Sadece "koş koş futbolu" oynatabilen Kafkas, Trabzonspor'a en az 3 beden küçük gelir.

Futbol oynadığı dönemde fizik kondüsyona dayalı futbolu, güç ve dayanıklılığa dayalı " Koş koş futbolu " nu, her zaman daha fazla koşarak, en iyi şekilde örnekleyen Futbolculardan biriydi; Tolunay Kafkas...

Futbol taktiğinin yaratıcılık bölümünde çok da önemli bir varlık gösteremese de, taktik disiplin konusunda Türkiye'nin en iyi futbolcularından biriydi; Tolunay... Hırsıyla birleştirdiği enerjisi ve devamlılığı, onu döneminin en bilinen, en aranan futbolcularından biri yapmıştı.

Gel gelelim, iş, teknik direktörlük yapmaya gelince, kendini tekrarlayan, gözle görülür bir gelişim ve değişim gösteremeyen, düz bir adama, sıradan bir teknik direktöre dönüştü; bence Tolunay Kafkas...

Kayserispor'da Ertuğrul Sağlam'ın Avrupa'da da başarılı olmuş, hazır, taş gibi takımına, Kayserispor'un Alex Ferguson'u olmak hayaliyle gelmişti; genç çalıştırıcı... Ancak 2 sezon sonunda takımdan ayrılmak zorunda kaldı. Sonra benzer bir macerayı Gaziantepspor'da yaşayıp buradan da ayrıldı.

Süper Lig takımlarından beklediği teklifleri alamamış olmalı ki, bir dönem de milli takım altyapısında görev aldı.

Kendisinin teknik adamlık yönüyle ilgili düşüncelerim çok net. Kafkas, bence, bir sezon önceden hazır, oturmuş bir takıma gelirse, yıldızlardan çok, görev adamlarının çoğunlıkta olduğu Anadolu takımlarında, bir yere kadar başarı gösterebilir. Anadolu Futbolu'nda güçlü, sözü geçen takımları, örneğin Eskişehirspor, Bursaspor, Gençlerbirği gibi takımları, çalıştırabilir. Bu takımların ligi ilk 6 içinde bitirmesini sağlayabilir.

Ama işte hepsi o kadar. Futbolun en çok, " koş koş " halini bilen, disiplini her şeyin üstünde tutan, taktik ve stratejik yaratıcılıktan yoksun tüm antrenörler gibi, futbolun teknik ve estetik yönünden çok, fizik güç ve kondüsyona dayalı anlayışında başarılı olan bütün teknik adamlar gibi, kariyeri boyunca belli bir yerde hapsolup kalacağını düşünüyorum Tolunay hocanın...

4 Büyüklerden birini çalıştırmak, hele de şehrin her şeyinin futbol olduğu bir Trabzonspor'da başarılı olmak, Kafkas hocanın çok çok uzaklarında duruyor; gibi geliyor bana; malesef!...

Çünkü büyük takımlarda, sadece belli bir sistemi, bir taktik disiplin modelini başarıyla uygulatabilmek, başarı için asla tek başına yeterli olamaz.

Futbol yıldızlarını onlarla uyum içinde olarak, sürtüşmeden, ego çukuruna düşmeden yönetebilmek, apayrı bir futbol derinliği, insan ve futbolcu psikolojisinin tüm inceliklerinden haberdar olmayı, anlamayı gerektirir.

4 Büyüklerde başrılı olacak bir hocanın, medyayla çok iyi ilişkileri, takımı lehine kamuoyu oluştutrabilecek kadar iyi bir PR  bilgisi olması gerekir; örneğin Mustafa Denizli ve Fatih Terim örneklerinde de olduğu gibi... Ayrıca Tolunay hoca, başarılı olmak istiyorsa, seyircisiyle de arasını iyi tutabilmelidir.

" Koş koş futbolu " oynatmayı iyi bilmek, belli takımlarda, bir yere kadar göreceli bir başarı getirebilir.

Ancak, daha geldiği günden " Zamana ihtiyacım var. Hedef, önümüzdeki sezon..." mazeretine sığınan, her yeni hocanın takımına belli bir kan değişikliği ve heyecan getirdiği bilnirken; ligde çıktığı 6 maçta 2 galibiyet, 1 beraberlik, 3 yenilgi alan ve bu durumun sorumluluğunu futbolcularına atan, başarı için futbolcunun güvenine muhtaç Tolunay hoca; dilerim Trabzonspor'u Şenol Güneş'i arar hale getirmez; yeniden...

Ve üzgünüm ama... Trabzonspor gömleği, Tolunay Kafkas'a en az 3 beden büyük gelir. Bence bu böyle...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.