Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '09

 
Kategori
Anılar
 

Sahne ışıkları -1

Sahne ışıkları -1
 


Sene 1986 ve bir şirkette muhasebe müdüresi olarak çalışıyorum. Reklam işlerimizle ilgilenen şirketin patronu rahmetli tiyatro sanaçısı Dursune Şirin'in oğlu İbrahim Şirin ile devamlı iş ilişkilerimiz var. Birgün geldiğinde bana " kasetin çıkmış ve çok beğendim, neden değerlendirmiyorsun?" diye konuşmaya başladı. İlk önce sıcak bakmadığım bu teklife daha sonraları peki dedim ve onun yönlendirmesi ile şimdi rahmetli olan ve ünlülerin menejeri sayılan Engin Arınmış' la tanışmaya gittim.

Kadıköy-Altıyol 'daki yazıhanesi gittiğimde büyük bir heyecan vardı içimde. Açıkçası biraz korkuyordum. Aslında yaşım sahneye başlamak için biraz ileriydi. Neyse sevgili Engin abi kasetimi dinlediğini,sesimi çok beğendiğini söyledi. Biraz sohbetten sonra da ancak diye devam etti; " sen sahne kadını olamazsın, çok ciddisin ! Sahne kıpır kıpırlık ister v.s diye oldukça moral bozucu olan konuşmasına devam etti ama ben "denemek istiyorum" diyerek pes etmedim. İşten istifa etmeden senelik iznim sırasında bir deneme yapayım, olmazsa vazgeçerim dedim. O da peki diyerek beni Lüleburgaz'daki bir müzikli restorana gönderdi...

Sevgili Ferit abiyle (restoranın sahibi) tanışmam, benim ilerdeki sanat yaşamımla ilgili çok şeye başlangıç olmuştur. Ferit abi benim sahne deneyimim olmadığını bilerek gelsin demişti bu benim için önemliydi ve kendimi ona karşı borçlu hissediyordum. Başarmalıyım diye kendi kendime telkinde bulunuyordum. Tabii bunun yanında en az 6 senelik deneyimli olan şantöz arkadaşımın da payını unutmamak gerekir.

Müzisyenlerle yapılan bir provadan sonra akşama hazırdım ve saat geldi çattı. Büyük bir heyecanla ve tabii ki neredeyse tüm uzuvlarım titreye titreya beni sahneye attılar. Zira neredeyse vaz geçiyordum.

İlk gecemi pek fazla hatırlayamıyorum, herşey bitip de sahneden indiğimde üstümü değiştirmeden müdiriyette Ferit Abinin yanına gittim. Merakla yüzüne bakıyordum acaba ne diyecek diye. Yüzü biraz karışıktı ama sonunda hafifçe gülümsedi. "Fena değildin" dedi ve devam etti. "Sesin çok güzel, herkes çok beğendi ancak..." İşte o anda eyvah dedim ama o devam etti. "Yarın gündüz erken gel konuşalım" ama ben sözünü keserek " ben uyuyamam sonra, ne diyecekseniz şimdi söyleyin "diye ısrar ettim. Şantöz olan bayan arkadaş da bana destek oldu ve sahnede nasıl davranmam konusunda bana neredeyse iki saat süren bir ders verildi:)

Ertesi gün sahneye çıkmadan hemen önce yine Ferit abi bir yudumcuk iç bakalım diye sek bir viski verdi ve ben ondan sonra kendimi sahneye atıverdim. Masalar gidip gülümsemem , yüzlerine bakmam ve istek şarkılarını sormam , daha doğrusu onların öğrettiklerine göre davranmaya başladım. Aradan yarım saat geçmişdi ki birden sahnenin ortası bir sürü adamla doldu, kimi elinde kart viziti kimi ise peçete üzerine alelacele yazdıkları telefon numaraları bana vermek için itişip duruyorlardı ve bundan ben de nasibimi alıyordum doğal olarak. Neyse hemen garsonlar ve Ferit abi olaya müdahele ederek herkesi yerine zorla da olsa oturttular, sonrasında bir garson yanımda koruyucu olarak vazifelendirildi. :)))

Yer gök sanki alkıştan inliyor tezahürattan ne söylediğimi duymuyordum ve bitkin bir vaziyette programımı tamamlayarak hemen yazıhaneye koştum.

Ferit abi ve sanatçı arkadaş katıla katıla gülmeye başladılar beni görünce. Ben şaşkın onların bu hareketini çözmeye çalışıyordum. Ferit abi hemen söze girdi; " Yükselciğim ben sana bak dedim ama öyle bak mı dedim? "Allah Allah diye söylenerek bakmanın da çeşidi mi var? "diye sordum. Her ikisi birden tabi var, bakarken tek kişiye devamlı bakmayacaksın, gözlerini bütün masadakiler üzerinde devamlı gezdireceksin. Sen devamlı baygın baygın adamın yüzüne bakarsan olacak olan ancak budur diye" devam etti.

Evet anlayacağınız üzere ders daha bitmemişti ve ertesi gün sahneden indiğim de " tamam işte budur" dediler ikisi birden ve oraya 11 günlük bir program için gittiğim halde tam 33 gün kaldım.

Hemen geri gelir diye inanmış olan Engin abi ise bu işe çok şaşmış görünüyordu. Herneyse bu ilk denemeden sonra artık işimden istifa etmiş ve sanatçılar kervanınan katılmıştım...


Bu ilk hatıram , yeni bir yaşam tarzına geçmeye karar verme ve gelecek hayatımı şekillendirmesi açısından benim için çok önemlidir.

Sevgimle...
 
Toplam blog
: 351
: 3216
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Emekli olmaya çalışan bir sanatçı,yazmaktan büyük keyif alıyorum. Kocaeli Gölcük' de oturuyorum e..