Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '16

 
Kategori
Güncel
 

Avrupa Birliğini kafanızdan silin!

Avrupa Birliğini kafanızdan silin!
 

Hala Avrupa Birliğine girmeyi mi bekliyorsunuz?

Daha çok beklersiniz çook..

Bir kere, marketten ücretsiz verilmekte olan naylon poşet uygulamasına 'dur!' diyen toplum olmadıkça asla AB'ye girmek olmaz!

Verilmekte olan poşetler ortalama on dakika sonra kullanılmaz hale dönüştürüp çöpe atan toplum olduğumuz sürece zaten Avrupa Birliğine alınmamız doğru değil, zira tüketim toplumu olmak kadar üretim toplumu olmak da gerekiyor Avrupa Birliğine girmek için. Üretim toplumu olabilmek için de öncelikle tasarruf ve hesap-kitap meseleleri iyi kavranması gerekir.

Gidin Avrupa'daki marketlere, ya ücret ile satılmakta ya da tüketici evinde fazladan biriktirmiş olduğu naylon poşetlerini kullanmaktadır.

Avrupa tüketicisi naylon poşet yapımında ne kadar petrol harcandığının hesabını yapmakta ve öncelik kalkınmayı devletine düşünmektedir. Devlet kalkındıkça milli gelirin artacağını ve vatandaşa gelir dağılımı konusunda adaletli bir şekilde yansıyacağını bilmektedir.

Ülkemize baktığımızda karman çorman bir piyasa ekonomisidir gidiyor. Ne üretim belli doğru dürüst ne de tüketim!

Gelişmiş ülkelerde karman çorman ekonomi dönemini çoktan gerilerde bırakmış, bir taraftan sanayi toplumu haline dönüşürken bilim toplumu olma yolunda da gelişme sağlamıştır sanat'ın desteğiyle.

Demem şudur ki; Avrupa Birliğine alınmayalım. Alınırsak Avrupa ülkelerindeki sağlıklı ekonomi sistemini bertaraf eder, düzenli olan ekonomisini düzensiz hale dönüştürürüz!

Ticari ahlak yok ki bizde. Diyelim ki mesela Avrupa ülkelerinin birinde ticaret yapmak için girişimde bulunduk. İlk düşüneceğimiz şey devleti ve bankaları nasıl dolandırabiliriz!?

Doğru mu? Doğru..

Oturun oturduğunuz yerde!

Kimse de Avrupa Birliğini falan hayal etmesin ben diyeyim otuz siz diyin elli yıl!

O yıllara kadar zaten dünya barış örgütünün kazanımlarıyla dünyada silah üretimi ortadan kalkacağına inandığımdan dolayı zaten sınırların da kendiliğinden kalkacağını düşünmekteyim. Silah tuccarları silah yerine çok daha kısa sürede tüketilebilen ve teknoloji sayesinde kısa sürede üretilen teknoloji üretimine yönelecektir.

*

"Peki ülkedeki son elli yıllık gelişmelere ne diyorsunuz?" dye bir soru soracak olursanız; "Sadece Ortadoğu İslam ülkelerine paralellik oluşturmaktır" derim!

Yani şöyle; Ülke, Avrupa Birliğine uyum yasaları çerçevesinde başta idam olmak üzere bir çok yasaları değiştirmiş ve değişen yasalarla birlikte önümüzdeki süreçlerde Büyük Ortadoğu Projesi bağlamında bu değişimlerin örneklenerek sunulacağını düşünmekteyim.

Washington'un uzun süre hareket haline dönüştürmüş olduğu Ortadoğu coğrafyasına Türkiye'nin bir İslam ülkesi, laik ülke ve serbest piyasa ekonomisi uygulayan ülke olma özelliğini taşıyacaktır. Kısaca, örnek gösterecektir.

Süreç içerisinde Ortadoğu coğrafyasının dönem dönem değişime uğraması sonucunda Türkiye ile aynı paralellik söz konusu olduğunda da Avrupa Birliği diye bir birliğin varlığından dahi söz edilmeyecek duruma gelindiğinde Avrupa Birliği hayalinden de doğal olarak vazgeçilmiş olacak diye düşünuyorum.

Bugün Ortadoğu coğrafyasında yaşanmakta olan mezhepler üzerindeki çatışmalar olsun, Suriye üzerinden oynanann oyunlar olsun hepsi Washington'un BOP bağlamındaki stratejilerinden başka bir şey değildir!

Bir tarafta Ortadoğu'da bu tür oyunlar oynanırken geleceğin rotasını çizecek olan dünya tuccarlarının örneğin Avrupa'yı da ilgilendirecek olan enerji anlaşmalarına imza atılmaktadır.

Son söz;

Alavere dalavere Kürt Memet nöbete!

 

 

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..