Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '14

 
Kategori
Tarih
 

Sacco ve Vanzetti (ABD'de idam edilen iki İtalyan)

Sacco ve Vanzetti (ABD'de idam edilen iki İtalyan)
 

Sacco ve  Vanzetti, 20. Yüzyılı başlarında iş bulmak için Amerika’ya göç eden  iki İtalyan’dı. Amerikan ırkçılığı tarafından katledilmişlerdir.

Amerika’da İtalyanlar, değersiz, kirli hırsızlar olarak görülürdü.

Bu nedenle, göçmenlerin haklarını savunmak üzere kurulmuş olan bir sendikaya üye oldular.  Bir İtalyan-Amerikan anarşist grupla tanıştılar. Ne Sacco, ne de Vanzetti’nin yasaların nasıl çalıştığı konusunda bir fikirleri vardı. Fakat savaşa karşı grevlerde, propagandalarda, politik gösterilerde yer aldılar. Fakat bu sıralarda bir olay oldu. Bir ayakkabı fabrikasında muhasebe müdürü olan Frederick Parmenter ve bu fabrikada güvenlik görevlisi olan Alessandro Berardelli, 15 Nisan 1920'de 15.766,51 dolar ile birlikte ödeme yapmak için bankaya doğru yol alırken silahlı saldırı sonucu öldürüldüler. Sacco ve Vanzetti bu olayın faili olmakla suçlandılar ve ölüme mahkûm edildiler.

Bu olay, hükümetin politikasına karşı gelen kişilere bir gözdağı vermek için yapılmış bir örnek oldu. Ölüm cezası ilan edildiğinde 10 gün boyunca büyük protestolar oldu. Gösterile düzenledi, imzalar toplandı. Fakat onların masum olduğu gösteren kanıtlara rağmen, mahkemenin kararı 23 Ağustos 1927’de elektrikli sandalyede infaz edildi.

Cenazelerine binlerce insan katıldı.

Bu İtalyan olmaktan ve protesto gösterilerine katılmaktan başka suçu olmayan iki suçsuz insanın infazının anısı bugün hâlâ yaşıyor.

“Bedenlerimizi yakabilirler ama fikirlerimizi öldüremezler. Onlar geleceğin gençlerine, senin gibi gençlere kalacak.” (Nicola Sacco’nun oğluna yazdığı mektuptan)

https://www.youtube.com/watch?v=7oday_Fc-Gc 

 

https://www.youtube.com/watch?v=XMDZGQGeK6A 

 

önsöz:

 yuvarlanıyor iri, sıcak damlalar
 bakır yanaklarımızdan
 yuvarlanıyor iri, sıcak damlalar
 kalbimizde!
 kalbimiz artık dar geliyor bize !
 kopararak
 kanlı sargıları
yaramızdan!
 dişi bir kaplanız ki biz
 dişlerimizde taşıyoruz, altın başlı
yavrularımızın ölüsünü ...
 kimin kızıl gönüllü sarı alnına
 sardık sevginin beyaz çiçekli örgüsünü!
 kan geliyor kainatın rengi bize!
 yuvarlanıyor iri, sıcak damlalar
 bakır yanaklarımızdan
 kalbimize!

 hikaye:
onların cebinde fırkamızın bileti yoktu
onlar, kurtuluşun kapısına varmayı,
ferdin cesur hamlelerinden uman
 iki saf ve namuslu çocuktu!
 ne milyonların rehberiydi onlar,
 ne de inzibatlı bir devrim ordusunun askeri!
 devrimin sıra neferiydi onlar,
 devrimin namuslu neferi.
 yanıyordu kanlarında şavkı italya güneşlerinin
 koştular temiz esmer alınlarla hayatın sesine
 dövüştüler yanında dövüşen kardeşlerinin
 yeni dünyaya düştüler eski zulmün pençesine!
 yedi yıl ölümün karşısında gülerek durdular
 elektrikli iskemleye
 kadife bir koltukmuş gibi oturdular
 yürekleri dört bin volta yedi dakika dayandı
yandı yürekleri
 yedi dakika yandı
cani değildiler, kurban gittiler bir cinayete
 kurban gittiler dolarların emrindeki adalete!
 hayatlarında olmadılarsa da kitlelerin rehberi,
 ölümleriyle şaha kaldırdı kitleleri
 bu iki ihtilal neferi!

 kıssadan hisse:

 burjuvazi,
 katletti içimizden ikisini
 bu iki ölü ölmeyen ölümsüzdür!
 burjuvazi,
 kavgaya davet etti bizi
 davetleri kabulümüzdür!
 biz nasıl bilirsek hep bir ağızdan gülmesini,
 biliriz öylece yaşamasını ölmesini
 hepimiz - birimiz için,
 birimiz - hepimiz için.

 nazım hikmet 

 vanzetti'nin sacco'nun oğlu dante'ye mektubu,

"hiç aklından çıkarma dante, eğer birisi baban ve benim hakkımda başka birşey söylerse, o, masum ölülere, yürekli bir şekilde yaşamış insanlara küfreden bir yalancıdır. şunu da iyi bil ve hep hatırla dante, eğer baban ve ben, kalleş, riyakar, dönek insanlar olsaydık ölüme gönderilmezdik. bize karşı topladıkları delillerle cüzzamlı bir köpek, bir akrep bile ölüme mahkum
edilemez. bizim, davamızın yeniden görülmesi için öne sürdüğümüz bu olgular, bir ana katilinin, yüreği taşlaşmış bir suçlunun davasının yeniden görülmesine yeterdi.

hiç aklından çıkarma dante, bunları hep hatırla; biz suçlu değiliz, bizi bir yığın uydurma ve yalanla mahkum ettiler; yeniden yargılanmamıza karşı çıktılar ve eğer yedi yıl, dört ay, onbir gün süren tarifsiz acılardan sonra bizi idam ediyorlarsa, bunun sebebi sana demin söylediklerimdir, çünkü biz yoksullardan yanaydık, insanların insanlar tarafından ezilmesine ve sömürülmesine karşıydık.

senin ve diğerlerinin saklayacağı, davamızla ilgili belgeler, babanın, annenin, ınes'in, ailemin ve benim, devlet'in yararı gereği ve amerika'nın egemenleri tarafından ve onlar için kurban edildiğimizi kanıtlayacaktır." (21 ağustos 1927) 

 
Toplam blog
: 153
: 18932
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Antakya 1955 Doğumluyum. O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi 1982 Mezunuyum. O zamandan beri firmalarda m..