Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Psiko-terapi ihtiyacı

Bireyin kendini ve hayatı doğru şekilde tanımlaması, barışık ve doygun bir hayat yaşamasının ön şartıdır. Bireyin yaşamı sorgulamaya başladığı dönem de kendini doğru tanımlaması, her bireyin kendine özgü olduğunu anlaması, farklılığın doğal olduğunu, toplumsal yapıda oluşturulan yarışlarda göreceli başarılar elde etmek yerine, kendisiyle barışık olmasının esas olduğunu, bu nedenle farklı kapasiteleri olan biriyle yarışarak mutsuzluğu yaşamak yerine kendi kapasitelerini ne kadar kullanabildiğini sorgulamasının daha doğru olduğu konusunda eğitilmesi, sağlıklı bir kişiliğin temelini oluşturacaktır.

Bu nedenle bireye, öncelikle varolma duygusunun temelinde insanın (tatmin) haz duygusunun yattığının öğretilmesi, kendini ve hazlarını özgürce ifade etmesi konusunda destek verilmesi çok önemlidir.

Bireyin genetik yapısı, kişiliğinin oluştuğu aile yapısı (ekonomi, sosyal katman ve ebeveyn kimliği) konjoktürel ahlak anlayışı, bireyin doğal hazlarının dışa vurumunun şekillenmesindeki etkenlerdir. Bu nedenle birey, gerçek hazlarını kendi tercihleri doğrultusunda yapılandırması mümkün oldukça gerçek kişiliğini bulacaktır. Yoksa hazların baskı altında zorla değiştirmek zorunda kalması, küskün mutsuz bir kişiliğin ortaya çıkmasına neden olacak, sonra da bireyde oluşan psikolojik problemlerin nasıl çözümlenebileceği arayışları başlayacaktır.

Bu nedenle her bireyin kişiliğinin oluşum sürecinde yapılacak bir psikolojik analiz, doğru bir karakter tanımı, bireyin kişiliğinin doğru oluşmasını sağlayacaktır. Bireyin kişiliği doğal yapısı doğrultusunda geliştirilirse çok olumlu sonuçlar elde edilir.

Bireyin iskeleti, kas yapısı, kimyası, IQ ve EQ su, kan grubu gibi, kendine özgü doğal yapısının olduğunu, bu konuda herhangi bir standardın olamayacağını kabul etmek doğru hedeflerin belirlenmesini sağlayacaktır.

Bireyi kendisinden başka hiç kimse tam tanımlayamaz. Her bir insan kişiliğindeki oluşumları birine anlatırken (karşısındaki psikolog olsa bile) çoğunlukla onaylanma arzusuyla anlatma eğilimindedir. Bu nedenle, onay-lanmayacağını bildiği konuları anlatmama, eleştiri veya değişim önerilerine karşı bireyin direnme güdüleri gelişkindir. Ancak onaylanacağını düşünerek ifade ettiği konularda alacağı öneriler bireyi bir miktar değiştirebilir.

Bireyin kendini objektif tanımlayacağı bilince kavuşması için; bu konuda hazırlanmış eğitim programına katılmalıdır. Böyle bir program (hasta tanımına girmemek, baskı altında kalma korkusu yaşamamak için) psikologlardan kaçan rahatsız insanlar içinde önemli bir bilgilenme programı olacaktır. Bu doğrultuda programlar ilgili kuruluşlar tarafından düzenlenmelidir.

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..