Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '17

 
Kategori
Öykü
 

Profesör Çocuk

Karanlık bastığında kasabanın en uzak tepesinin üzerinde hayali bir şekil gibi duran dev kabak şekli durur karşınızda. Ay ışığında biraz ilerlediğinizde gerçekle yüz yüze gelirsiniz . Bal kabağı şeklinde tek kişilik bir ev. Bu ev bacası ve pencereleri dışında gerçek bir bal kabağı gibidir. Burada Profesör çocuk Viky oturmaktadır. Uzun bir patikadan sonra çit karşılar sizi.Yol boyunca mantarlar ve eğrelti otları eşlik ederler size. Viky her zamanki gibi yoğun çalışıyordu. Viky çok mutlu idi.  Gözlüklü, siyah saçlı, yakışıklı, dokuz yaşında bir çocuktu. Çiçeklerini vazoya koyarken aniden kapı büyük gürültüyle vurulmaya başladı. Viky karşısında sırılsıklam olmuş üstü yamalarla dolu adamı görünce sevinçle: Buyurun ne iştemiştiniz ? diye soracakken adam : Çok açım evladım uzak yoldan geliyorum beni içeri alır mısın ? diye gülümsedi kocaman ağzıyla. Viky dilenci olduğunu anladığı adamı içeri aldı aceleyle. Viky adamın içinde kalan iyi çocuğun gözlerinin ışığını gördü. Birden : Oturun lütfen dedi. Kurabiye ve meyve suyu hazır masaya. Adam şaşırmıştı. Yeşil kadife koltuklar ve merdivenle çıkılan tuhaf makine ve araçların olduğu bölüme bir bakış fırlattı ve yemeğe koyuldu. Viky gülümsedi ve : Doymadıysanız yemekte hazırlayabilirim. Benim ismim  Viky. İsminizi bağışlar mısınız beyefendi ? dedi. Adam gülerek : Çok iyi bir çocuksun sen ! Cirux derler bana! Adamın kıvırcık saçları , pembe yanakları vardı. Kıyafetleri ve pabucu palyaço eskisi gibiydi. Viky nereye gidiyorsunuz efendim ? derken koltukta arkaya yaslanan adam Adria kasabasından geliyorum. Lonea şehrinde sirkte bir iş buldum oraya gidiyorum dedi. Eskiden denizci idim. Bir arkadaşım toplarla figürler öğretmişti. Eh yetenekte varmış ! Viky adama : Sana bir hediyem var. Gözlerini kapa yalnız. Cirux, Viky gözlerini açabilirsin deyince yeni kıyafetlerini görünce kahkaya boğuldu. Cirux Viky' i havaya kaldırarak öptü. Sarıldı. Viky de karşılık verdi. Akşam olmadan gideyim yağmurda durmuş dedi Cirux. Peki dedi Viky özel hediyesini bir kutuda sundu. Cirux: Kendine iyi bak seni hiç unutmayacağım Viky ! Cirux kanatlanmış bir şekilde kapıdan çıktı. Viky el salladı arkasından. Viky çikolatalı mutluluk şekeri vermişti o kutuda her zamanki gibi iyilere...Viky kapıyı kapatıp arkasına dayanmış Cirux' u düşünürken kapı usulca vuruldu. Akşam güneşi vuran kapıya falcı olduğu anlaşılan kırmızı rujlu, gür saçında gül bulunan orta yaşlı bir kadın bitiverdi.Viky' e tatlı tatlı gülümseyerek: Ben Sidera tatlım.Çadırımız şurada tepenin altında kuruldu. Arkadaşlarımız içinde su taşıdıkları arabayı devirdiler. Bize biraz su verir misin ? adın ne canım senin ? dedi. Viky adını söyler söylemez içeri girdi ve kocaman su dolu fıçıyı tekerlekli taşıyıcıyla getirdi. Viky kadının gözlerinde mutlu olmak isteyen küçük kızı görmüştü. Buyurun efendim dedi. Sidera'nın gözleri dolu dolu oldu. Sidera bir kahkaha patlattı. Sen harika bir çocuksun ! deyip yanağını okşadı.Kadın arkadaşlarını çağırdı çitin yanından. Biri