Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '17

 
Kategori
Siyaset
 

Referandumdan sonra Mansur Yavaş!

Referandumdan sonra Mansur Yavaş!
 

On yıla yakın süredir blog yazmaya, bir şeyler karalamaya çalışıyorum. Yazılarımda gerek başbakan olduğu dönemlerinde gerekse cumhurbaşkanı döneminde Erdoğan'ın şahsına yönelik eleştirimi göremezsiniz. Hatta altyapı yatırımları konusunda dünya bankası destekli de olsa Orhangazi köprüsü yapımı dışındaki köprü yol metro havaalanı gibi yatırımlarını da ülke adına başarılı yatırımlar olduğunun altını her zaman çizmişimdir.

Orhangazi köprü ihalesinde garantili kazanç taahhütü ile zararın vatandaşın cebinden karşılandığı için yatırım dışında tuttum, zira buna yatırım değil yatırımcı firmaya kazandırmak denir!

Gerçi diğer yatırım ihalelerinde de yatırımcı firmalara farklı farklı dolaylı yollardan desteklerin verildiğini biliyoruz. Taa Özal döneminden beri de devam etmektedir.

Bütün bu yatırım grafikleri önceden Washinton tarafından belirlenerek, her hükümet döneminde farkli yatırım görevleri verilmekte ve uluslararası dev firmalara aracı olunmaktadır. Durum budur!

Ülkede gerek iktidarı gerek anamuhalefeti ve diğer muhalefetleri tamamen Washington tarafından belirlenmekte. Özellikle Özal döneminden sonra yapılan seçimlerde çeşitli algılar oluşturularak seçmenin kendi seçtiğini zannettiği liderler aslında seçmene seçtirilmekte olduğunun da altını çizmek isterim.

Bütün bunları şunun için yazdım; sadece ülkemizdeki yöneticileri değil diğer dünya ülkelerindeki yöneticilerin çoğu Washington'un projesi dahilinde belirlenmekte ve dünya ekonomisini elinde barındıran dünya milyarderlerine yani dünya tuccarlarına yatırım adı altında kazanç sağlamalarına yardımcı olunmaktadır.

Söz konusu yatırımlar zaten var olması gereken yatırımlardır. Dünyanın gelişimi ile birlikte olmazsa olmazlarımızdır aslında. Bizim arzu ettiğimiz gelişme, tüm bu gelişmelerin paralelinde insan odaklı gelişmelerin de var olmasıdır. Örneğin; açlık sınırın ikibuçuk lira, oysa kişiye layik görülen birbuçuk lira! Bunların ortadan kalkmasını istiyoruz. İnsanların insanca yaşamalarını istiyoruz.

Kişilerle değil, sistemle sorunlarımız var.

Sistem, sisteme uygun kişileri tayin eder, o kişi yargıyı yasamayı yürütmeyi sistemin çıkarlarına göre şekillendirir yürürlüğe sokar. Tayin edilen kişiler tam rolünde kişiler olup tıpkı tiyatro sanatçısı gibi önceden senaryolaştırılmış oyunlarını oynuyorlar. Politikacı rollerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Yani yalancılık, yani yalancılığı oynamaya çalışıyorlar. En güzel yalancılığı oynayabilen en öndedir. Kural bu!

Konuyu referanduma getirelim isterseniz..

16 Nisan'da Washington tarafından hangi sonuç öngörüldüyse o sonuç çıkacaktır!

İlk defa bir seçimin uluslararası boyuta taşındığını görmekteyiz. Almanya ve Hollanda'nın ve de İngiltere'nin farklı tutumları referanduma ne şekilde yansıyacağını göreceğiz hep birlikte.

Entrikayla AB üyeliğine üye adaylığından kendi isteğimizle geri çekilme noktasına sokulmaya çalışan bir Washington gücünden söz edilebilir. Sonrasında ülkeyi İslam coğrafyasına kaydırılarak dinler savaşına doğru kapı aralanabilir noktasına getirilebiliriz. Tabi kansız savaştan söz ediyorum. Ticaret savaşları rekabet savaşları doğurarak gene dünya tuccarların işine yarayacaktır.

Referandumda 100 Ak Partili milletvekilinin de hayır oyu kullanacağı şeklinde basında yazılıp çizildi. Olası böyle bir durumda erken genel seçimlerin yapılması gündeme gelebilir. Kim bilir belki Ak Parti dağılabilir, yeni bir oluşuma kapı aralanır. Öyle ya parti içindeki cemaat yapılanması hala seçmenin kafasında durmaktadır. 

Seçmen ders vermesini çok iyi bilir.

15 Temmuz'un üstü kolay kolay örtülemez!

Seçmen somut sonuç ister!

Böyle bir durumda sağ sol denmeden CHP'nin başına Mansur Yavaş düşünülebilir. Hem bölünen MHP'den oy alabileceğini düşünürsek cemaatten temizlenmiş bir AKP ile iki partili sisteme doğru gidilebilir diye düşünüyorum.

Seçmen bu referandumda hem 7 Haziran'ın hem de 15 Temmuz'un hesabını soracaktır!

Referandumda hayır çıkması durumunda Mansur modeli daha da tutar gibime geliyor.

Onbeş yıl aradan sonra Cumhuriyet Halk Partisi bir şekilde ülke yönetiminde yer almalıdır diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanı zaten görevinin başında olacak.

Bakarsınız cumhurbaşkanı referandumdan sonra bir dönüş yapar, Ortadoğu ilişkilerini düzeltir, başta bizim tekstil piyasası olmak üzere piyasalar nefes alır. Yoksa Babaeskiye doğru hepimiz yol almaya başlayacağız..

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..