- Kategori
- Şiir
Ruhsuz Zamanlar
kolundan geceye aşılandı gün
tüm vücuduna dağılacak zehri birazdan
kar küremeye başladı bile dışarıdaki bahar
dünya gözünde değil günün
canına yandığım yaşam/ak
hep kuru sıkı sevinçlerin
terennümün zehir zıkkım
hep böyle mi gideceksin, görünmeyen çizginle
sükûtun deneme tahtası vücudum
bir ben miyim ki günahkâr
saklanıyor
ve kesmiyorsun zemherini benden
titrek ellerimle tutamam bedenimi
kaldıramam
sıfıraltı soğuklarında
kar, tipi, boran / göremem
bu nasıl iş nasıl
tek gördüğüm, gri arka bahçelerin
göçertilemiyor hüzzam yağdıran çardak
mecram kuşatıldı
bükülemiyor belânın çelik bileği
hep baş aşağıyım sığ denizinde
çekip almıyorsun yüreğimi
“korkma küçüğüm” diyecek tesellilerinle
Annem de yok üstelik
ne düşüyorum ne de sarılabiliyorum hayatın yamacına
tahammül kalmadı kalp ağrılarıma
eskidim, eksildim çokça
yas(ş)lı şarkılarındaki bir küçük umuduna
neler vermezdim neler
ebem kuşağındaki tütsüyle
ne olur zamanıma bir ruh üfle Tanrım
Hâdiye Kaptan
- c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.