Psikolojik saldırı altında yaşamak

Algı yönetimi, psikolojik savaş yöntemlerinden birisi olan propagandanın bir çeşididir. Normalde düşmana karşı uygulanması gereken bu yöntem uzunca bir süredir içeride kendi halkımıza karşı uygulanır hale gelmiş ve neredeyse meşru görülmeye başlanmıştır.

Algı yönetimi ve teknikleri günümüzde reklam ve pazarlama sektörlerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Sonuçta ticarette psikolojik savaşın yollarından birisidir, etkilenmek istenen tarafsız ya da konu hakkında fazla bilgisi olmayan kitlelerdir.

Algı yönetimi kavramı terminolojiye ABD Savunma Bakanlığı tarafından kazandırılmış ve tanımı şu şekilde yapılmıştır: “Kitlelerin duygu, düşünce, amaç, mantık, istihbarat sistemleri ve liderlerini etkileyerek seçili bilgilerin yayılması veya durdurulması; bunun sonucunda hedef davranış ve düşüncelerinin hedefleyenin istekleri doğrultusunda yönlendirilmesi. Algı yönetimi gerçekler, yansıtma, yanıltma ve psikolojik operasyonların bir bütünüdür”

Kişileri belli bir davranış ve düşünceye ikna etmek gerekmektedir, bunun için de bu duruma alıştırmak gerekmektedir.

Bu alıştırma sırasında propagandanın her türlü yöntemi kullanılır ve sonunda kitle kendisine sunulan bilgilerin doğruluğuna inanmaya başlar.

Bu konudaki en güzel örnek uzaylıların varlığına insanları inandırmak için Ay’da veya başka bir gezegende hayatın olabileceği orada yaşanabileceğine kitleleri ikna etmek olarak gösterilebilir.

Psikolojik Savaş; klasik anlamdaki savaşın kazanılması veya kaybedilmesinde, savaştan sonra da üstünlüğün devam etmesinde yahut sorunların çözülmesinde insanların ruh haline etki ederek sonuç almak olarak tarif ediliyor.

Amaç, içerideki ve dışarıdaki düşmanı insanlık dışı göstermek, ondan nefret edilmesini sağlamak, onu küçük görmek, itibarsızlaştırmaktır.

Düşman hiç yapmadığı şeylerle suçlanır, bazı özel kelimeler kullanılarak insanların zihinlerinde farklı bir görüntü yaratılır, olan veya olma ihtimali bulunan haksızlıklardan sorumlu gösterilir ve sık sık tekrar edilmesi sağlanarak oluşturulmak istenen görüntünün pekiştirilmesi sağlanır.

Asıl hedef “düşman” değil de; savaşın nedeni, konusu hakkında çok fazla bilgisi olmayan veya tarafsız durumda olan kitledir.

Bu kitleyi basit, ilginç, inanılır bir şekilde duygusal, dinsel, kültürel motifler de kullanarak etkilemek, hem karşı tarafı zayıflatmak hem de kendine yeni taraftarlar bulmak için kullanılır.

Her türlü söz, yazı, resim ve iletişim araçları propagandada kullanılır.

Bu psikolojik savaş yöntemlerinden bir diğeri de “Kontrollü gerilim stratejisi”dir. Savaştıkları kitleyi kendi savaş kuralı içine çekmeye çalışırlar ve bu yöntem “şiddet” dir. Güçlü tarafın egemenliği elinde tutmak için başvurduğu bir yöntemdir.

Gerginlik stratejisi, planlı ve gizli operasyonlarla bir grubun, bir bölgenin ya da bütün bir ülkenin psikolojik, sosyal ve politik anlamda istikrarsızlaştırmasıdır.

Gerginlik yaratmada kullanılan araçlar  suikast,terör adam öldürme, adam kaçırma, askeri niteliği olan fakat orduya bağlı olmayan operasyonlar, ekonomik zorlayıcı tedbirler, psikolojik mücadele gibi yasa dışı ve şiddet içeren vasıtalardır. Ayrıca bu araçlara çatışmayı destekleme, tahrik etme ve şiddetsiz çelişmeleri provokatörler aracılığı ile şiddete çevirme de dahildir.

Bir başka yöntem de “fil yöntemi” dir. Her gün aynı yoldan geçen bir fil, yola tuzak kuran fil avcıları tarafından çukura düşürülür. O fil avcıları siyah elbiseyle gelip iyice döverler tuzağa düşen zavallı fili. 1-2 gün sonra bu sefer beyaz elbise giyip onu kurtarırlar, karnını doyururlar. Fil artık onları kurtarıcı olarak görür ve onlara bir ömür boyu hizmet eder. Önce toplumsal bunalımlar çıkarmak, ardından kurtarıcı gibi yapıp toplumu kendine bağlamak.

İçeriden ve dışarıdan yoğun bir psikolojik saldırının etkisi altında ve uzmanı olmadığım ancak merak duyduğum bu konuda Ülkemizde son zamanlarda meydana gelen olaylar aklıma yukarıda yazdıklarımı getirdi.

Olanlara bir de bu gözle bakmak, değerlendirmeye çalışmak faydalı olur diye düşünüyorum. Bir kısmını özetlemeye çalıştığım bu propaganda yöntemlerinin üzerimizde nasıl uygulandığını bulmak da sizlere düşüyor.

Yararlandığım kişiler: B.Senem Çevik Ersaydı,Hakan Toğa,