Sol arenadaki yeni oyuncu HDP

27/10/2013 tarihinde sol hareketler bir araya gelerek, ülkenin siyasi arenasına yeni bir parti katıldı. Halkların Demokratik Partisi’nin sol siyaset  sahnesindeki tıkanıklığı giderip, ülkenin siyasetine ayrı bir renk getireceğini düşünüyorum. Ama sadece renk getirmek yetmiyor çünkü ülkemizin güçlü ve özgün bir sosyal demokrat partiye ihtiyacı var.

Bu ihtiyacı kurumsal olarak giderme iddiasında olan HDP ye baktığımızda; HDP  Barış ve Demokrasi Partisinin yanında danışıklı bir şekilde kurulmuş bir parti, HDP nin mevcut milletvekilleri BDP nin desteği ile seçilmiş kişiler, BDP nin desteği olmadan bunların milletvekili seçilmeleri olanaksız gibi bir şey.

Peki BDP buna neden ihtiyaç duydu, mevcut Kürt siyaseti, uzun yıllardır devam eden mücadelesinde  ulusal karakteri daha baskın gelen bir  kimlik kazandı. Özellikle Kürt siyasetinin lideri olan Abdullah Öcalan 1989 lu yıllardan sonra ayrılıkçı siyasetin, Türkiye  siyaset arenasında çok karşılığının olmadığını görünce, Misakı Milli sınırları içerisinde, Kürt lerin demokratik  ve kültürel haklarının tanınacağı, bir düzlemde  mücadele etme sonucuna  vardı. Ancak Kürt siyasetinin  halk desteği en yüksek olan partisi BDP bir türlü  Türkiye  Partisi olamadı. BDP  bu amaca ulaşmak için de  sadece Kürt ler ile değil, Türkiye soluyla da ortaklaşmak istiyordu. Bu da  uzun süren çabalar sonunda isminden de anlaşılacağı gibi Halkların Demokratik Partisi  ile  hem Kürt siyasetinin ilkelerini savunacak, hem de Türkiye de ezilen halk sınıflarının taleplerini karşılayacak  ilkelerle Türkiye solu ile bir araya geldi. Bu açıdan baktığımızda  HDP önemli bir  yapılanma olarak görülmektedir.

HDP programına baktığımızda; cinsiyetçi olmayan, ulusu ve yurttaşlığı etnik kimliklerinden arındıran, tekçi olmayan,  çalışanı koruyan, kamunun çıkarlarını koruyan, toplumsal ihtiyaçları hedef alan, tüm kimlik ve inançların varlığını kabul eden, güvence altına alan sosyal ve demokratik bir anayasanın  yapılmasını savunacağını belirtmektedir.

Bu programın ana ilkelerinin yanında HDP yöneticilerinin başarılı olmak için   şu sorulara da cevap vermesi gerekecektir

Ülkemizde ki ekonomik istikrar, işsizlik, yoksulluk, refah eşitsizliği, eğitim ve üniversite eğitimi gibi sorunları nasıl çözecek?

Avrupa Birliğine tam üyelik konusunda bakış açısı nedir? Bu gün AB sürecinin ana aktörü olan AKP yi  uluslararası ölçekte destekleyen ekonomik ve  siyasi aktörler var. HDP bu ekonomik ve  siyasi aktörlerle  nasıl siyasi bir ilişki içerisinde olacak? Yoksa bu aktörleri tamamen yok mu sayacak? HDP sadece Marjinal solla sınırlı mı kalacak? Kimlik siyasetinden kurtulabilecek mi? Kavgacı siyaset tarzını bırakabilecek mi?

Ülkemizde yaşayan Kemalistleri, İslamcıları, liberalleri bu çatının altına nasıl çekecek?  Bu gruplar HDP çatısının altına gelmediğinde, HDP  nasıl iktidar olacak?Bunları  göz ardı ederek siyaset yapmak ve siyasette etkili olmak ise çok mümkün görünmüyor.

Halkların Demokratik Partisi bu sorulara halk nezdinde net yanıtlar vermeli ve halkları bu yanıtlara inandırmalıdır ki, ülkemizde sosyal demokratların ve solun  karşı karşıya olduğu krizi aşmak için önemli bir adım olsun. Ülkenin siyasi arenasında ayakları yere basan güçlü bir yer bulsun.

Özellikle demokratikleşme ve ekonomik kalkınma sorunlarını nasıl çözeceğini, AB sürecinde Türkiye yi daha güçlü bir aktör haline nasıl getirteceğini, Kürt sorununu nasıl çözeceğini yerel seçim sürecinde açık bir şekilde anlatmalıdır.

2014 Yerel seçimleri HDP için kendini anlatmak adına iyi bir fırsattır.

Ama ben kişisel olarak HDP eş başkanlarının söylediklerini takip ettiğimde, dünkü siyasi arenada bulunan  sol partilerin söylediklerinden farklı bir şeyin olmadığını, sadece marjinal solla sınırlı kaldıkların görüyorum. HDP diyor ki;” Bizim dışımızda kalanlar bu sistem çarkının devamından yanadır. Biz bu çarkı kırmak istiyoruz. Yeni bir düzeni birlikte kurmak istiyoruz. Bizim olduğumuz yerde eşitlik ve özgürlük olacak”

Sloganlar çok güzel. Bende HDP ye soruyorum  Nasıl Yapacaksın? Hangi  söylemlerle kendini halk kitlelerinin umudu haline getireceksin? Halk kitlelerini nasıl içinize alacaksınız?