Ruhum kanat çırpmada..

Kaç gündür ruhum... kuş olma moduna girdi.
Kendi kendime soruyorum hani sen kediydin? Öyle ya hani insanlar sevdiği hayvanın kişiliğine benzerdi? Bu lafı ben söylemedim ama bence kabul görmüş sözlerdendir.

Bütün hayvanları severim aslında, mesela kuşları da ama evde bakmayı sevmiyorum nedense.

Ben bu günlerde bir şeyin farkına vardım.Bu sadece benim düşüncem, kimseyi bağlamaz ama belki benim gibi düşünenler olabilir diye yazayım dedim.İnsan ruhunun, değişik hayvan karekterlerinden etkilendiği tezini savunur oldum.

Evet bu günlerde ruhum kuş olma çabasını gösteriyor, her ne kadar buna kimsenin izin vereceğini sanmıyorum ama küçük denemeler yapmaktan da kendimi alamıyorum.
Bu kuş ruhlu olmayı biraz açayım isterseniz;daha önceki yazılarımda da bahsettim, ben de bu aralar "bulunduğu yerden hoşnutsuzluk sendromu" başladı.

Bu ismi ben uydurdum tabii ama aynı septomları başkalarında da görüyorum sanki...
Bu günlerde kuş olup uçmak... birazcık hür olmak istiyorum, gezmek değişik kokular duymak istiyorum.Öyle uçuk biri değilim ama ne yapayım valla birşeyler yapamazsam durum vahim görünüyor.

Uçmak istiyorum, daha bu sabah uyandığımda yine ayna hülyalara dalmış bir şekilde yakaladım kendimi.Gökyüzündeydim ve İstanbul'u dolaşıyordum, konmak için bir yer aradım ama sarmadı.

Artık kalabalık ve gürültü beni çok yoruyor ama çok sessizlikten de hoşlanmıyorum.Eeee ne o, ne bu diyenleri duyuyorum ama ortası yok mu işin? Var ve nihayet buldum gidilecek yeri, önceden çok gitmiştim gezmeye belki çoğunuz da bilir Sapanca'yı, hem dingin hem de zaman zaman hareketlidir yani tam bana göre.Evde kandırma ve ikna çalışmaları tarafımdan başlatılmıştır.

Kuş olmayı, aslında sadece yer değişikliği için istemiyorum galiba, ne olabilir diye kafa yorup duruyordum, mademki kuş olmayı istiyorum onları daha iyi tanımaya karar verdim.En azından ilişkiler ve davranış şekilleri açısından, gördüm ki onlarında sosyal hayatları entresan, benim gibi kuş ruhu hareketlenmiş olanlarla bu bilgileri paylaşmak istiyorum.

Kuşlarda uçabilme ve çok geniş bölgelere yayılabilme yetenekleri, onların eşlerini bulmalarını zorlaştırır. Bu nedenle eşler birbirlerine cezbedecek davranış biçimlerini güçlendirirler. Birbirlerine kur yaparlar. Aslında kur yapma, hem eş oluşturma hem de çiftleşebilmek için yapılır. Bu arada eşi başka bir türdeşe kaptırmamak için dövüşler de yapılır. Zaten, kuşların dünyasında aşk mevsimi dövüş mevsimidir de.

Kazlar, turnalar, karakargalar yaşamları boyunca tek bir eşe bağlı kalarak yaşarlar. Yani monogamdırlar. Ama tavuklar, kirazkuşları, devekuşlarında çok erkeklilik görülür. Serçelerdeyse çok dişililik vardır. Kolibri, Kafkashorozu, döğüşkenkuş gibileri ise eş yapmazlar.Görüldüğü gibi kuşlarda da davranış değişiklikleri var.Ben sanırım turna olmalıyım.
(Kaynak;Gülgün Akbaba)

Sevgi ile birbirine yaklaşma, kur yapma, sevişme, vb. davranışlar kısaca aşkın yüceliği kuşlar için de geçerlidir. Eşini yumurtaya razı etsin diye bülbül sabaha kadar öter. Hindi eşine karşı kurum kurum kabarır. Erkek martı dişisine özenle yiyecek sunar. Tavus kuşu renk cümbüşü sergiler.

Kuğu su üstü sporları yapar. Çardakkuşu kur ve sevişme yeri olarak tıpkı bir gelin odası gibi çiçeklerle süslü, bitki boyalarıyle boyalı özel yuvacık düzenler. Tüm kuşlar yavruları için ölümü bile göze alabilirler. Ha keza ibibikler yaşlı anne ve babasına yiyecek taşıyacak kadar şefkat ve vefaya sahiptirler.(vethekimder.org)

Ayrıca kuşlar eşlerini de kaybedince çok üzülüyorlar!

Evet bu kadar bilgiden sonra ruhunuz, hangi kuşun ruhuna uygun seçim sizin.Anladım ki, aslında her kuş... özgür falan da değil yani onların da bağlı olduğu kurallar zinciri var.Ama olsun yine de biz insanlardan daha özgürler...

Sevgimle...