Romantik Koca olmanın zorlukları

Genel olarak alışılmış ve kabul görmüştür erkeklerin evlendikten sonra romantizmi unutup tabiri caizse "odunlaşması". Ama kendi durumundan biliyorum inanın hala romantik kalmak hele bir de kadının çalıştığı ve çocuklu bir aile iseniz daha hayal kırıklığı yaratıcı.

Karınızın 35. doğum günüdür. O gün sömestre tatiline denk geldiğinde izin alır gündüzden oğlunuzu gezdirir, gönlünü ve bir taraftan da hazırlıkları yaparsınız. 15 yaşındaki kız yeğeninizi o akşam çocuğa bakmak üzere ayarlamışsınızdır.

Pasta, çiçekler, hediyeler; 1 adet oğlunuzla beraber, 1 adet özel hediyeler alınmıştır. Hediyeler sıradan değil karınızın bir zamanlar beğenip sonra alırız dediği şeylerdir tabii. Tabii birde akşam çocuk uyuduktan sonraki planlarda yapılmıştır.

Heyecanlı bir bekleyişle evde eş beklenir, geliş saati ışıklar söndürülür, kapı açılınca "sürpriz" diye bağırılarak çiçek ve hediyeler verilir. Bulaşığı, dağınığı olmasın diye hep beraber dışarıda yemek yenir.

Eve gelinir. Kaşla göz arasında karınız ev kıyafetlerini giymiştir.

- Yaa ben seni dışarı eğlenmeye götürecektim” dersiniz planınızı açık ederek.

- Yaa işte çok yoruldum oğlanı bir uyutayım” bakarız diye bir cevap alırsınız.

Hep beraber pastayı keser, bir iki kadeh şarap içilir ve hediyenizi verirsiniz bir not eşliğinde.

Eşiniz çocuğu uyutur ama kendi de yanında sızar kalır günün yorgunluğu ve  şarabın etkisiyle.

Bir yarım saat dinlensin sonra kaldırım dersiniz. Yarım saat bir saat olmuştur. Artık geç olmuştur dışarı gitmek için.

Eşinizi kaldırırsınız. Şişenin kalanını içerken bir iki laf etmeyi umarken televizyondaki diziyi izlemeye başlar. Romantizm, hayal kırıklığına dönüşmüştür. Gece pijamalarla 12 civarı yatağa gidip hafif bir sarılma ile sona erer.

Eşiniz uyumadan önce son sözleri; iş ve çocuk çok yoruyor, başka gün dışarı çıkarız” dır

Anlayacağınız, çalışan bir anne ile uzun süredir evliyseniz romantik olmak bir erkek için hayal kırıcı olabilir. Sanırım bazen “odunlaşmak” erkeği bu hayal kırıklığından kurtarıyor.