Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '08

 
Kategori
Edebiyat
 

Sabahattin Ali hakkında...

Sabahattin Ali hakkında...
 

Sabahattin Ali ada vapurunda...


Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül aldırma

Dışarda deli dalgalar
Gelir duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar
Aldırma gönül, aldırma...

 

Asla başı öne eğilmedi Sabahattin Ali'nin. Düşüncelerini yapıtlarında ve gazete yazılarında yılmadan savundu... 41 yıllık kısa yaşamı boyunca Türk edebiyatının dünya dillerine çevrilen seçkin örneklerini vermekle kalmadı, yurdu için bağımsızlık istedi, özgürlük istedi, çağdaşlaşma istedi... Bu değerlerin düşleriyle yaşadı. Bu düşlerin bedelini hapishane ve sürgünlerle geçen bir yaşamın ardından Istranca ormanlarında katledilişiyle ödeyecekti.

Hakkında detaylı bilgi almak için internete giriyorum, Aldırma Gönül’ün sözleri çıkıyor karşıma ilk olarak... Yazdığı şiirleri inceliyorum, şarkı sözü olup dillerde dolaşıyor yıllardır, bu güzel anlamlı şiirler. Nükhet Duru dinlemem pek, ne kendisini ne de sesini seviyorum bir tek şarkısı dışında, sözleri bahis konum yazara ait “Eskisi gibi” şiirin adı ama şarkıda ismi “Ben gene sana vurgunum” olmuş, sözler müthiş ama müziğin de hakkını vermek lazım tam bu sözlere uygun beste dedirtiyor...

Seneler sürer her günüm,
Yalnız gitmekten yorgunum;
Zannetme sana dargınım,
Ben gene sana vurgunum.

Bir de “Melankoli” var yine Nükhet Duru’nun seslendirdiği :

Beni en güzel günümde
Sebepsiz bir keder alır.
Bütün ömrümün beynimde
Acı bir tortusu kalır.

Zülfü Livaneli’nin seslendirdiği “Leylim Ley”:

Döndüm daldan kopan kuru yaprağa
Seher yeli dağıt beni, kır beni
Götür tozlarımı burdan uzağa
Yarin çıplak ayağına sür beni

Sezen Aksu’nun seslendirdiği “Çocuklar Gibi”:

Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi

Yine Sezen Aksu’nun söylediği “Kıyamadığım”:
Evde kapanıp kaldın mı?

Seyrana çıkıp güldün mü?

Başkalarının oldun mu?

"Benimsin!" diyemediğim!

Ve yine Sezen Aksu’nun seslendirdiği “Dağlar”:

Başım dağ, saçlarım kardır,

Deli rüzgarlarım vardır,

Ovalar bana çok dardır,

Benim meskenim dağlardır.

Şarkı sözü olmuş bu şiirlerden çok yazı çok uzun olur kaygısıyla sadece birer dörtlük yazdım.

Gelelim yazdığı üç romandan biri olan Kürk Mantolu Madonna’ya:

Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu...

Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk.

Kürk Mantolu Madonna okuduğum ilk romanı Sabahattin Ali’nin... Sevgili hocam Ömer S.Çetin romanı okuyup blogda yazdığı gün öğrendim, hemen aldım, hatta iki arkadaşıma da hediye olarak alıp verdim... Emindim kitaptan haz duyup bir solukta okuyacağıma... Bu kitapta tanıdım yazarı iyi ki de okumuşum, tamamıyla kendi iç dünyasında yaşayan, sakin, sessiz görünümlü, çok az konuşan, hatta bir şey sorulmadığında hiç ağzını açmayan Raif’in aşkı bulduğunda nasıl tutkulu, coşkulu bir adama dönüşmesini, iç dünyasındaki fırtınaları gördüm... Son yıllarda beni en çok duygulandıran ve zırıl zırıl ağlatan romandı ...

Aradan epey zaman geçti Sabahattin Ali’nin fotoğraf sergisini gezdim, fotoğraflarını çektim galerilerime koydum, dönüp duruyorlar epeydir ama yazısını ancak yazabildim. Fotoğraflar siyah beyaz, oldum olası bayılırım hele hafif sarımtırak eski yüzlü fotoğraflar olur ya bakmaya doyamam uzun süre elimde kalırlar… Daha ikinci baktığım fotoğrafın önünde kala kalıyorum, Sabahattin Ali’nin öldüğü gün üzerinden ve çantasından çıkan eşyaları bir araya koyup fotoğrafını çekmişler… Cüzdanındaki eşinin fotoğrafı, Balzac’ın bir romanı, diğer eşyaların yanı sıra camı kırılmış gözlüğü ilişiyor gözüme... Gözlerim doluyor, aktı akacak derken boşalıyor yaşlar, neden ağladığımı da bilemiyorum, belki hüzünlü yaşam öyküsünden, belki de okuduğum romanı Kürk Mantolu Madonna’nın etkisindendir. Çünkü romanın da son bölümünde epeyce bir gözyaşı dökmüştüm... Bir de Aldırma Gönül şiirini okurken katıla katıla ağlattı beni bu sözler... Sergiyi gezen onca insan arasında ağlayan bir tek ben’imdir diye düşünürken sergiyi daha önce gezen ve beni bu sergiden haberdar eden arkadaşım geliyor ve aynı şekilde ben de ağladım diyor bana... Üzerime yapışmış bu hüzünle epeyce fotoğraf çektikten sonra ayrılıyoruz sergiden...

Off Sabahattin Ali sen aklıma geldiğinde beni niye sebepsiz bir keder alıyor, bilemiyorum...

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..