Rektörler Cumhuriyet'i bekleyeceklerse bilimi kim üretecek?

Malumu olduğunuz üzere Üniversiteler Arası Kurul bugün olağanüstü gündemle toplandı. Ve oybirliğiyle bazı kararların altına imza attı. Bunu da topluma deklare ederek görüşlerini kamu oyuyla paylaşmış oldular.

Bazı konularda görüşlerine saygı duyuyorum. Yani YÖK başkanını pekala istifaya davet edebilirler. Ancak bunun yanında kendilerini ülkemizin ve devletimizin tek sahibi olarak görerek hüküm vermeleri son derece üzücü ve düşündürücü...

Geçen günlerde açıklanan üniversitelerin dünyadaki yerlerini gösteren raporda Türk üniversitelerinin durumu içler acısı. Bilimsel araştırma yayın vb. konularda dünyadaki pekçok üniversite ile yarışamayan Türk üniversiteleri ne yazık ki bu konuda bir toplantı yapmayı gerekli görmezlerken bir anayasa değişikliği hakkında ateşli konuşmalar yapmaktadırlar.

Bu tavırları ile toplum içerisinde bilinen tabirle rektörlerimiz Suç bastırmaya çalışmakta ve bilmisel alanda yetersizliklerinin yüzlerine vurulmasnın önüne geçmek için bu türlü bir yol seçmektedir.

ÜAK başkanının yapmış olduğu konuşmada kendilerini rejimin bekçileri olarak nitelendirdi. Ancak düşündürücü olan rektörlerin böyle bir görevi var mı? Bu ülkede kanun hukuk adalet mekanizması yokmu ki rejim kendisini beklemek için rektörleri görevlendirdi?

Madem rektörler var ve onlar rejimin bekçileri o zaman neden savcılar hakimler ve Adliye teşkilatı var?

Madem rektörler var ve onlar bu rejimin bekçileri o zaman neden meclis var?

Madem rejim bekçilerimiz var o zaman yürütmeye ne gerek var , askeriyeye ne gerek var? Onlar nasıl olsa rejimi koruyorlar ve kendilerinibu yola adamışlar.

Rejimi tehlikede görürlerse ÜAK başkanı başkomutan olur , rektörler general, Prof.lar binbaşı vb... Onlar ülkeyi çarpışa çarpışa korurlar.

Madem onlar rejimi bekliyorlar. O zaman bilimi de askerler, hakimler , milletvekilleri üretsin. Mecliste bugünkü toplantıo salonunun yerine laboratuvar yapılsın ve vekillerimiz orada bilimsel çalışmalar yapsınlar. Nasıl olsa rejim ÜAK ile güvencede.

Mahkemelerimiz duruşma salonlarında deneyler yapsınlar makale yayımlasınlar nasıl olsa rejimin bekçileri bir sıkıntı olursa durumu rektörlük binalarında çözümlerler.

Yazık hem de çok yazık...

Yapılan işin , açıklamanın ne hukukla ne de ahlakla alakası var.

Rektörlerin ülkelerini ve milletlerine bağlı olmalarını bekleriz bu türden açıklamaları saygıyla karşılarız ama rejim bekçliği lafını açıkçası kendilerine yakıştıramadım, kurulun saygınlığını azaltanbir laf olmuştur.

Saygı ve sevgilerle...