Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Şafak Pavey için: Bir topal çıkmış bas bas bağırıyor! Trenin altına terk edildiği için atladı!…

Şafak Pavey için: Bir topal çıkmış bas bas bağırıyor! Trenin altına terk edildiği için atladı!…
 

Şafak Pavey mecliste bir konuşma yaptı, toplum ya da özellikle siyasiler Fabrika Ayarlarına dönüverdi…

Şafak Pavey siyasi bir kimliktir ve milletvekilidir… Elbet konuşmaları siyasi olacaktır… Bazılarının hoşuna gidecek, bazılarını rahatsız edecektir… Örneğin AK Parti içindeki hanım milletvekillerinin vitrin süsü olduğunu söylemesi… Başı açık milletvekillerinin de kirli olmadığı, diğer tüm özgürlüklerin savunuculuğunun da, türbanlı milletvekillerinin boynunun borcu olduğu vs söylemleri çok ciddi sözlerdir bence… Ve sığ politik çekişmelere derinlik getirmiştir… Üstelik türbana karşı olmadığını hiç eveleyip gevelemeden de belirtmiştir…

Ülkemizdeki demokrasiyi üç kişilik demokrasi diyen bir Selahattin Duman vardır… Yani milletvekillerinin 547 si vitrin süsüdür ona göre… Çünkü parti yönetimlerini parti başkanları belirler… Parti yönetimleri de parti başkanlarını seçer… Yani liderler kendi kendilerini seçerler…

Fakat kimse Selahattin Duman’ı bedeninden dolayı aşağılayamaz…  Gerçi Selo çok yakışıklı biri sayılmaz ancak şimdiye kadar düşüncelerinden dolayı, şişko, pisboğaz, dört göz damgası yediğini de görmedim, duymadım…

Fakat Şafak Pavey sisteme ve Hükümete getirdiği eleştiriler karşısında öyle bir saldırıya uğradı ki, ne utanmadığımız ne insanlığımız kaldı nede medeni hallerimiz… En basit birkaç tanesini mealen yazıyorum: ‘’O’nun ilk yalanı değil ki; çocuk kurtarmak için değil, kocasından ayrıldığı için tren altında kalıp sakat oldu…’’ ‘’Topalın biri çıkmış bas bas bağırıyor…’’

Uzatıp da engelli bir çok insanın yüreğine bıçak sokmayayım… Olayın aslı toplumunun fabrika ayarlarıdır… Toplum en ufak zorlanmada, sıkıştığında, fabrika ayarlarına dönüverir… Bu fabrika ayarlarında sadece engellilerin değil, tüm ötekilerin kimliklerini, ötekilikleri belirler… Onların söz söyleyebilmeleri mümkün değildir… Söyledikleri anda aşağıda noktalı yerleri dolduracak sözleri duymaları  an meselesidir…

…….. topalı, körü, sağırı!

……. Kürdü!

…… çingenesi!

……  ibnesi!

….. gavuru!

….. moruğu!

….. orosbusu!

Uzatmak çok mümkün bu yazıyı… Alışmadık ayak topuklu ayakkabı ile yürüyemez… Don olayı olarak algılayın bu sözü… İşte bu yüzden fabrika ayarlarını parçalamak lazım derim hep… Bedeli ne olursa olsun… Adı ne olursa olsun…

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..