Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Rüya arıtma tesisleri

Rüya arıtma tesisleri
 

Ölümden değil bayılmaktan korkarım. Bayılınca bilincimi kaybedeceğim ya... Aynı durum uyku için de geçerli. Bu yüzden uykuya dalma anları en büyük işkencedir benim için.

Aslında bilincin açık olması bilinçaltının kontrolünü elimizde tutmak demek, belki bu yüzden telaşım. Bilinçaltımdaki görüntülerin açığa çıkması en büyük korkum.

Dün bir rüya gördüm: Beni ameliyata alacaklarmış. Anestezi uzmanı koluma bir iğne yapıp:"İçinizden yirmiye kadar sayın."diyor. Saymaya başlıyorum. Tam bayıldığımı hissettiğim anda yani bilincimin koptuğu anda uyandım. İşte bu kadar şiddetli bir duygu bendeki bilinçaltının açığa çıkma korkusu.

İnsan başkalarına söylediği yalanları örtebiliyor günlük yaşamda; çünkü bilinç açık ve yalanı örtecek başka yalanlar üretme senaryosu için beyin bütün enerjisiyle çalışıyor. Ya kendime söylediğim yalanlar... İşte bu yalanları örtecek, başka yalanları üretemediğim tek an uyku... Uykudayken adına rüya dediğimiz arıtma cihazı çalışmaya başlıyor. Beynimin dibe çökmüş yalanlarının tortularını temizlemeye başlıyor. Ah ne büyük bir eziyet.... Gözleri bağlı bir adama işkencecinin yumruk atması gibi. Zavallı korumasız yüreğim beynimin arıtma cihazının gönderdiği klorla yanıyor.

Toplum yasaklar koyar:

Kendinden yaşça küçük biriyle aşk yaşama...

Hele yasak aşka hiç bulaşma.Ne demekse yasak aşk?

Haklı bile olsan büyüklerine karşı gelme.

Doğruları uluorta her yerde söyleme, söylersen başın beladan kurtulmaz.

Asi olma, eleştirme, itaatkâr ol.

Hoş karşılanmayacak arkadaşlıklardan dostluklardan uzak dur.

Toplum emreder; uyup uymamak sana kalmıştır.Bu emirlere uymazsan bazıları sana özgür der bazıları ise ahlaksız.

İşte bu açmazlar içinde yüzerken yakalanırım uykuya. Bilincim açıkken koruyabildiğim bastırılmış duygularım savunmasız bir kale gibidir. Kalenin kapıları açık, surları yıkıktır. Beynimin acımasız askerleri kapılardan içeri girer, yıkık surlara toplum kurallarının bayraklarını diker...

En güzel rüyalarım bile aslında bir arıtma, başka bir deyişle"ehlîleştirme" eylemidir. Rüyamda yasak aşkımla evlenmem bile aslında bir ödül değil bir cezalandırmadır. Sirk hayvanlarının defalarca tekrarladığı seyircilerce alkışlanan bir seyirliktir, ama bunun arka planınıda o hayvanın o hareketi öğreninceye kadar ki eğitim sürecinde yaşadığı eziyetler vardır.

Kollarımdaki kırbaç izleri sizi güldüren, eğlendiren hareketlerimin "kalite kontrol damgası"dır. Ve ne yazık ki bu damgayı pek çoğunuz göremezsiniz.

Yenilmişimdir...

Toplumda saygın bir yere gelmiş, takdir edilen, örnek gösterilen pek çok insanın kollarında, sırtında bu kırbaçların izleri vardır. Siz rüydan uyanınca hemen kontrol edersiniz bu kırbaçların izlerini; ama göremezsiniz belki.
Ben gördüm bu izleri kendi bedenimde...

Rüya arıtma tesisleri çalşıyor ve biz sabah kalktığımızda:"Dün gece çok güzel bir rüya gördüm." diye başlıyoruz cümleye...

Güzel ha...

 
Toplam blog
: 114
: 1620
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

1964'te Ankara'da doğdum. Meslek lisesinin elektrik bölümünü bitirip fabrikada ve şantiyede çalıştım..