kere. Nasıl girdiyse?! Bu İngiliz Orlando Bloom, çocuk da istiyormuş. Ayrıca kızı, soyunmağa da zorluyormuş. Kız zaten cıbıldak. Nesini soyacaksın be adam! Ayıp oluyoru!..

Bu aşkın sonu, nasıl olur? Sezer gibiyim. Bizdeki versiyonlarından birine benzer! İlkten TV’ lerde dizilerinde oynarsın. Sonra da iş yapmıyor diye yayından kaldırılırsın. Sen sağ, ben selâmet!..

Ah Miranda ah!.. Daha erken değil mi çocuk işi? Hep podyumların meleği kalmak istemez miydin? O İngilizi de takmışsın peşine! Ajansın olan Victoria’a Secret de, saçını başını yoluyordur her halde.

Sevdaya bakın siz: ‘ Dünyada istediğim ve bana yaşamı sevdiren iki şey var. Aşk ve özgürlük. Aşk uğruna gerekirse yaşamımı veririm. Fakat özgürlük uğruna, aşkımı da feda ederim’ diyor Bloom. Anası şair ya! Ağzı lâf yapıyor oğlunun. Yalnız, son kısmında kafam karıştı biraz.

Demek, böyle böyle Miranda. Bizim kulağımız deliktir. Hani Kate Hudson’la Jennifer Arıston var ya! Bu sonuncusu, Brad Pitt ile de aşk yaşamıştı. Bunu niye yazıyorum? Bunların ikisi de senin o İngilizin eski sevgilileriydi. Dikkat edesin! Bizde bir Ahşapçızâde var. Adı, Mr. Balcı. Onun sevgililerine benzemeyesin!

Düşünüyorum şu İzmir çukurunda. Ne güzel günlerdi o röportajlı günler. Balından yenmezdi. Di mi? Taaa, o zamandan bilmişim senin bir bilmece olduğunu. Şöyle seslenmiştim, sen de hatırlayacaksındır :

‘İki kere vurdum kapını, bildin mi sen beni?
O ben değildim, yüreciğimdi
Güzel gözlerindeyim, unutma beni
Beş bilinmeyenli denklem misin ki
Çözemedim şimdi ben seni
Milâttan önce de vardık, sonrası da dert mi?
Bir şarkı var plâkta, kadifedendir kesesi
Arkası da: ‘Yarım kilo kaşarla, yiyeyim ben seni’

İşte Böyle güzel gözlü Miranda. Bu açık mektubumdur sana. Olur a, fikir değiştirtirsin. Yanındayım ha, bunu bilesin. Dikkatli ol, her gördüğüne kapılma! Ah güzel gözlü Miranda. Ben hep buralardayım , Elma da dersem, armut da dersem de, çık gel yanıma. Gidelim eskisi gibi biz ‘adda’lara, ’ ona buna kanma!

RESİMLER: Manken Miranda’nın yakışıklı sevgilisi Bloom ve eski sevgilileri..Ve şimdiki sevgilisi Miranda’ nın diğer pozları.. ( Aaazzzz sonra)

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..