şişman diğeri zayıf arkadaşı fıçıyı başlarıyla Viky' i selamlayarak aldılar. Viky cebinden çıkardığı kutuyu kadına uzattı ve bundan sonra mutlu olacaksın dedi. Sidera da : Hoşçakal canım diyerek elinin içini açıp Çingene gecesi için bir inci verdi Viky'e ve yürüyüp uzaklaştı ufukta güneş ışıkları gölgesini büyütürken. Viky laboratuvarın yanında bulunan odasında bulut yastığı ile uyurken kapının vurulduğunu duydu.Kapı kırılacak sandı. Geceliğiyle indi merdivenlerden. Kapıyı vuran kişi kimse çok kaba idi. Çabuk aç şu kapıyı diyordu !Kont Diyego. Viky kapıyı açınca gözlerinde şimşekler çakan silindir şapkalı, pelerinli iri bir adam buldu karşısında. Ay ışığı çirkinliğini gölgelemişti. Bakışlarıyla karşısındakini yere çiviliyordu. Viky zorla açtığı gözleri ile bakışlarını kararttı. Kont'un gözlerinde kötü gece gözlü çocuğu gördü. Ne istiyorsunuz bayım  gece yarısı ? dedi. Ben Kont  Diyego: Arabam yola saplandı. Şoförümle uşağım çamurdan tekerliği çıkarmaya çalışıyor. Başımda çok ağrıyor ve telefon açacağım çiftliğime diyerek içeri girmek üzereydi ki Viky eliyle durdurdu. Hayır giremezsiniz bayım telefonum yok çünkü dedi. Hem ayaklarınız çamur içinde ! Kont  tam bağırıp vuracakken  Viky'e bir ses geldi yoldan. Kont dönüp baktı çağıran uşağı idi. Viky o sırada o sırada kötülerin iyi olması için hazırladığı ilacı cebinden çıkarıp Kont' a elini uzatarak : Bayım belki bu ilaç baş ağrısına iyi gelir dedi. Kont kızgınlığına rağmen aldı. En korkunç bakışlarından birini fırlattı ve gitti. Viky laboratuvarında çikolata ve hapları üretmeye devam ediyordu. Tam bir bilim adamı gibi önlüğünü giyip çalışıyordu. Her yer çok temiz ve düzenliydi. Borulardan yeşil sıvılar akıyordu. Beherden mor buharalar çıkıyor tuhaf sesler geliyordu kulağa. Günler geçti, çiçeklerini suladı. Fırtına bugün kapıyı dövüyor evi sasıyordu adeta. Bağıran bir kadın sesi duyduğunu sandı Viky. Pencereden baktığında zengin, uzun boylu genç bir kadının geldiğini gördü. Elinde güneşlenme şemsiyesi vardı. Bileğine dek uzanan saten siyah bir elbise giymişti. Topuz saçları vardı. Elleriyle fırtınadan korunmaya çalışan kadının yüzünü göremedi  Viky o an . Kapı çaldı sinsice. Öğlendi vakit. Viky kapıyı açtığında kocaman burnunun kendini karşıladığını gördü. Viky : Buyurun dedi isteksizce. Kadının küçücük gözlerinde kemirgen çocuk canlandı birden  Viky'nin hayalinde. Hızlı hızlı konuşan ne dediği anlaşılmayan sahte gülüşüyle adının Jase olduğunu söyleyen kadını dinliyordu. Kadın üzüm bağlarında gezintiye çıktığını birden fırtına çıktığını söylüyordu küçümseyen gerçek bakışlarında Viky' e . Viky: Buyurun dedi. İlk kez sahte iyimserliğiyle. Jase küçük adımlarla içeri girdi. Taş duvarlara baktı. Viky: Çay alır mısınız ? dedi. Jase : Olur derken titrediğini saklayamadı. Viky taze zencefilli kurabiyelerle çay uzattı. Çaydan birkaç yudum alınca Jase'nin gözlerinde melek kız beliriverdi. Bunu Viky görebiliyordu.

 
Toplam blog
: 39
: 118
Kayıt tarihi
: 22.02.17
 
 

Pedagogum.Hobilerim; okumak,psikoloji, tiyatro,biyoloji,antropoloji,spiritüalizm,fizik,film,müzik..