Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Renk dilencileri ve arılar!

Sözcükler aysbergin üstüdür, aysbergin altındadır anlam. Anlam koca okyanusta bir noktadır, şiir okyanusu besleyen ırmaklardır. İnsanların gözyaşlarıdır şiir henüz sıcaklığını yitirmemiş ve o sıcak ırmaklardır ki aysbergi eriten, anlamı yok eden.

Şiir anlamla alay eder. Anlam dans etmeyi bilmeyen evde kalmış kızdır.Şiir bazen yaşlı asil bir sözcükle, bazen gösterişli toy bir deyimle dans ederek alay eder anlamla. Zavallı anlam... İşte bu yüzden şair çoktur, okur yoktur şiir dünyasında. Herkes birbiriyle alay eder aslında; ama aynaya bakmaktan korkar; çünkü her şiir bir alaydır ve her şair bir ayna...

Bazıları şiir yazar, bazıları şiir gibi konuşur. İkinciler için şiir yaşam biçimidir, yani her şey anlamsızdır onlar için. Hayatları ağlamakla geçer, sıcacık gözyaşlarıyla aysbergi eritmekle mükelleftir onlar. Bazen gözyaşları birbirine karışır ve soğur, anlam erimez direnir; işte o zaman şiir biter. Şiir yalnızlıktır; başka bir yalnızlıkla birleşemez. İşte şiir bunun için açıklanamaz, yorumlanamaz. Şiiri anlamlandırma ona ihanettir; çünkü şiir bir ayindir, kutsal bir eylemdir, Tanrı'ya aittir, insanlarla paylaşılamaz. İnsanlar (yazan ve okuyan) sadece o kutsal ayinde bulunmanın hazzını duyabilir. Öteye geçmek isteyenler sözlüklerin ve söz sanatlarının arasında boğulur.

Bir de şiir melekleri vardır, onlar şiirin devamını sağlar, Tanrı'ya ulaşmaktan ümidini kesenlere ümit verir, şairin ağlamasını sağlar. Gün gelir şairin göz pınarları kurur ve şair sahteciliğe başvurur: Suları ısıtır gözyaşı diye...
Ortaya ölü çocuklar çıkar, okyanus çamurla dolar; ne aysberg kalır ne ırmak... Ayin bitmiştir. İşte o zaman şair din değiştirir; anlama sarılır. Kutsal kitap sözlüktür. Barış, kardeşlik, aşk, erdem, sonsuzluk, ölüm ise yeni mabedinin kapılarını açan anahtarlardır.

Anlam kincidir. İntikam sırası ondadır. Şairi köşeye sıkıştırır, onun rüyalarına girer. Yaşlı ve isterik bir kadınla dans etmek zorundadır şair. Şair ölmüş, okyanuslar kirlenmiştir; ama ruh ölmez, bedeni terk eder ve gökyüzüne yükselir, sadece yer değiştirir.

Gökyüzü büyük bir tuvaldir artık şair için. Ölü bedeni o bahçe senin bu bahçe benim çiçek çiçek dolaşıp renk dilenir, gökyüzünü süslemeye çalışır. Çiçekler saftır, rengarenktir;ama ürkektir. Şairden çekinirler; çünkü ortalık onları koparıp vazolara hapsetmek isteyenlerle doludur; oysa şairin onlardan istediği sadece renkleridir. Bazen şair bu çiçeklerin kokularını fark ederek tablosunu zenginleştirmeye çalışır. Ortaya arılar çıkar. Arılar şairin ve çiçeklerin düşmanıdır. Maske takmanın zamanı gelmiştir. Arılar korkar kaçar, kaçamayanlara ise o pis kokulu gazlar püskürtülür. Bazı şairler bu işin ustası olmuştur.

 
Toplam blog
: 114
: 1620
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

1964'te Ankara'da doğdum. Meslek lisesinin elektrik bölümünü bitirip fabrikada ve şantiyede çalıştım..