Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '11

 
Kategori
Yolculuk
 

Radarla hız kontrolü yapan Polis nokta ispiyoncuları; yaptığınızın obalını çekemezsiniz

Radarla hız kontrolü yapan Polis nokta ispiyoncuları; yaptığınızın obalını çekemezsiniz
 

Son birkaç ayda çok sık yollara çıktım. Hiç biri planlı ve keyfi değildi. Hep ani ve son dakika kararları ile zorunlu oldu diyebilirim… Yani tatil amaçlı değil hafta sonlarında ziyaret amaçlı oldu… Birkaç kez Antalya-Denizli, bir kez Antalya-İzmir-Bursa bir kez de Antalya-Konya… Tabi ki kendi arabamla…

Yollarla ilgili aklımda kalanları aktarma gereği duydum… Eskiye göre karayolu ile yolculuk yapmak epey kolaylaşmış. Bölünmüş yollarda seyahat yapmak hem rahat, hem güvenli hem de daha hızlı. Ancak bu bölünmüş yollarda en sık rastladığım şey, bir tarafın tamirat için kapanıp, yine tek yönlü trafik akışının olduğu yerlerin çokluğu. Sanırım hızlı ve ucuz yapılan yollar kısa zamanda bozuluyor… Buralarda trafik bir anda tehlikeli hale gelebiliyor. Çok dikkatli olmakta yarar var... İşaretleri bir an kaçırırsanız diğer bir araçla burun buruna gelmeniz an meselesi...

Ancak niyet çok önemli… Karayollarının iyi niyetinden emin oldum… Bozulan yerleri trafiğe kapatıp terk edip gitmiyorlar, tamirat için uğraşıyorlar… Sanırım zaman içinde çözülecek bu aksama… Bu halkı eskiye döndüremezsiniz artık… Bu olay sanırım hükümete en çok oy kazandıran yatırım ayrıca… Yolun anlamı halkımızın hayatında inanılmaz derecede önemli… Sanırım yola mahkum edildiğimizden… Tren yolu, deniz yolu pek anlam taşımıyor ülkemizde.

Trafik kuralları kim ne derse desin ülkemizde epey yerleşmiş… Yollarda ‘’canavar’’ sayısı azalmış… Yok değil ama azalmış… Hız sınırlarına genelde uyuluyor. Sanırım bunda duble yolların etkisi çok büyük. Neredeyse 3-4 bin km yol yaptım, sadece bir tek kazaya şahit oldum… O da bir kamyonun yana yatmasıydı…

Fakat bir olay beni delirtiyor; Yoldaki trafik ekiplerini selektör yaparak karşıdan gelen araçlara haber vermek… Yollardaki hız sınırı bana göre epey yeterli… Bölünmüş yollarda 110 dersek hiç de fena bir sınır sayılmaz. Fakat hala bu sınırı çok zorlayan sürücüler var. Trafik ekiplerinin en çok denetlediği hususta bu hız sınırı… Eskiden evrak olayı idi… Şimdi doğru bir uygulama ile bu iş hız olayına çevrilmiş… İyi de yapmışlar…

Ancak bu haber verme, uyarma her şeyi berbat ediyor. Adam kaptırmış kendini, bütün sınırları zorluyor… Kendisinin, arabasında olanların, yolda giden diğer araçların tüm güvenliğini tehlikeye atıyor, tehdit ediyor… Ödül olarak da siz ona uyarıda bulunuyorsunuz; Aman şu kısa alanda dikkat et, yavaşla, sonra yine bildiğin haltı ye diye…

Bizim oralarda bir laf vardır… Bir işin obalını çekmek diye… Yani olayın vebalini çekmek… Ama ben o haliyle daha çok seviyorum… Eyyy ‘’vicdani muhbirler’’ bu işin obalını çekemezsiniz… Vicdan değil bu, düpedüz canavarı savunmak… Sakın bana en ufak bir ammaaa ile başlayan savunma yapmayın… Her bayramda ölenlerin obalından kurtulamazsınız, sizi de ortak sayarım…

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..