Ramazan ayında islam alemi

On bir ayın sultanı Ramazan ayı bu yılda tüm Müslüman âleminin kapısını bu sıcak yaz günlerinde bir kez daha çaldı.

 

21. Yüzyıla girdiğimiz bu çağda İslam dünyası maalesef yine birbirine sarılamamış, yine “Müslüman müslümanın kardeşi “ olamamış, küresel dünyanın elinde adeta yine “oyuncak” olmuştur.

 

İslam dünyasını oluşturan devletler Allahın bahşettiği birçok zenginliğe rağmen bu zenginliklerini iyi değerlendirememiş, devleti yönetenler, petrol zenginleri şeyhler, şıhlar lüks içersinde yaşamaya, halkını ve Müslüman kardeşini ise ne geri kalmışlıktan, ne de fakirlikten kurtarmaya hiçbir zaman çaba sarf etmemiş, kendilerine yarattıkları “şaşa, debdebe dolu hayatı” yaşamayı seçmişlerdir.

 

Ortadoğu ve Afrika kanayan bir yara olarak ortada durmakta, birçok Müslüman Arap devleti ise küresel güçlerin ve sermayelerin esiri olduğu için kendi müslümanına sahip çıkamamakta, kimisi Amerikan uşaklığı, kimisi ise A.B uşaklığı yapmaktadır. İşin acı tarafı ise Ortadoğu ve Afrikada’ki Müslüman insanlar ve devletler bu güçler tarafından sömürülmekte, milli servetleri talan edilmektedir.

 

Bugün İslam dünyasının merkezi sayılan, milyonlarca müslümanın mutlaka gidip görmek istediği, hacı olmak istediği kutsal topraklarda hüküm süren Suudi devleti monarşiyle yönetilmekte, ABD’nin uşaklığını yapmaktadır.

 

Suudi Arabistan Krallığı Ortadoğu’da, Filistin’de, Irak’da Amerikan ve İsrail askerleri tarafından oluk oluk Müslüman kanı dökülürken sessiz kalmış Amerikalıların sözünden dışarı çıkamamıştır.

 

İslam dünyasının “en güçlü ve en çağdaş” yüzü olan Türkiye ise yönetenlerimizin “BOB sevdası ve Eş Başkanlık Sevdası yüzünden yanlış politikaların kurbanı olmuş, ABD’nin Irak’a müdahalesi esnasında bu devleti yöneten Başbakan;

 

“Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua ediyorum” diyen başbakanımızın sayesinde 1.5 milyon Müslüman kanı döken ABD’ne 76 milyonluk Müslüman Türk devletinden bir tepki gelmemiştir.

 

Yine “Arap baharı” yutturmacısıyla Müslüman Libya’da Müslüman kanı oluk oluk akıtılmış, Nato’nun müdahalesi söz konusu olduğunda yine Müslüman ülkemizin Müslüman Başbakanı basın ve medyada kükremiş;

 

“Libya’da Nato güçlerinin ne işi var, bu müdahaleye asla müsaade etmeyiz” diye kükremiş, aradan bir hafta gibi kısa bir süre geçtikten sonra ABD dayatması sonucu Nato uçaklarının Libya’daki Müslümanları katletmesine, hem de Türkiye sınırları içersinde bulunan Nato’nun İncirlik Üssünden kalkan jetlerle bombalanmasına göz yumulmuştur.

 

İslam Dünyasının dün de, bugünde “en güçlü ordusunu” elinde bulunduran Türkiye maalesef son on yıldır Müslüman dünyasında küresel güçler tarafından dökülen İslam kanına seyirci kalınmış,ABD ve A.B ‘nin kirli oyunlarına ses çıkartılamamıştır.

 

Filistin’de, Irak’ta, Mısır’da, Libya’da ve Çin mezalimi altında inleyen Doğu Türkistan’da Müslümanlara eziyet yapılmakta, katliamlar yapılmakta , geçmişin beş kıtaya hakim, İslam ordularının en güçlü, en cesur ordusu olan günümüzün de “en güçlü İslam ordusunu” bulunduran Türkiye ise ne acıdır ki bizi yönetenlerin beceriksizliği ve verilen gizli tavizler nedeniyle sesini çıkaramamış, gücünü gösterememiş,İslam dünyasında ki katliamlara, vahşete sadece ve sadece seyirci kalmıştır.

 

İslam dünyasını oluşturan ülkeler bir araya gelmedikleri sürece, yer altı ve yer üstü kaynaklarını, bilim ve teknolojilerini paylaşmadıkları sürece, İslam âlemi daha çok küresel güçlerin oyuncağı olur, daha çok ABD, İsrail gibi “terörist devletler” Müslüman kanı dökerler.

 

İslam dünyasını ve Müslümanları ne yabancıların dayattığı “Arap baharı, turuncu bahar” nede küresel güçler ve sermaye kurtaramayacak, İslam dünyasını ancak ve ancak bu dünyanın insanlarının ve devletlerinin bütünleşmesi, dayanışması ve tek yumruk olması sağlayacaktır. Aksi takdirde daha çok ramazanlarda daha çok böyle kutsal aylarda Müslüman kardeşlerimizin ve Müslüman Türk soydaşlarımızın katledilmesini, kanlarının akmasını “temaşa” ile seyrederiz.

 

Tüm İslam dünyasının ramazanını kutluyor, Müslüman kardeşlerimizin huzur, saadet ve en önemlisi de “özgürlük” içersinde gelecek ramazan aylarını kutlamalarını diliyorum.

 

 Sonsuzluk (Osman Özeker) 10.07.2013