Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Rozet kimlere takılır?

Rozet kimlere takılır?
 

Benim milletim


Siyasi parti; kapısı hem herkese açık olmalı, hemde partinin ilkelerini ve ideolojik duruşunu muhafaza edebilmek için öyle herkese açık olmamalı!

İnsanlar nasıl giyineceklerini ve nasıl bir yaşam biçimine uyacaklarını kime sormalı? Rozet takanın kendinde gördüğü diğerlerinin giyimini yadırgama hakkını, nerden ve kimden alıyor? Bir yerden geliyor muhakkak. O hak ona bir yerden geliyorsa, başkalarına gelme hakkını kim ortadan kaldırıyor.

Bir partinin teşkilat yapısı içinde; her düşünceye sahip olanlar, yada farklı dünya görüşleri taşıyanlar bulunmalı mı? Bulunursa kitle partisi olurmu?

Kitle partisi olmak ne demek? Siyasi partilerin ideolojik duruşu varsa, bu ideolojik duruş nasıl ve kimlere göre şekillenmeli? Partilerin tüzükleri ve programları yazılırken, ülkenin sorunlarına ve gelecek planlarına uygun projeleri üretirken, kendi ideolojilerine göremi hazırlamalı? Yoksa devletin kendi ideolojisi içinde kalmak koşulu ile kendi ideolojik yaklaşımını halka benimsetmeye mi çalışmalı?

Peki, halka kendi bakış açısını nasıl benimsetecek? Ya halkın çok büyük bir ekseriyeti, bu ideolojinin kendisine bakışı hoş değilse, bu yüzden hoş karşılamıyorsa ne olacak? Yada bu ideolojik duruş temelinde üretilmiş düşünme tarzı, halkın ekseriyetinin yaşam biçimini yadırgayan bir mantaliteye sahipse ne yapacak bu parti?

Kitle partisi de neyin nesi?

Büyük yada küçük hiçbir ülke halkı; bireylerin kendi yaşam biçimi ve dünya görüşünün bütüncül olarak uyuşması beklenemez. Farklı düşünmeleri ve farklı yaşam kültürlerine sahip olmaları kaçınılmazdır.

Gerek ekonomik olarak, gerekse sosyolojik olarak, hatta dünyayı algılama biçimi olarak geliştirdikleri yaşam alışkanlıkları herkesin kendi doğuştan hakkıdır. Bu hakkı kimse; kimseye tanıma yada bağışlama gibi bir üstünlüğe sahip olamaz.

En çok önemsenmesi gereken ve belirleyici olansa; tüm birlikte yaşama kuralları, yani her türlü kanun bu gerçeği esas almak zorundadır.

Bu bakımdan partiler kitle partisi olmak zorunda mı kalıyor? Her siyasi parti; halkın her farklı olanına uygun, onun doğuştan haklarını gözeten çok açık ve net bir programla çıkmak zorunda demekki.

Toplumun bir kesimine veya tek çeşit tarzda düşünüp yaşayan, tek bir farklılığa mensup bir gurup insanın partisi, kendisi gibi olmayan diğerlerini yadırgayan mantığıyla kitle partisi olamaz.

Giderek demek gerekirki; siyasi parti bile olsa, hiç bir yaşama biçimi veya alışkanlığını, giyim, düşünüş, algılama, inanma-inanmama gibi konuları kimse kimseye dayatma hakkına sahip değildir. Devlet bile olsa bireyin kendi alanı içinde kalan davranış ve dışa vurum haklarına müdahale edemez, etmemeli. Şayet ederse kendi insanlarını mutsuz eder.

İyi insan olma veya modern insan olmak için kapalı olmamak şart mı?

İyi insan olma ölçütü; çevresine duyarlı, diğerlerinin haklarına saygılı, şiddetin her türlüsüne karşı, kendisinin istediği gibi giyinme ve yaşama hakkına ötekilerinde hakkı olduğunun farkında, kendisinin inanmadığına başkalarının inanmasına tahammül edebilen olmalı değilmi?

Kapalı olma veya açık olma durumlarının hangisinin en doğru olduğuna kim nasıl karar verebilir. Bunlardan birinin mutlak doğru olduğunu kim neye dayanarak söyleyebilir. İnanan ve inandığı için örtünen, inandıklarını hayatında uygulayan, diğer bir değimle her şeyin yaratıldığına inananların bu anlayışlarının, hangi laboratuarda ve hangi bilim adamları tarafından yanlış olduğu ispatlandı. Yada bunun tam aksine olan var oluşçu anlayışın mutlak doğru olduğunu kim nasıl ispatlayabildi.

O halde sen senin inandığın gibi, bense benim inandığım gibi, ama lütfen kimse kimsenin örtünmesini yada örtünmemesini yadırgama hakkını kendinde görmesin, göremez zaten.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..