Referandum'nda "EVET" çıkarsa ne olacağı bilniyor da... "HAYIR" çıkarsa neler olacağı söylenmiyor...

ANAYASA REFERANDUMU'NA "EVET" ÇIKARSA NELER OLACAĞI KONUSUNDA İDDİLAR ÇOK; AMA "HAYIR" ÇIKARSA ORTAYA ATILAN HİÇBİR İDDİA YOK...

Ne, referanduma "HAYIR" oyu vereceği kesin olan siyasi partilerden, (ki bunların başında gelen "CHP+HAD" gelir) ne, bu  iki partinin mensubu olmadığı halde, bu iki partiye destek veren; yasal ve yasal olmayan (ve bazıları "terör grubu" olarak adlandırılan) kuruluşlar ve birlikteliklerden ne de  bunların sözcülüğünü yapan "HAYIR"cı bir kısım "MEDYA"dan, referandumda "HAYIR" çıkması halinde, "ne  olacağı konusunda" bir görüş ve düşünce belirtiliyor.

Aslında biliyorlar da, eğer açıklarlarsa, "EVET" oylarının artacağından korkuyorlar... Bunu anlatmaya çalışacağım. Ama önce "HAYIR" diyenlerin, referandumda "EVET" çıkarsa ne olacağı konusundaki iddialarına değinmek istiyorum.

-- Bu iddialar şöyle: "EVET" çıkarsa...

- Bu bir rejim değişikliğidir

- Ülke bölünecek

- Cumhuriyet gidecek

- Laiklik gidecek

- Demokrasi gidecek

- Ortak idare yok ediliyor

- TBMM etkisiz kalacak

- Kuvvetler ayrılığı rafa kaldırılacak

- Bütün kuvveler yürütmenin elinde olacak

- Tek adam olacak

- Diktatörlük gelecek

- Cumhurbaşkanı, "başkan" olacak

Bunlar ilk anda aklıma gelenler... İnternette biraz dolaşırsam, en azından bir o kadar daha bunlara benzer sloganları bulabilirim... Üstelik bunların tamamı ya da tamamına yakını CHP Genel Başkan'ı Kılıçdaroğlu'na aittir.

Ama, yukarıda da değindiğim gibi, bu sloganlara sahip çıkanların ve bunların doğruluğuna inananların, sanırım akıllarına gelmeyen ya da akıllarına getirilmeyen, referandumda "HAYIR" çıkarsa neler olacağıdır...

*

Referandum'da  "HAYIR"  çıkarsa  neler olacak?

Kimse sanmasın ki, Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanlığı'ndan ayrılacak... Kimse zannetmesin ki, Hükümet istifa edecek...D evlet ve hükümet işleri aynen devam edecek... Hem de daha da güçlenerek...

Ama, "EVET" çıkarsa, 1923 yılında kurulan "Cumhuriyet rejimi" devam edecektir; ancak "Türkiye'de, yeni bir "idare sistemine" geçilecektir"; işte o zaman, (HDP'yi bir kenara bırakıyorum; çünkü bu saatten sonra ondan ne köy olur ne de kasaba) CHP için çanlar çalacaktır...

2019 seçimleri ister zamanında olsun, istenirse erkene alınsın durum değişmeyecektir... Seçim öncesinde CHP Kurultay'ı toplanacak, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve o "ne derse itirazsız tekrarlayan" kurmay heyeti, bu kurultayda terleyeceklerdir...

Kim bilir, belki de, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve ekibinin partiden tasfiyesi, CHP'nin, tarihi misyonunun devamı için bir fırsat olur...

Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olduğundan bu yana, seçim kaybetmeye alışık olan CHP, bu haliyle seçimlere girerse, sıralı yenilgilerine, bir yenisini daha ekler, diye düşünüyorum...

1 Eylül 2016 günü, "CHP, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 'dar siyaset alanını" değiştirecek bir 'ders' çıkarabilir mi?" başlığı ile bir blog yazmıştım...

Görüyorum ki, CHP (bütün CHP'lileriaynı töhmet altında bırakmak istemiyorum ama) bu konuda kılını  bile kıpırdatmamış; üstelik ürettiği, "mağdur" ve "mazlum" edebiyatı ile hain darbeciler göz kırpmıştır...

CHP, fazladan bir kaç "HAYIR" oyu için, kurucusu olan M. Kemal Atatürk'ün  hakkını vermeli, CHP'nin tarihi misyonunu zedelememelidir.

Türkiye'nin siyasi tarihine "bir kaç cümleyle" geçmek de var; "çok sayfalı" bir "bölüm" ile de geçmek var...

Tercih, CHP'lilerindir...

cdenizkent

-------------------- :

Konu ile ilgili diğer bloglarım :

- 21 Mart 2016, "CHP tıkandı kaldı. Artık politika üretemiyor. Çünkü taşıma suyla değirmen dönmez"

- 18 Ekim 2016, "Başkanlık sistemi, demokratik olmayan bir yönetim şekli midir?"

- 30 Kasım 2016, "Yeni anayasa ile değiştirilmek istenen "rejim değişikliği midir?"

- 7 Aralık 2017, "CHP gemisinin yelkenleri rüzgar tutmuyor artık. Kaptanı da rotasını şaşırmış"

- 31 Aralık 2017, "Anayasa referandumu, 'demokrasiden yana' olanlarla, karşı olanların' mücadelesi midir?